28 Nisan 2018 Cumartesi

Eğirdir'de Özelleştirme Kararı. EĞİRDİR PETROLLERİ NASIL UNUTTURULDU

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, TCDD adına kayıtlı Isparta Eğirdir'deki taşınmazın Erdal Altunbaş'a satılmasına karar verdi.

 Ağustos 25, 2014, 01:27:10 ÖÖ

 Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, TCDD adına kayıtlı Isparta Eğirdir'deki taşınmazın Erdal Altunbaş'a satılmasına karar verdi.

 1 Şubat 2014

1 Şubat 2014 tarhli Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) ilgili yetki devrine istinaden Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, özelleştirme kapsam ve programına alınan TCDD adına kayıtlı Isparta'nın Eğirdir ilçesi, Yazla Mahallesi, 415 ada, 6 ve 7 nolu parsellerde bulunan 65,76 metrekare ve 260,29 metrekare yüzölçümlü arsaların "satış" yöntemiyle özelleştirilmesini teminen yapılan ihale sonucunda İhale Komisyonunca; söz konusu taşınmazın 42 bin lira bedelle en yüksek teklifi veren Erdal  Altunbaş'a satılmasına karar verildi.

Altunbaş'ın sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminat İdare lehine irat kaydedilecek ve ihale iptal edilecek.
haberler.com

***
Resmî Gazete

1 Şubat 2014  CUMARTESİ

TEBLİĞ
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından:

KARAR

TARİH   :   27/1/2014
KARAR NO   :   2014/ÖİB-K-06
KONU   :   TCDD adına kayıtlı Isparta/Eğirdir, Yazla Mahallesi, 415 ada, 6 ve 7 parsellerde bulunan taşınmazın özelleştirilmesi.

Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK)’nun 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı yetki devrine istinaden Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca,

1. ÖYK’nın 12/9/2011 tarih, 2011/81 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan T.C. Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü (TCDD) adına kayıtlı Isparta ili, Eğirdir ilçesi, Yazla Mahallesi, 415 ada, 6 ve 7 no.lu parsellerde bulunan 65,76 m2 (107/500 hisse) ve 260,29 m2 yüzölçümlü arsaların “satış” yöntemiyle özelleştirilmesini teminen İhale İlanı ve İhale Şartnamesinde belirtilen hususlar kapsamında yapılan ihale sonucunda İhale Komisyonunca;

“TCDD adına kayıtlı Isparta ili, Eğirdir ilçesi, Yazla Mahallesi, 415 ada, 6 ve 7 parsel no.lu Taşınmazın 42.000.- (kırkikibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Erdal ALTUNBAŞ’a İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Erdal ALTUNBAŞ’ın sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” dair verilen Kararın onaylanmasına,

2. İşbu Karar gereklerinin ve satışa konu taşınmazın devir işlemlerinin İhale Şartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine karar verilmiştir. resmigazete




EĞİRDİR PETROLLERİ NASIL UNUTTURULDU?
Ağustos 20, 2014, 01:35:21 ÖS 
                                                                                   
Recep BOZKURT                                                                                                      
Eğitimci-Yazar

Yeni Belediye başkanının yayımına son verdiği Eğirdir Dergisi’nin Ocak-2008 sayısında yayınladığım “İzmir-Eğirdir Demiryolu Hattı” makalem umduğumdan daha fazla ses getirdi.
Bu makalemde yazdığım şu cümleyle ilgili Anakara, İstanbul ve Isparta’dan pek çok soru ve ileti geldi: “…Eğirdir’e tren yolunun gelmesinin temel nedenleri içinde yöredeki zengin petrol yataklarının varlığı başta gelmektedir…” 

Ben bu konuya, “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir” adlı kitabımda da kısaca değinmiş, ayrıntılarının yazımını,  hazırlığını yaptığım “Göller Bölgesi’nde Emperyal Mücadeleler” adlı yeni kitabıma bırakmıştım. Sorulan soruların pek çoğunda: “Hocam, bu petrol konusu neyin nesi, Eğirdir’de petrol mü var ki, böyle şeyler yazıyorsunuz?..” diye başlıyordu.

Evet, bu soruların yanıtını kamuoyu ile paylaşmanın zamanı geldi. Daha fazla uzatmadan hemen konuya gireyim.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan ilk demiryolu imtiyazını 1856 yılında İngilizler aldı. O dönemin en büyük sömürge imparatorluğu olan İngiltere, Aydın-Denizli-Dinar ve Eğirdir üzerinden Hindistan’a kadar uzanacak olan bu demiryolunu Osmanlı Devleti’nin istediği güzergâhlardan değil, kendileri için en uygun ve yer altı-yerüstü kaynakları bakımından en zengin bölgelerden geçmesini planlamışlardı. Bu yolun 56 yıl sonra, hem de Burdur ve Isparta’ya uğramadan Eğirdir’e getirilmesi sıradan bir olay değildir. Elbette bunun çok ve değişik nedenleri olması gerekir. Bunlar uluslararası boyutta araştırılması gereken konulardır. Eğirdir’in ekonomik ve sosyal yaşamında  çok önemli yeri olan ve bugün kendi kaderine terk edilerek ulaşım dışı bırakılan bu tarihi demiryolu, keşke yeniden eski işlevine kavuşturulabilse; Eğirdir neler kazanır neler…

İngilizlerin uluslar arası arenadaki engellemeleri ve bu bölgeden ellerini çekmek istememeleri nedeniyle, yeni Türkiye Cumhuriyeti bu yolu ancak 1935 yılında satın alarak devletleştirebilmiştir; hem de bin bir  güçlükle!..

İtalyanların bölgemize olan ilgisi de İngilizlerden pek farklı değil. “Akdeniz’i bir İtalyan gölü…” olarak görme hayalleri, onları da bölgemize çekmiş; 1911 Trablusgarp Savaşı’ndan sonra önce “Oniki Adalar” işgal edilmiş, hemen arkasından Antalya’ya yanaşmışlar, gözlerini Eğirdir’e dikmişlerdi.
Özgürlükçü Fransızların(!)da bu iki emperyal güçten hiç de farkları yoktu. Daha 1914 yılında, Güney Batı Anadolu’nun en büyük işletmelerinden birini, -“Fransız Şimendifer İşletme Kumpanyası”- Eğirdir’de kurarak bölgemize yerleşmişlerdi!..

Evet, bu üç sömürgeci egemen gücün  Göller Bölgesi’nin bu küçük kasabasında ne işleri  olabilirdi ki?..

Herhalde yöremiz insanının karakaşı-karagözüne ya da gölümüzün turkuaz sularına aşık olduklarından değildi bu Eğirdir sevdası!...

Tarihimizi bilmeden, bugünleri doğru değerlendirmek mümkün değildir.

*  *  *

                                                             -1-
“Eğirdir Petrolleri”, Türkiye’nin gündemine 1941 yılında zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün TBMM’nin açılış konuşmasındaki şu cümlelerle gelmiştir:
                                                                      
“Eğirdir’deki petrol araştırmaları müspet sonuçlar vermiştir!..”

Peki, bu haber nasıl ve nereden kaynaklanmaktadır?..

Eğirdir’in ve ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren bu çok önemli konu ilk kez, 14 Ekim1938 yılında, Eğirdirli Hasan Yiğitbaşı ve Ispartalı Süleyman Konur’un Pazarköy, Bağıllı, Ayvalı ve Koçular köyleri çevresinden (Yağlısu Deresi-Topraktepe-Çaltaşı ve Akkaya) topladıkları örneklerin şişelenerek Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsü’ne (Ankara) göndermeleriyle devletin resmi kurumlarına ulaştırılmış; diğer yandan Isparta Valisi Fevzi Daldal, 17 Kasım 1938 günü durumu İktisat Vekaleti’ne bildirerek yöremizde petrol aramalarının yapılmasını talep etmiş; dönemin Petrol Dairesi Başkanı Cevat Eyüp Taşman tarafından konu ciddiyetle ele alınmış ve Hasan Yiğitbaşı’na yazılan 31 Mayıs 1939 tarih ve 3531 nolu yazı ile Eğirdir’de gerekli incelemelere başlanacağı bilgisi verilmişti.

Bu haberleri duyarak petrol kokusunu alan ve aralarında Amerikan ve İngilizlerin de bulunduğu uzmanlar heyeti kısa bir süre sonra Eğirdir’e gelerek ayrıntılı araştırmalar yapmaya başlamışlardı. Elde edilen bulgular, yazılan raporlar olumlu bulunmuş ki, konu,  TBMM gündemine taşınmış; Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından kamuoyuna Meclis kürsüsünden müjdeli bir haber olarak duyurulmuştur.

 O zamanlar Eğirdir-Pazarköy Kereste Fabrikası sahibi olan ve yöreyi adım adım bilen Hasan Yiğitbaşı, bu araştırma ve incelemeler sırasında her gün uzmanlar heyeti ile birlikte olmuştu. Anılarında o günleri şöyle anlatmaktadır:

“Bizim gösterdiğimiz yerlerden alınan petrol numunelerinin temiz ve saf olduğu konusunda hepsi hemfikirdi. Fakat çok derinlerde olma ihtimali en çok düşünülen konulardan biriydi…” demektedir.

40’lı yıllar, dünyada büyük bir savaşın her yeri ateşe verdiği; Almanların Edirne’ye dayandığı yıllardır.  Türkiye Cumhuriyeti, o günlerde değil petrol aramak ancak vatan topraklarını savunmakla meşguldü. Amerika ve İngiltere’nin büyük baskılarına rağmen İnönü, akılcı bir dış siyasetle ülkemizi savaşa sokmamıştı ama iki buçuk milyon vatandaşımız askere alınarak 1945 yılına kadar savaşa hazır halde beklenmiş, eldeki kıt kaynaklar, yurt topraklarının savunulmasına ayrılmıştı. İşte bu nedenle çok pahalı ve dış teknolojiye bağlı olan petrol araştırmaları, ister istemez ertelenmek zorunda kalınmış; Eğirdir’de sondaj çalışmalarına bir türlü başlanamamıştı.

*  *  *  

1950’de ülkemizde yönetime Demokrat Parti seçilmiş; bunun üzerine bu kez Hasan Yiğitbaşı’nın kardeşi Ömer Yiğitbaşı, 08 Aralık 1952 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ a başvuruda bulunarak “Eğirdir Petrolleri” hakkında bilgi vermiş; yöremizde petrol aramalarının yapılmasını talep etmiştir. 29 Ocak 1953 tarih ve 731/3 sayı ile gelen cevabi yazıda aynen şöyle denilmiştir:
                                                        -2-

“Sayın Ömer Yiğitbaşı,
  Demirkapı Mahallesi-EĞİRDİR
  Eğirdir civarında Yılanlı Ovası’nda bir petrol tezahürü bulunduğu 1938 senesinde ihbar edilmiş ve bu ihbar Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsü Genel Direktörlüğü uzmanları tarafından incelenmiş ise de, Raman’da petrol bulunması üzerine sondaj ameliyelerinin daha verimli bölgelerde teksif edilmesi kararlaştırılmış olduğundan Eğirdir aramalarına rücu edilememiştir.(dönülememiştir)
Bilgi edinmenizi rica ederim.

                                                                                     İşletmeler Vekâleti
                                                                               İşletmeler Daire Başkanlığı”
 
Bu yazıdan da açıkça anlaşılacağı üzere, Eğirdir’de petrol aramaları, Raman’da daha elverişli koşullarda petrol bulunması nedeniyle askıya alınmıştır.

1954 yılında TBMM gündemine ülkemizin yer altı kaynaklarının araştırılıp değerlendirilmesi konusunda çok önemli bir yasa tasarısı gelmiştir. Amerikalı uzmanlarca hazırlanan ve o günkü Hükümete sunulan bu yasa ülkemizdeki petrol aramalarına çok düşündürücü sınırlamalar getirilmekte ve adeta elimizi kolumuzu bağlamakta; ülkemizdeki petrol sahaları yabancı şirketlerin denetim ve insafına bırakılmakta; bu şirketlerce tespit edilen 8 saha dışında hiçbir yerde petrol araması yapılamayacağına karar verilmekteydi.

Oysa ; Türkiye’de 20 yıl süreyle Şhell Şirketi’nin Araştırma Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan ANTHONY HAGES, “Petrol ile ilgilenen ABD şirketleri  bilirler ki, Türkiye petrol okyanusunun üzerinde oturmaktadır!..” demektedir.

Petrol Daire Başkanlığı yapmış olan Cevat Eyüp Taşman da bu konuda aynen şunları söylemektedir:
“Memleketimizde petrol teşekkülüne ve toplanmasına uygun büyük sahalar vardır. Bunları elde etmenin biricik çaresi, mümkün olduğu kadar fazla sondaj yapmaktır…”

“6326 Sayılı Petrol Kanunu” adı ile anılan bu yasa getirdiği yeni uygulamalarla ülkemizde çok büyük tartışmalara neden olmuş, konu yurt dışından da ilgiyle takip edilmiştir.

O günlerde Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Brejnev, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a:
           “Ülkenizin 5-6 bin metre derinliklerinde zengin petrol yataklarının olduğunu biliyoruz. Gelin bunları beraber çıkaralım…” önerisi, Amerikan şirketlerinin baskısı nedeniyle uygulamaya sokulamamıştır.

 Tam bu günlerde yani 6 Mart 1954 günü Hasan Yiğitbaşı, yeniden TBMM Başkanlığı’na bir dilekçeyle başvurarak Milletvekillerinin dikkatini “Eğirdir Petrolleri” ne çekmek istemiştir. Bu dilekçe, Meclis Dilekçe Komisyonu’na havale edilmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamamıştır.

Hasan Yiğitbaşı, yıllar süren bu mücadelesinden vazgeçmeyerek bu kez konuyu Ankara’da faaliyet gösteren bir Amerikan şirketine götürmüştür. 3 Ağustos 1959 tarihli mektupta “Eğirdir Petrolleri” nin durumunu anlatmakta, bu yörede bir araştırma talebinde bulunulmaktadır.

                                                       -3-
“ESSO STANDART INC- Bayındır Sokak, 5/15, Anakara-TURKEY” isim ve adresle ülkemizde faaliyette bulunan bu şirket, Hasan Yiğitbaşı’na 5 Ağustos 1959 tarihinde verdiği cevapta:
“Eğirdir Petrolleri ile ilgili 3/8/1959 tarihli mektubunuzu aldık. Verdiğiniz malumat için çok teşekkür ederiz.

Halen oradaki arazi çalışmalarıyla meşgul olan jeoloğumuz, JOHN JEWELL, 2-3 ay daha bu bölgede kalacaktır. Döndüğü zaman kendisine mektubunuzdan ve verdiğiniz malumattan bahis edeceğiz. Lüzum görüldüğü takdirde ilerde sizden randevu almak için temasa geçeceğimizi bildirir, saygılarımızı sunarız.
                                                       M.P. GILLERT”

                                                      
Fakat ne hazindir ki; bu lüzum hiçbir zaman görülmemiş; Hasan Yiğitbaşı, bu şirket tarafından ne aranmış ne de sorulmuştur. Ve daha ilginci; Amerikalı uzmanlarca Eğirdir ve çevresinde yapılan bu araştırma ve inceleme sonuçları olumlu ya da olumsuz bir rapor haline getirilip  yetkililere verilmemiş, akıbeti de hiçbir zaman öğrenilememiştir!..

* * *

1960 İhtilali ile Demokrat Parti iktidardan uzaklaştırılmış, hazırlanan yeni Anayasa ülkemizde yepyeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.  9 Mayıs 1960- 25 Aralık 1965 tarihleri arasında Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü yapmış olan İhsan Topaloğlu’nun Prof. Dr. Muammer Aksoy’la birlikte, “7 Kız Kardeş” adı verilen petrol şirketlerine karşı yaptıkları “Milli Petrol Politikaları” mücadeleleri bugün bile dillere destandır. Hatta büyük hukukçu Muammer Aksoy’un daha sonraki yıllarda bu uğurda bir suikasta kurban gittiği söylenmektedir. Bu dönemde de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, yurt çapındaki petrol arama çalışmalarını maddi olanaksızlıklar ve teknik nedenlerle yeterince yapamamış, ülke düzeyine yayılamamış; yurt ve millet yararına yapılan her girişim, uluslararası petrol şirketlerce engellenmeye çalışılmıştır. Örneğin: Yurtdışından getirtmek zorunda olduğumuz Derin Sondaj Makineleri, paraları peşin verilmek kaydıyla bile alınamamıştır. Bu konuda Elit Max Ball adlı Amerikan şirketi temsilcilerinin TPAO yetkililerine söyledikleri sözler çok çarpıcıdır: “…sizlerle çalışmamızın imkânı yok. Çünkü bir gün petrollerinizi millileştirebilirsiniz!..”

1981 yılına geldiğimizde bu kez sahneye Hasan Yiğitbaşı’nın oğlu Özhan Yiğitbaşı çıkmıştır. Rahmetli Babası ve amcasının vermiş olduğu  “Eğirdir Petrolleri” mücadele bayrağını o ele almış; 22 Mayıs 1981 tarih ve 23083/81 sayılı dilekçe ile bu kez Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği’ne başvuruda bulunmuş; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan gelen cevapta, Eğirdir Bölgesi’nin  “Toros Projesi” kapsamına alındığını, bu bölgenin ikinci hatta üçüncü derecede bir petrol bölgesi olması nedeniyle aramaların daha sonraki yıllarda yapılabileceği hususu dile getirilmiştir.

                                                           *  *  *
                                                             -4-

Yiğitbaşı ailesinin bu konudaki son başvurusu 16 Nisan 1998 günü dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e olmuştur.

Özhan Yiğitbaşı’nın Sayın Demirel’e konuyu bütün ayrıntılarıyla anlattığı mektup şu satırlarla son bulmaktadır:

“…millet ve vatan için 1938 yılından beri büyük bir heyecanla sürdürdüğümüz fakat bir netice alamadığımız bu idealimizin, bir Ispartalı evladın Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşmesi dilek ve temennisiyle…” (*)

*  *  *

Yiğitbaşı ailesi, bu tarihe kadar devletin çeşitli birimlerine yaptığı başvurulara olumlu ya da olumsuz cevaplar almasına rağmen bu mektup, bu güne değin cevapsız kalmıştır.

Süleyman Demirel’in bu başvuruya neden cevap  vermediğini bilmiyoruz.(*) Ama  çok iyi bildiğimiz üç şey var:

Birincisi; uçak sanayimizin 1925 yılı gibi çok erken bir tarihte “Tayyare, Otomobil ve Motor T.A.Ş” nin (TOMTAŞ) kurulmasıyla başlayıp 1950’li yıllarda noktalanan hazin öyküsüdür. Genç Türkiye Cumhuriyeti parasal ve teknolojik bin bir güçlüğe rağmen uçak ve motor sanayini kurmuş; hatta özel sektöre yol açan çalışmalarda bulunmuş ve yurt dışına uçak ihraç edecek bir noktaya ulaşmıştı. Ama yine uluslararası uçak şirketlerinin baskılarına ve Amerikan Marshall Yardımlarının cazibesine dayanamayan hükümetlerce bu ulusal girişimler de heba olup gitmiştir.

İkincisi; bugün dünyanın en stratejik yer altı zenginliklerinden biri olan Bor Madenleri’nin % 70’ine yakın bir bölümünün bizim topraklarımızda bulunmasına rağmen bunların rasyonel bir biçimde ve ülke yararına bir türlü işletilememektedir.

Üçüncüsü de; aradan 70 yıla yakın bir zaman geçmesine ve zengin petrol yatakları varlığının  5-6 bin metre derinliklerde ve ülkemizde olduğunun bilinmesine  rağmen güzel Türkiye’mizin, zenginlik içinde fakir bir ülke durumunda kalmasıdır.


SONUÇ
TPAO’nun son yıllarda giderek azalan sondaj çalışmalarını karalarımızdan denizlere kaydırması, “Eğirdir Petrolleri” hayalimizin de denizlere gömülmesi sonucunu doğurmaktadır.

Dr. Ümit Emre: “TPAO’nun Anadolu topraklarında petrol yokmuş gibi denizlere çekilip, yabancı ortakları tarafından oralarda yalnız başına bırakılması ve bir çatışma ortamına sürüklenmesi, küresel güçlerin şeytanca bir oyunundan başka bir şey değildir!..” demektedir.

Hukuksal haklarımız doğrultusunda bilimsel ve teknolojik olanaklarımızı kullanarak elbette denizlerimizde de petrol aramaları yapacağız. Korkmadan, tuzaklara düşmeden yapacağız. Çünkü TPAO, kuruluşundan bu yana yalnızca 1600 kuyu açabilmiştir. Ve şu anda ülkemiz yılda 28-29 milyon ton petrol tüketmektedir. Biz bunun ancak % 11’ni yurdumuz topraklarından karşılayabilmekteyiz. Oysa Amerikan şirketleri, son 70 yılda 80 bin kuyu açarak  dünya petrolüyle istedikleri gibi oynamakta ve  hatta petrol savaşları bile çıkarmaktadır!..

                                                               -5-
Bu konuda başkaca söze gerek var mı?!..
Biz de yazımızı, Eğirdirli Özhan Yiğitbaşı’nın sözleri ile noktalayalım:
 “Bugün atıl durumda bırakılarak unutturulan Eğirdir Petrolleri, yıllar önce devreye sokulabilseydi Türkiye bambaşka bir memleket olacaktı…”

(*)-Sayın Özhan Yiğitbaşı, 22 Ekim 2007 günü yaptığımız konuşmada, Eğirdir Petrolleri konusunda diğer bütün başvurulara olumlu ya da olumsuz cevaplar verilmesine rağmen bu mektuba bugüne kadar bir cevap alamadığına çok üzüldüğünü söylemiştir.
MAVİ Boncuk Dergisi -  Sayı 12 - 2008
egirdir.net


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden:

BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin N24-b2,b3 numaralı paftalarda bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10382/1-1
—————
BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin N24-C numaralı paftada bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10381/1-1
—————
BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin P23-b1,b2 numaralı paftalarda bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10380/1-1
—————
BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin O24-A numaralı paftada bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10377/1-1
—————
BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin O23-c2,c3,c4 numaralı paftalarda bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10378/1-1
—————
BJ Petrol San. ve Tic. AŞ.’nin P24-a1 numaralı paftada bir adet petrol arama ruhsatı almak için 14.10.2015 ve bunu tamamlayan 03.11.2015 tarihli dilekçeleriyle müracaat ettiği Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince ilan olunur.
10379/1-1
—————
PETROL HAKKINA MÜTEALLİK KARAR
Karar Tarihi: 09.11.2015     Karar No: 6913
ŞİRKETİN:
• TİCARİ UNVANI                 :  Hanedan Enerji Yatırımları San. Tic. A.Ş.
• MERKEZ ADRESİ                :  Kaptanpaşa Mahallesi Piyalepaşa Bulvarı No: 73  Ortadoğu Plaza Kat: 10  34384 Okmeydanı Şişli/ İSTANBUL
• TEBLİGAT ADRESİ             :  Kızkulesi Sokak No: 4 - 06700 Gaziosmanpaşa/ ANKARA
• MÜRACAAT TARİHİ          :  27.06.2014
RUHSATIN:
• MAHİYETİ                            :  Arama ruhsatı
• YÜZÖLÇÜMÜ                      :  15.279 hektar
• BÖLGESİ                               :  Kara
• KAPSADIĞI İLLER              :  Diyarbakır
• PAFTA NUMARASI            :  M44-a4
KARAR:Hanedan Enerji Yatırımları San. Tic. A.Ş.’nin Diyarbakır İlinde 15.279 hektarlık M44-a4 paftası için petrol arama ruhsatı verilmesine ilişkin müracaatı incelenmiş; 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 7 ve Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 9, 10’uncu maddeleri gereğince talebin reddine karar verilmiştir.
10374/1-1
—————
PETROL HAKKINA MÜTEALLİK KARAR
Karar Tarihi: 09.11.2015     Karar No: 6912
ŞİRKETİN:
• TİCARİ UNVANI                 :  Çalık Petrol Arama Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.
• MERKEZ ADRESİ                :  Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No: 163 Şişli İSTANBUL
• TEBLİGAT ADRESİ             :  Yaşam Cad. Ak Plaza No: 7 Kat: 9   06510 Söğütözü/ ANKARA
• MÜRACAAT TARİHİ          :  12.08.2014
RUHSATIN:
• MAHİYETİ                            :  Arama ruhsatı
• YÜZÖLÇÜMÜ                      :  15.279 hektar
• BÖLGESİ                               :  Kara
• KAPSADIĞI İLLER              :  Diyarbakır
• PAFTA NUMARASI            :  M44-a4
KARAR:
Çalık Petrol Arama Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Diyarbakır İlinde 15.279 hektarlık M44-a4 paftası için petrol arama ruhsatı verilmesine ilişkin müracaatı incelenmiş; 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 7 ve Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 9, 10’uncu maddeleri gereğince talebin reddine karar verilmiştir.
10375/1-1
—————
PETROL HAKKINA MÜTEALLİK KARAR
Karar Tarihi: 09.11.2015         Karar No: 6911
ŞİRKETİN:
• TİCARİ UNVANI                 :  Türkiye Petrolleri A.O.
• MERKEZİ ve
    TEBLİGAT ADRESİ           :  Söğütözü Mah. 2180 Cad. No: 86 Çankaya/ANKARA
• MÜRACAAT TARİHİ          :  11.06.2014
RUHSATIN:
• MAHİYETİ                            :  Arama ruhsatı
• YÜZÖLÇÜMÜ                      :  15.279 hektar
• BÖLGESİ                               :  Kara
• KAPSADIĞI İLLER              :  Diyarbakır
• PAFTA NUMARASI            :  M44-a4
KARAR:
Türkiye Petrolleri A.O.’nun Diyarbakır ilinde 15.279 hektarlık M44-a4 paftası için petrol arama ruhsatı verilmesine ilişkin müracaatı incelenmiş; 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 7 ve Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 9, 10’uncu maddeleri gereğince talebin reddine karar verilmiştir.
10376/1-1


 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder