İMPARATORLUĞUN YANKILARI- Türkiye'nin Kemalizm krizi ve bir
alternatif dış politika arayışı.
Echoes of Empire: Turkey's Crisis of Kemalism and the Search
for an Alternative Foreign Policy
Michael A. Reynolds
İngilizce, Ekte...
İMPARATORLUĞUN YANKILARI -Türkiye'nin Kemalizm krizi ve bir alternatif dış politika arayışı. (İng)
Küresel raporların tek konusu: "TÜRKİYE'DE KEMALİZM
KRİZİ!"
Haziran 2012’de, Brookings Institute SABAN Ortadoğu
Politikaları Merkezi tarafından yayınlanan “İMPARATORLUĞUN YANKILARI:
Türkiye’nin Kemalizm krizi ve bir alternatif dış politika arayışı” başlıklı
araştırma raporunda tam 82 yerde Kemal, Kemalizm ve Kemalist sözcükleri
geçiyor.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ideolojisi Kemalizm’in
gücünün artık tükendiğini, laik bir düzen güden bu ideolojinin çevredeki
Müslüman ülkelerden Türkiye’yi uzaklaştırdığını ve hatta Kemalistlerin
Müslümanlığa şüphe ile yaklaştıklarını ve Müslümanlığı ülkenin modernleşmesine
engel” olarak gördüklerini anlatıyorlar.
Kemalizm nasıl bir inanç ve ideoloji ki Atatürk’ün ölümünden
74 yıl sonra Türkiye düşmanı emperyalist güçler halâ korku ve çekingenlikle
anıyorlar bunu.
Devamla, “Doksan yıl geriye bakıldığında, kendi ölçülerinde
Kemalizm bir başarı idi. Mustafa Kemal ve arkasından gelenler, yoksulluk
içinde, okuma yazması olmayan bir yığın değişik etnik kökenden gelen
Müslümanlardan bölgesinde siyasi ve ekonomik bir güç olan eğitimli, dinamik ve
son derece milliyetçi bir ulus yarattı” diyorlar.
Ama hemen ardından, yeteri kadar pohpohladık sizi diyerek
havayı değiştiriyorlar…
“Gayretlerine rağmen Cumhuriyet, Kürt kökenli halkın
çoğunluğunu bu ulusa katamadı” diyerek asıl amaçlarının ne olduğunu ortaya
koyuyorlar.
Şimdi Hillary yengemizin kankası Ahmet Davutoğlu’nun bu
amaca hizmet yolunda saçtığı incileri sıralayalım.
Rapora göre, dinî inançlarını açıkça tekrarlamaktan
çekinmeyerek kendilerini eskilerden ayırt eden AKP’li yeni elitlerden Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu neler diyor. “Kemalizm Türkiye’nin sorunlarının çözümü
değil, sebebidir. Türkleri ve Kürtleri bir arada tutan inanç birliğinden
uzaklaştırıp etnik düşmanlığa getiren Kemalizm, Türkiye’yi kendi halkları ile
sonu gelmeyen çatışmalara getirdi, komşu ülkelerle çözümü olmayan gerginliklere
sebep oldu. Bu etnik parçalanmanın önüne geçmenin tek yolu Kemalizm’in düsturu
olan ‘etnik milliyetçilik’ vazgeçip, tam tersini uygulamaktır”.
Davutoğlu’na göre, bu Anadolu’da bir Türk ulus devlet kurma
Kemalist projesi, Kürtleri içine alamadığı için soluğu kesilmekle kalmadı,
patlamaya hazır bir saatli bomba olan Kürt sorununu da yarattı. Buna rağmen,
bir Türk-Kürt iç savaşı kaçınılmaz değil. Davutoğlu tam aksini vurguluyor,
Türkler ve Kürtler bin yılı aşan bir ortak yaşamın tarihini paylaşıyorlar. Bu
uyumlu birlikteliğin mirasını yeniden hayata geçirmek imkânsız değil; içeride,
Kürt kimliğini engelleyen yasaların kaldırılmasını içeren daha liberal
politikalar ve bölgenin her yanında serbest seyahat ve ticaret kısıtlamalarının
azaltılması.
Şu an itibarıyla Başbakanlık koltuğuna monte edilmiş olan
Davutoğlu’nun içinde bulunduğumuz kahredici sorunlardan bizi nasıl
kurtaracağını anlatıyor emperyalist küresel çete.
Ne diyorsunuz, suskunluğumuza devam ederek sineye mi
çekeceğiz bunları?
Yoksa hazır mıyız; “yedirmeyiz size, kolay kolay”, demeye?
Kaynak:
brookings.edu
________________________________________
Ek bilgi:
Bu rapor, SABAN Ortadoğu Politikaları Merkezi adlı
Washington’da Brookings Institute düşünce kuruluşunun bir bölümü olan merkez
tarafından hazırlanmış.
Amerikan politikasının merkezi olan Ortadoğu meselesinde,
Washington’da karar mevkilerindeki politikacılara, 'deneyimli ekipleri' ile
tarafsız, etraflı bilgiler sunduklarını söylüyorlar. SABAN, Ürdün Kralı II.
Abdullah tarafından Mayıs 2002’de açılmış ve Los Angeles’den Haim ve Cheryl
Saban fonlarıyla kuruluşun temeline 'harç koymuş'.
“SABAN Ortadoğu Politikaları Merkezi”nin bağlı olduğu “ABD
ve Avrupa” adlı merkez ise, Amerikan ve Avrupa Birliği devlet yöneticileri ve
politikacılarına, Balkanlar, Kafkasya, Türkiye ve Ukrayna’nın Avrupa Birliğine
katılma stratejileri, NATO’nun geleceği ve Avrupa savunması, enerji
güvenliğinde ortak politikalar ve terörle mücadelede işbirliği konularında yol
gösterici bilgiler sağlamaktadır.
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı
meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler
bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli
olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına
giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk
Erkan Güçiz
erkanguciz@gmail.com
guncelmeydan.com

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder