23.3.2018 Cuma günü, aracımın boya rötuşları için sanayiye
uğradım.
Cami çıkışından yaklaşık 1 saat sonrasına denk geldiğim için,
sanırım bir erken seçim müjdesi almış olacaklar ki, bazı siyasiler halkla temas
turlarına başlamışlar.
Bekleme odasında çay yudumlarken, 6-7 kişilik Saadet Partisi
grubu içeri girdi, selamlaştık.
Bu ziyaretin sebebi nedir, nereden geliyorsunuz dediğimde,
Saadet Partisi’nden geliyoruz, vatandaşlarımıza görüşlerimizi anlatacağız dediler.
Eğer sohbet denebilirse, ayaküstü bir sohbet ettik.
Sohbet denebilirse dememin nedeni, % 95 benim konuşmuş,
onların emme basma tulumba gibi başlarını sallamış olmasıydı.
Küçük bir kâğıt uzatıp gidiyorlardı ki, “bir dakika, burada
yazdıklarınızla, AKP’nin söyledikleri aynı” dedim.
O nedenle ayaküstü konuşabildik.
Verdikleri kâğıtta birkaç başlık vardı hepsi o kadar.
Efendim, AKP’nin dış politikadaki yanlış tutumu, işsizliğin
arttığını, ekonominin çökmek üzere olduğunu vs… 7-8 madde yazılmış bir kâğıt,
hepsi o kadar.
"İyi de, AKP iktidara gelmeden evvel aynı şeyleri söylüyordu, şimdi siz de aynı şeyleri söylüyorsunuz. Nedense iktidara gelene kadar herkes aynı şeyi söylüyor, iktidara gelince vatandaşı kimse tanımıyor, sizin de böyle olacağınız, AKP’nin 16 yıl önceki söylemleriyle benzerliğinizden anlaşılıyor” dediğimde, itiraz etmek istedi biri. Karamollaoğlu, Madımak Arşivi
"İyi de, AKP iktidara gelmeden evvel aynı şeyleri söylüyordu, şimdi siz de aynı şeyleri söylüyorsunuz. Nedense iktidara gelene kadar herkes aynı şeyi söylüyor, iktidara gelince vatandaşı kimse tanımıyor, sizin de böyle olacağınız, AKP’nin 16 yıl önceki söylemleriyle benzerliğinizden anlaşılıyor” dediğimde, itiraz etmek istedi biri. Karamollaoğlu, Madımak Arşivi
Beyefendi, itiraza gerek yok, ben 60 yaşındayım ve 60 yıldır
aynı masalları dinliyoruz.
Başka söylem yok mu, çözüm önerileriniz nerede, sürekli şikâyet
ve karalama ile nereye varılacak, neden kurtuluş reçetesi yok da, sürekli şikâyet
dilekçesiyle geliyorsunuz dediğimde, bir an sessizlik ve bakışmalardan sonra,
sanırım başkan olsa gerek, biz de düzeltmeye niyetliyiz zaten diyebildi.
"Efendiler, Sayın Karamollaoğlu Sivas Belediye Başkanı iken,
millete karşı yumuşatıcılıktan uzak kalarak, bir nevi kışkırtıcılığı
desteklemiş durma düşmüştü, bununla ilgili tek bir özür duymadım. Nasıl oluyor
da, geçmişindeki şaibeleri temizleyemeyenler, toplumun önüne oy istemeye
çıkabiliyor ki" dediğimde, epey bir gerileceğimizi düşünmüştüm.
Başkan olduğunu sandığım arkadaş, yanlışınız var, Temel Bey
bunları açıklamıştı demekle yetindi.
Oysa Haber Türk TV’de Kübra Par’a verdiği mülakatta ne
söylediği arşivimde mevcuttur.
Bununla ilgili biraz konuştum ve sonunda izin isteyip
çıktılar.
Temel Efendi’nin, sadece 2 Temmuz 1993 katliamıyla değil,
toplumun sosyal yaşamıyla ilgili düşüncelerini de açıkladığı konuşmaya gelin mini
analizle, birlikte bakalım.
Dakika 26:14; Bizim gibi inanmayanların hayat tarzına kaşımayız ancak biz, aile yapısının daha sağlam temellere oturmasını isteriz bu.
Video açılamıyorsa buradan bakınız.
Dakika 26:14; Bizim gibi inanmayanların hayat tarzına kaşımayız ancak biz, aile yapısının daha sağlam temellere oturmasını isteriz bu.
Efendi’nin sağlam aile temeli anlayışı var, istiyor ki
herkes benim aile yapım gibi olsun, benim gibi düşüsün, yaşasın.
İyi de, senin aile temelinde 4 karı ile evlenmek yok mu?
Karı dememden kasıt, onların aile temellerinde kadının adının
karı oluşudur.
Dakika 26:32, şort giymiş birinin ahlaksız olduğunu söylemek
şu anda, bununla ilgili söylemek doğru olmaya bilir.
Neden?
Çünkü o, kendi ahlaki anlayışının içinde bambaşka bir
dünyada yaşıyor.
Ancak bizde, ibadet eden bir insanın, bir hanımın, bir
erkeğin namaz kılarken de riayet etmesi icap eden bir takım kurallar var.
Biz o kuralların, cemiyet yapısı için daha uygun olduğu
kanaatindeyiz.
Başkasına müdahale etme tarzında değil, ama kendimiz için
biz bunu isteriz.
Uç noktalardaki misallerle toplumu terbiye etmeye kalkmak,
sıkıntıya götürür.
"Şu anda" diyor fark ettiniz mi?
Bu ifade bir zamanlar da Osman Pamukoğlu tarafından
dillendirilmişti.
Eyalet şu anda olmaz diyordu.
Karamollaoğlu için şort giymek ahlaksızlık, ancak şu anda
bunu söyleyemeyiz demeye çalışıyor.
Ya ne zaman söyleyeceksiniz?
Elinize Erdoğan ya da Fettoş tarzı bir güç geçirdiğinizde
mi?
Efendi kendi inanç sistemlerini herkese dayatacağının da açıkça
ifadesini, namaz kılma kurallarının, cemiyet yapısı için daha uygun olduğu
kanaatindeyiz söyleminde ifade ediyor.
Ama sorsanız, ben bunu kastetmedim, yanlış anlaşılmışım takıyesi ne de olsa İslam
geleneğidir.
Dakika 29:16, Sivas katliamı denince “Allah muhafaza” demek durumunda
kalıyor.
Efendi, katliamla katli, anarşiyle terörü karıştırıyor.
Ya anlamlarını bilmiyor ya da milleti kendisinden daha salak
görüyor.
Yazık ki bu türler, Türk toplumunun önüne seçenek olarak
atılmışlardır.
Dakika 30:52, Sivas katliamı demekten imtina ediyorum, çünkü
hakikaten katliam başka bir şeydir.
Katliam demek, doğrudan doğruya birisi gidip insanları
katlettiği zaman katliam olur.
Orada bir kişinin gidip, birisini doğrudan doğruya
katlettiği vaki değil.
Ben onun için bu noktaya yaklaşırken, burada emin olun şuradan,
Sivas’taki bu hadislerden dolayı benim kadar üzülen insan olmamıştır.
Cehaletin ayyuka çıktığı sahne de burası.
“Birisi gidip insanları katlettiği” ifadesi hem tekil hem
çoğul şahıs içeriyor.
Yani katliam için bir tek kişi olmalıymış, başka ifadeyle,
"PKK, IŞİD gibi terör örgütleri yaparsa katliam denemez"demenin Arapçası.
Demek ki grup olarak gidip yapınca katliam olmuyormuş.
“Orada bir kişinin gidip, birisini doğrudan doğruya
katlettiği vaki değil” ifadesi zaten bu gerçeği net ortaya koyuyor, üstelik bir
önceki söylemde kullandığı “Birisi gidip insanları katlettiği” ifadesindeki insanlar
çoğul, yani birden fazla kişinin olduğunu anlattığı halde, Efendi hazretleri
sanırım cehaletin verdiği ve toplum önünde, promter olmadan konuşan siyaset
soytarılarının sürekli düştüğü durumların tekrarına düştüğünü görmekteyiz.
Bu ülke adam olur mu, olmaz mı herkees kendi kararını kendisi verecek.
Vermesine
verecek de, çare diye bunların tamamından (AKP+Y-CHP+MHP+HDP CIA Projesi)
kurtulamaz isek, başka Türkiye kalmayacak bilinsin istedim.
25.3.2018
A. Dursun
Madımak sanıklarının kırmızı bültenini İNTERPOL veri
tabanından silinecek.
Aziz Nesin Sivas Katliamını Anlatıyor (İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı).
Sivas'ta Atatürk büstü yalan mı?
Erdoğan’ın affettiği Sivas Katliamcısı için tanık polisler
neler anlatmıştı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder