8 Kasım 2012 ve 11 Kasım 2014 tarihlerinde son dakika haberi
olarak, "Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin öldürüldü" deniyor ve
haber şöyle veriliyordu.
Önce haberleri anımsayalım, sonra yorumuma devam edeyim.
Bahoz Erdal öldürüldü mü?
08.11.2012
Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı Bordo Bereliler, Irak
sınırını 5 kilometre geçerek nokta operasyonlar gerçekleştirdi.
Örgütün kış hazırlıklarına büyük darbe indirilen operasyonun
asıl hedefinin terör örgütü PKK'nın askeri kanat sorumlusu "Bahoz Erdal
" kod adlı Fehman Hüseyin olduğu iddia edildi. Bordo berelilerin sınır
ötesine yaptığı nokta operasyon ile ilgili sosyal medyada "Bahoz Erdal
öldürüldü" haberleri yayılmaya başladı. Bu iddialara ilk cevap Ak Partili
vekil Şamil Tayyar 'dan geldi.
AK Parti milletvekili Şamil Tayyar dün akşam Twitter'da şu
mesajı yayınladı: "İçişleri Bakanı şu anda mecliste ve Fehman Hüseyin'in
öldürüldüğü iddiasını teyit etmedi, ama operasyonun sürdüğüne dikkat çekti.
"
Bordo berelilerin sınır ötesine yaptığı nokta operasyon ile
ilgili dün akşam saatlerinden itibaren sosyal medyada çok sayıda haber
yayınlanmaya başladı.
Yapılan nokta operasyonunun PKK'nın üst düzey bir ismine
karşı gerçekleştirilmiş olabileceği iddialarını "Bahoz Erdal
öldürüldü" söylentileri takip etti. Ancak söz konusu haberlerle ilgili
olarak herhangi bir bilgi teyit edilmiş değil.
ORG. ÖZEL NE DEMİŞTİ?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, daha önce yaptığı
değerlendirmelerde "PKK'nın lider kadrosunun peşine düştük. Çok iyi korunuyorlar
ve çok sık yer değiştiriyorlar" demiş, ardından da PKK lider kadrosunun
"öldürülme" korkusuyla Kandil'de bile koruma ordusuyla gezdiği ortaya
çıkmıştı.
PKK'LI YÖNETİCİNİN PEŞİNE DÜŞTÜLER
Bordo bereliler 2 günlük operasyonun ardından birliklerine
dönüş yaptı. PKK'ya verdirilen zayiatla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı
ancak özel kuvvetlerin PKK'nın üst düzey bir yöneticisinin peşinde olduğu
öğrenildi.
Bu da 2014 yılında yayınlanan haber.
Şimdi soralım, "Bahoz Erdal neden ve kimin emriyle
infaz edildi?"
Soruyu laf olsun diye elbet sormuyorum.
Çünkü işin içinde iş var.
Peki, Bahoz öldürüldü de, PKK bitmiş mi oldu ya da Öcalan
öldürülseydi AB/D bu işe ne derdi?
Neden Öcalan yaşatılıyor da, diğer kadrolar öldürülüyor,
dağda oldukları için mi?
Bir zamanlar Mehmet Ağar'ın ifadesiyle, "Düz ovada
siyaset yapmaya" gelseydi, acaba öldürülmez miydi?
Ya da Mahir Kaynak'ın söylediği gibi, "Kürdistan'ı
Türkiye kursun, hamisi biz olalım" felsefesi mi hayata geçiriliyor da, dağ
kadroları öldürülüyor?
Nitekim ABD ve diğer müttefikler uzun yıllardır
besledikleri, mühimmat ve lojistik destek dahil her tür yardımı yaptıkları
teröristlerin yerlerini mi bilmiyorlardı ki, şimdilerde yer tespiti yapılmış
olsun?
Peki, öldürülen dağ kadrosunun yerine başka birileri mi
getiriliyor veya birileri spontane olarak o kadroları dolduruyor mu?
Ya da PKK'nın yerine başka bir örgüt mü getiriliyor?
Bunların analizlerini epey önce yapmış, özetle PKK'nın
yerine yeni bir örgüt oluşturulduğu haberlerini sunmuştuk.
Bu nedenle PKK'nın AKP ile iş birliğini kimse görmezden
gelemez.
Nitekim 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimleri arasında,
Erdoğan'ın 400 vekil istemesinin, Türk halkından değil doğrudan HDP'den
olduğunu, eğer verilmeyecek olursa sonuçların vahim olacağını yazmıştım.
Hz. SECSİS'in Türkiye ortağının, Erdoğan ile anlaşması sonucunda
7 Haziran seçimlerini düşük göstererek yeniden seçime girme hilesinden
bahsederken, "AKP eski kadrolarıyla yeniden seçime girmek istiyor"
demiş, bunun gerekçesini de eskilerin 3 dönem kuralına takıldığı için
seçilemeyecek olması ve yeni AKP'li olacakların bölünmeye karşı olanlar
tarafından oluşturulduğunu söylemiştim.
Yani AKP, bölünmüş Türkiye veya Eyaletlere ayrılmış Türkiye
oluşabilmesi için, başkanlık sisteminden yana olan eski kadrolarının yeniden
seçilmesi için SECSİS Türkiye ortağı ile anlaşmıştı.
Velev ki ben hayal kuruyor olayım.
Öyleyse birisi bana şunun yanıtını açıkça verebilmelidir.
1- Erdoğan, Davutoğlu'na görev vermeyi neden son güne kadar
bekletti?
2- Davutoğlu, hükümeti kuramayacağını anladığı halde neden
son güne kadar görevi iade etmedi?
3- Davutoğlu görevi iade ettikten sonra neden yeni görev
için Y-CHP'ye görev vermedi?
4- Bahçeli, neden hükümet kurulamaz deklarasyonu yayınladı,
kime destek vermek istedi?
Bunların yanıtlarını bir çok yazımda vermiştim.
Daha önemlisi, Mustafa Koç'un öldürülüp öldürülmediği bile
henüz net olarak aydınlanmış değildir.
Peki, Mustafa Koç ölmedi de suikasta kurban gittiyse, bu
olayın neresinde olabilir?
Onun yanıtı da, Koç'un öldüğü gün üzerine konan örtünün
altında gizli olduğu şüphelerimi zaten yazmıştım.
Bahoz Erdal'ın öldürülmesi sanki biliniyormuş da, hafızalarımız için hazırlanmış gibi, adeta Türkiye'deki yansımalarını erkenden izlememiz istenmiş gibi videolara bakalım.
Bir nevi,
PKK+AKP anlaşmasının, HDP üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaya çalışılmış
gibi hazırlanmış.
Cemaate
yaptırılan 17/25 Aralık, İran ambargosu, Zarrab'ın tutuklanma görüntüsü tamamen
Erdoğan'ın açıklarını deşifre etme işlemleri, daha sonra ABD ve Rusya'nın
anlaşmasıyla beraber, Erdoğan'ın İsrail ve Rusya'dan özür dilemeye sevk
edilmesi, Türk halkında ani bir hafıza değişimi yaşanmasına neden olmuştur.
Kürtleri
ümmetçilikle dolduranlar, şimdilerde ümmetçi olduğu açık ve net belli olan
videolar yayınlayarak, sanki Kürt halkı gerçekleri görmüş gibi lanse edilmeye
çalışılıyor.
Videoların
AK Trol ve Troliçeler tarafından hazırlandığı açık ve ettir.
Yayınlayan
videoların, "ANTİ PKK KÜRT
GENÇLİĞİ" adıyla yayınlanması bile trol beyni olduğunun bir
göstergesidir.
"HDP'li Vekillere
Kürtler Hakaret Etmeye Başladı" başlığı ile yayınlanan bu
videonun 2:13 dakikasında aynen şöyle söylüyor.
"Bu, Türk-Kürt meselesi değil yani ya, bu Ermeni-Müslüman,
Ermeni-Müslüman meselesidir" diyor.
Şimdi
hafızalarımıza bir göz atalım.
Erdoğan
18 Nisan 2015 tarihinde, Kocaeli’de yapımı tamamlanan tesis ve projelerin toplu
açılış töreninde, "Başbakanlığım döneminde Van
Gölü'nde, Akdamar Adası'nda, Ermeni Ortodoks kilisesini restore ettirmek
suretiyle, dünya Ermenilerinin ibadetine biz açtırdık. Diğer devletlerin
tahrikine kapılan Ermenilerin, yüz binlerce
Müslüman'ın kanına girerek, tehcirin
kapılarını bizzat kendilerinin araladığını" söylüyor ve
AP'nin sözde Ermeni soykırımı kararına
karşı çıktığını ifade ediyordu.
Erdoğan, 4 Haziran 2016'da Almanya'nın Ermeni kararı
hakkında konuşurken, "Buradaki meselenin
Ermeniler olmadığını, onların sadece asıl oyuna alet edildiğini, istismar
edildiğini gayet iyi biliyorum. Ermeni
meselesi dünyanın her yerinde Türkiye'ye
karşı elverişli bir şantaj aracı, hatta bir sopa olarak kullanılmaya başlandı.
Şimdi paralel ihanet çetesi konusunda da benzer bir yaklaşım görüyoruz.
Türkiye'den kaçan tüm çete elemanları, Almanya başta olmak üzere Batı
ülkelerinde rahatça hayatlarını sürdürebiliyor" diyor ve
Ermeniler üzerinden iç siyasete ağırlık verileceğinin sinyallerini veriyordu. Cumhurbaşkanlığı
resmi sitesi
Peki,
neden Ermeniler üzerinden bunca gayret sarf ediyordu?
Madem
Ermeniler o kadar kötü yani Müslüman değil, neden ülkendeki Ermenileri tutmaya
devam ediyorsun demezler mi?
Demezler,
çünkü kendisi de Türk olmadığını defaten deklere etmişti, o nedenle Türk
olmayanlara karşı sempatisi olduğu kadar, onlar üzerinden siyaset yapmayı da
seviyor.
Yeter
ki Müslüman olmadığı iddialarını öne
sürebilsin.
Öyleyse bakalım başka kaynakta da var mıymış?
Bu gazete de Milliyet, bu da mı karşıt?
Öyleyse başka kaynaklara bakalım.
Bu da mı olmadı?
Elbet bu da wikipedia, isteyenin istediği gibi bilgi girdiği, değiştirdiği bir kaynak değil mi?
Öyleyse o zamanın bir haberine bakalım.
Bu
da mı karıt görüşlü?
Bu
haberleri yapanlar yalancıysa ve sizler Eğer doğru sözlü iseniz hadi getirin susturucu kanıtınızı
Her
neyse, gelelim sonuca.
AK
Trollerin hazırlayıp sunduğu videoda tıpkı Erdoğan'ın sözlerini kullanıyorlar
gibi bir durum var ve "Bu, Türk-Kürt meselesi değil yani ya, bu
Ermeni-Müslüman, Ermeni-Müslüman meselesidir" demesi, ne kadar da tanıdık
geliyor değil mi?
PKK
ve AKP iş birliği HDP'yi yok etmeyi planlamıştı, PKK ve AKP bunu birlikte başarmış
olduğu açıkça ortada görünüyor.
Velev
ki yanılıyoruz, velev ki karşıt görüşümüzden ötürü gerçekleri bir türlü
algılayamıyoruz diyelim.
Öyleyse
sormak lazım, "Yani Kürt halkında uyanış mı başladı" yani bu uyanışın
sebebinin AKP olduğunu başka ifadeyle Kürtlerin oturduğu evleri bombaladıkça,
Kürtlerin gözü açılmış olabilir mi, ne dersiniz?
PKK
ve AKP iş birliği HDP'yi yok etmeyi planlamıştı, PKK ve AKP bunu birlikte
başarmış.
Kendisini
Kürt olarak tanımlayanlar tepki göstermekte haksız mı, hiç tepkisiz mi
olmalıydılar sorusu elbet aklınıza gelecektir.
Elbet
tepki var, bunu görmezden gelmek ahmaklık olur.
Zira
toplumda gerçekten uyanış sergileyenler haklı olarak tepkisini göstermektedir.
Lakin
işin içinde iş var, örneğin o konuşanlar yıllardır hiç mi bir şeyin farkında
olmamış, PKK ile savaşın tarihine bakarsanız, konuşanların yaşından daha
fazlası var.
Öyleyse
konuşanların doğruyu şimdi gördüklerini varsaymak, biraz akıllarımızı hafife
almak olduğunu ve birilerinin bizi küçümsediği hissini oluşturuyor.
Ülkenin
sadece Doğusunda değil, Batısında da aynı manzaralar var, yoksulluk çeken,
sıkıntı içinde olan ülkem insanı neredeyse nüfusun % 98'i oranında.
%
99,9'unun Müslüman olduğunu düşünürsek, Müslümanlığı körükleyenlerin, sürekli
Müslümanlar üzerinde oyun oynayanların, propaganda aracı olarak özellikle
ülkemizde İslam'ı kullanmalarının çok da yadsınacak bir durum olmadığı açıktır.
Demek
ki, videoları hazırlayanlar, gerçekten Kürt vatandaşımıdır değil midir açıkçası
şüpheye düşüyorsunuz.
Ülkemize
sadece Suriyeli 3 milyon mülteci olduğunu göz önüne alırsak, diğer mültecileri
saymaya bile gerek olmaksızın, beyinlerimizde yapılan operasyonun da kendisini
gösterdiğini anlamayan sanırım ya algısal özürlüdür ya da bu ilimden
beslenenlerdir.
Zira
çok kısa süre çerisinde bunların çoğu vatandaş olacağına göre, ülkede silahlı
işgale gerek de kalmamış olacaktır.
Nasılsa
yasalarla desteklenen teröristler, mahkemelerce kutsanan silahlı şakiler
ülkede dilediği bozgunu çıkartabilmekte hiç sakınca görmemektedirler.
Daha
neler görecek Müslümanlaştırılan bu zavallı halk.
Bunlar
iyi günlerimiz, AKP'ye oy verenlerin çocukları, işsizlikten, yoksulluktan
kıvranırken üzülecek miyim dersiniz?
Şimdi
yırtınırken beni kimse duymadığı gibi, o vakit üzülürken de kimse duymayacağı
için, önemsemeyin diyorum.
Son
söz olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
ABD,
PKK'dan vazgeçtiğini açıkladığı gün tüm, ABD'nin Kürdistan kurma aşamasına son
noktaya gelindiğini gören dağ kadroları, buna karşı çıkmışlardı.
Gerekçe
gayet basit.
Silahla
geçimini sağlayan, eğitimsiz insanların açlığa sevk edileceği ve iç çıkar
çatışmasının yaşanacağı korkusu.
PKK
kadroları bu nedenle bölündü, MİT'in de içine sızmasıyla iyice talan olan dağ
kadrosu, Kürdistan kurulduğunda yok edileceğini, ABD'nin, eğitilmiş, kültür
seviyesi biraz daha ileri kadrolarla bu işi götüreceğini bildikleri için, karşı
çıkmışlardı.
MİT
eliyle PKK içine sızan grupla, AKP arasında organik ve çıkarcı bağlantı da, 1
Kasım seçimlerine kadar TSK ile yaptığı savaşta Türk halkında yeni zihin
operasyonu oluşturduğu için, HDP'nin oylarını SECSİS üzerinden düşürülmesi, hiç
kimsenin dikkatini çekememişti.
Böylece
"Bahoz
Erdal kod adlı Fehman Hüseyin" in öldürülmesinde kimlerin
çıkarı olduğunu, okuyucunun takdirine bırakmış olalım.
Suriye'de
rejime karşı savaşan Tel Hamis Tugayları tarafından Kamışlı'da öldürüldüğü
söyleniyor.
Tel Hamis Devrimcileri Taburları bir açıklama yapmış.
Açıklamasında,
Tel Hamis Devrimcileri Taburları bir açıklama yapmış.
Açıklamasında,
"PKK'nın
Suriye kolu olan işgalci PYD/YPG örgütünün Kamışlı şehrinde geniş kapsamlı
gözaltı faaliyetlerine başladığı ve şehrin önemli noktalarına keskin nişancılar
yerleştirdiği, şehrin giriş-çıkışlarını tamamen kapattığı, Suriye asıllı terör
örgütü yöneticisinin kaybının örgüt mensuplarının morali üzerinde olumsuz etki
yaşatmasını engellemek amacıyla haberi gizlemeye çalıştığı öğrenilmiştir.
Bu gelişmeyi Suriye ve Türkiye halklarının şehitlerine armağan ederiz.
Yaşasın Özgür ve Demokratik Suriye, Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa ve tutsaklarımıza özgürlük diliyoruz." açıklaması yapılmış.
Bu gelişmeyi Suriye ve Türkiye halklarının şehitlerine armağan ederiz.
Yaşasın Özgür ve Demokratik Suriye, Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa ve tutsaklarımıza özgürlük diliyoruz." açıklaması yapılmış.
Herkesin
aklı yerinde olduğuna göre, bu ölümün kimin işine yaradığı da açık ve nettir.
İp
ucu olarak şunu söyleyebilirim.
Yeni
kurulacak Kürdistan'da, başbakanlık koltuğunu garantiye almak isteyenler kimse,
ölüm emrini verenler de onlardır.
10.7.2016
A.
Dursun
Anadolu Ajansı, bu haberi artık bir yerine şey edersin.
Bahoz Erdal: Hayattayım
PKK'nın üst düzey sorumlularından 'Bahoz Erdal' kod adlı
Fehman Hüseyin, Al Jazeera Arapça muhabiri ile telefonla görüşerek öldürüldüğü
yönündeki haberleri yalanladı. aljazeera.com
Bu not ilavesi, 13.7.2016 tarihinde, yazımdan 3 gün sonra yapılmıştır.
Bin Suriyeli Ayaklanarak Köye Saldırdı
Köy civarında yaşayan ve savaştan kaçarak sığınmacı olarak yerleşen Suriye’liler uzun süredir kaldıkları köyde akşam saatlerinde henüz nedeni bilinmeyen sebepten dolayı ayaklanarak köy halkıyla kavga ettikleri bilgisi üzere köye çok sayıda Özel Hareket Polisi ve Jandarma Komando timleri sevk edildi.
Gelen kolluk kuvvetlerinin köyü ablukaya almasıyla giriş ve çıkışlar kontrollü olarak sağlanırken yaşanan kavgada onlarca köylünün ve Suriye’inin yaralandığı bilgisi kaydedilirken yaralıları almak için olay yerinde çok sayıda ambulans bekletildiği iddia edildi.
Köyde yaşayanların sosyal medya hesapları üzerinden bu tatsız durumdan yakındıkları ve yaşanan bu hadisenin tekrarı olmaması için yetkililerden kalıcı çözüm istediklerini ilettiler. anamurmedya.com
Köyde yaşayanların sosyal medya hesapları üzerinden bu tatsız durumdan yakındıkları ve yaşanan bu hadisenin tekrarı olmaması için yetkililerden kalıcı çözüm istediklerini ilettiler. anamurmedya.com
Yukarıda özetlemeye çalıştığım söylemlerin, delillerine
ilişkin bazı arşivlerim...






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder