17 Mayıs 2018 Perşembe

Rektör Prof. Dr. Suat Cebeci'den, yeni Allah'a iman dersleri...

9 Mayıs 2018 tarihinde, İlim Yayma Vakfı Başkan Vekili sıfatıyla Bilal Erdoğan (yeni Allah’ın oğlu), Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci’yi makamında ziyaret etmiş, başarı dilemişti.

Demek ki rektör denen yeni İslam'ın hocalarından Cebeci, nasıl bir ilim yaydıkları meçhul vakfın taleplerini değerlendirmiş ve garabet bir ifade kullanmış.

Diyor ki; "Yalova Üniversitesi için söylenen 'Burası hala FETÖ örgütünün elindedir' lafını kabul etmiyorum. 70-80 kişiyi atmışız. Ben 4 kişiyi yeniden göreve başlattım. Çünkü haksız yargılandılar. Bu 4 kişi 1,5 yıldır açıktaydı. Aralarında adli süreci devam edenler de var. Ancak ben suçsuz olduğuna inanmışsam o kişiyle çalışırım. Mesela mahkemede yargılanıp beraat eden bir kişiyi göreve başlatmadım ama mahkemesi devam eden birini ise göreve başlattım. Dediğim gibi, önemli olan benim o kişinin suçsuz olduğuna inanmamdır" demiş. 16.5.2008

59/7'de, key la yekune duleten beynel agniyai minkum (sizden zenginler arasında dönüp dolaşan bir servet olmasın) diyor.

Servet olmaması gerekenin, devlet ve devlet malları olduğunu anlayan kaç Müslüman var?

Yeni İslam'ın mürİTleri, sanıyorum ki 3/101'de geçen fikum resuluh(o'nun resulü içinizde) söylemini, kendi atadıkları resul zannetmekteler.

Ne de olsa yeni İslam yaratıldı, önce 2. peygamber ilan edildi, sonra hızını alamayıp freni patlayanlar Allah'ın oğlu ve daha sonra Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde topladığını iddia ederek, doğrudan Allah ilan etmişlerdi.

Yazık ki AKP'ye oy veren büyük çoğunluk, bunu bile bile oy vermekte ve utanmadan da alnını secdeye koymaktadırlar.

Bunu fark edenleriyse küffar ilan etmekten, Deistleri hedef göstermekten çekinmeyecek kadar yüzsüzleştiler.

Böylelikle kindar ve dindarlaştırılan toplum, felakete sürüklenmesin de, dünya lideri mi olsun? 

Allah bile böyle topluma ödül vermekten, yüceltmekten utanç duyar.

 Zira 10/109'da, yahkumallahu, ve huve hayrul hakimin (Ve Allah yargıçların en hayırlısıdır) demekle, asla adaletsizliği pirim vermeyeceğini vaat etmiştir.

95/8'de, ise, e leysallahu bi ahkemil hâkimin (Allah, yargıçların yargıcı değil mi?) diyerek, adaletten sapılmaması gerektiğini, adaletsizliğin şerefsizlik olduğunu, Allah temelli inanca aykırı olduğunu ilan etmektedir.

Ancak tüm bunlara rağmen, 7/87'de, fasbiru hatta yahkumallahu (Allah, hükmünü verene kadar sabredin) demekle, kendisinin mutlaka en adil hükmü vereceğini söylerken, aynı zamanda o hükmünü verene kadar da, adaletsizliğe göz yummamanız gerektiğini de söylemiş durumdadır.

Tüm bu gerçekler göz önündeyken, Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci Efendi ne demektedir?

"Mahkemesi devam eden birinin suçsuz olduğuna inandım" diyor.

Yahu, senin neye inandığın değil, adaletin ne karar verdiği önemli, inanmıyorsan sorun yok da, inandığını iddia ettiğin halde, 2/188'de, la te'kulu emvalekum beynekum (malları aranızda yemeyin) diyerek, haksızlığa göz yummayın diyor.

Devamında, bil batılı ve tudlu biha ilel hukkami (yargıçlara rüşvet olarak aktarmayın) diyerek, yargının karar vermesini bekleyin, yargıyı etkilemeyin, karışmayın emri verdiği açıktır.

Lakin Rektör Efendi, ben öyle inandım diyor.

Peki, sen kimsin, yargıç mısın, yargıya dâhil mi oldun, yargılamanın hangi aşamasında vardın da konuyu biliyorsun, suçluyu-suçsuzu ayırt edebildin?

Ben mahkeme kararlarını tanımam diyemezsin.

Bu, sadece beşeri yasalara göre değil, tam aksine iman ettiğin Kur’an yasalarına göre de böyle.

Nitekim 4/59'da, atiur resule ve ulil emri minkum (sizden olan resule, idarecilere, otoriteye itaat edin) diyor, ben demiyorum Kur’an diyor.

Ama sen ne diyorsun?

Mealen, “Ben Kur’an falan tanımam, öyle uygun gördüm, öyle oldu, ben yaptım oldu” ahmaklığı sergileyip,  kendine Müslüman süsü veriyorsun, ancak suratının orta yerinde Fettoş tiplemesi badem bıyık bırakarak, yeni İslam’ın neferliğine soyunduğunu da gizlemiyorsun.

Ancak asıl suçlunun sen olmadığını da, ben görebiliyorum.

Nitekim 4/59‘da söylenen otorite sahipleri, sana bu fırsatı veriyor, hakkaniyete uymayan atamalarla sizleri toplumun başına bela etmekten kaçınmadıkları için, ülkemde hiçbir iş, ehlinin ellerinde olamıyor.

Oysa 4/58’de, ye’murukum en tueddul emanati ila ehliha (size emrediyor, işi ehline veriniz) diyor.

Yazık ki ne duyan ne uyan var.

Lafa geldi mi, benim gibi Deistler düşman, sizin gibi yeni İslam’ın neferleri adam oluyorsunuz.

Bunca saptırılmış inançlar içinde, aklını kullanan DEİST olmasın da anti teist (A-teist) mi olsun?

Demek ki Tayyip Efendi, "İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar" diyerek, İslam'da güncelleme yaparken, kriterlerini de gözümüze sokuyormuş.

Ne diyelim, yeni İslam ve yeni Allah, mürİTlere hayırlı olsun, tüm dinler gibi yeni İslam'da bizden uzak olsun.

İnananları salak yerine koyan siz siniz, suçlanan biz, ne güzel bir din böyle…? 

Yukarıdaki satırlar, sadece benim düşüncelerimdir, kimseyi suçlamak değil fakat beni neden böyle düşünmeye sevk ettiklerinin anlaşılması amacıyla yazılmıştır.


Bu ise, yeni İslamcıların eski İslam ile aldattığı, yeni İslam'a uyum sağlayamayanların isyanı... 


twitter-aliaktas 

17.5.2018

A. Dursun


Nihayet ilan ettiler, Şehitler, yeni Allah Erdoğan içindir.

Sayın inançlı, neden diğer dinler sana saçma gelir hiç düşündün mü?

Bozuk düzenin, bozuk insanın Müslümanı gayrimüslimi olmaz.

Her Türk'ün evine bir ÇİNLİ erkek, AKP'li Metin Külünk Uyuma...

İslam’ın Kanıtsız Dönemi

Allah ÇIPLAK, Allah ÇIPLAK, Allah ÇIPLAK

Yaratıcıyı suçlamak ve Deizm. National Geographic's “Inside the Qur'an”

PKK-PYD İlişkisi (Dışişleri Bakanlığı) belgesinde Erdoğan örtülü şekilde suçlanıyor mu?

Darbenin Başkomutanından, TSK'nin başkomutanına zulüm ve baskı yapılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder