6 Mayıs 2018 Pazar

Uğur Dündar ve Pamukoğlu, Muharrem İnce’ye neden tuzak kurdu?

Eyyyyy Muharrem İnce, Halk soytarılık istemiyor, lider istiyor UNUTMA; UNUTTURMA.
Bakalım nasıl tuzak kurmuşlar.

Dakika 35:10’da İnce, “Bakın rakamlar vereyim” diye giriş yapıyor.

Dakika 36:17’de Uğru Bey, “Ben size söyleyeyim ne olduğunu” diye İnce’nin sözünü kesiyor.

Dakik 36:33’ gelince Pamukoğlu, “Aslında şöyle bir şey var” dediği anda, Uğur Bey Evet, evet diye devam ediyor ve Pamukoğlu’nun derhal söze girmesini engelliyor.

Daha sonra seyirciye dönerek alkışlattırıyor ki, İnce’nin bu işlerden pek anlamadığı duygusunu zihinlere oturtmaya çalışıyor.

Uğru Bey, aldığı eğitim gereği lafı uzatıyor, seyirciyi devreye sokarak konuyu dağıtıyor ki, Pamukoğlu’na rol vermek istediği anlaşılmasın istiyor.

Daha sonra bu isteğini iyice baskılamak için, “Bu işi yapanlarla konuşanları dinledim…” diye tekrar devreye giriyor ki, zaman iyice soğusun, üstlendiği rol açığa çıkmasın istiyor.

Konuşanları dinlemiş olması da, tavşanın suyunun suyu masalı gibi uzatmasının sırrı budur.

Anlaşılıyor ki, İnce’yi zor duruma düşürecek hazırlık başlıyor.

Dakika 36:55’e gelince Uğru Bey sözünü bağlayarak Pamukoğlu’na dönüyor ki, söze o girsin istiyor.

36:57’ye gelindiğindeyse Pamukoğlu, “Tabi bunlar doğru, cari (geçerli) şeyler, fakat bir tane şey var ki, yani esas Musul’a girdiler…” diyerek sazı eline almış oluyor.

Dakika 37:13’e geldiğimizdeyse Pamukoğlu, sözünü bitirirken İnce’ye yüzünü dönerek, “bunları sen benim kadar bilemezsin, boş konuşma” dediği algısı yaratıyor.

Uğru Bey sözün uzayıp, Pamukoğlu’na söz sırası vererek, İnce’nin sözünü kestiği anlaşılmasın, unutulsun istediği için, konunun biraz daha soğuması amacıyla tam o anda “Silahlar” diye baskıyı artırıyor ki, İnce’ye söz geçmesin.

Tam o arada yani dakika 37:16’da Pamukoğlu, “Bizim halkın bizden beklediği şu...” diyerek, altın vuruşa geçiyor.


Pamukoğlu devamında, “Muharrem Bey’in anlattıklarını, bu AKP’nin yaptıklarını Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a herkes biliyor.  Siyasetçilerden istediği şu, ‘siz ne yapacaksınız?’

Alkışlar eşliğinde, İnce zora sokuluyor ve sazı tekrar eline alan Pamukoğlu, “Bunu Alaska’da yaşayan da öğrendi, bütün dünya biliyor
” diyor.


39:57’ye gelince Uğur Bey, “o zaman sırayla gidelim efendim” diyerek, “İnce’yi bu kadar ezdiğimiz yeter, şimdi de savunmasını alalım” edası içinde sözü İnce’ye havale etme uğraşısına giriyor.


Buna rağmen süreyi az daha uzatması ve konudan iyice uzaklaşılması için Pamukoğlu’na sözü devam ettiriyor ki, İnce konuşma hazırlığını yapsın ya da araya girsin istiyor.

O arada Pamukoğlu saçmalamaya devam ediyor.

Nitekim altın vuruş artık yapılmıştır.


Muharrem İnce, oyuna getirildiğini anlıyor ve dakika 46:35’te Uğur Bey’in, o ana kadar yokmuş gibi davranarak rencide etme çabasında olduğu İnce’ye dönerek “size de aynı soruyu soruyorum” demesine kadar salvo devam ediyor.

46:55’e gelince İnce artık dayanamıyor ve nereye, nasıl bir kumpas içine çekildiğini anlıyor.
Ama Uğur Bey, söz verme konusunda biraz haksızlık yapıyorsunuz” deyince Uğur Bey, “Peki, buyurun” demek zorunda kalıyor.

O an Dakika 47:02’de Pamukoğlu misyoner edasıyla devreye giriyor ve “sizi hangi askeri kampa sokmadılar” diyor ancak, Uğur Bey sanki ne soracağını biliyormuş gibi, Pamukoğlu’nun bu sorusundan evvel kendini zor tutarak Pamukoğlu ile beraber gülüşüyorlar.

Dikkat ederseniz Uğur Bey, ÖSO kampı söylemini de, garabet bir mantıkla sığınmacı kampı diye düzeltme zorunluluğu hissediyor.


Çünkü Erdoğan, 26 Ocak 2018 tarihli, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda “ÖSO'ya terörist diyenler PYD'nin, YPG'nin, DEAŞ'ın, PKK'nın tam benzerleridir, kendileridir. Bu vesile ile kahraman askerlerimize gazanız mübarek olsun diyorum” diyerek, ÖSO’ya terörist diyemezsiniz diye talimat vermişti.

Dakika 47:47’deİnce, “Uğur Bey, programa gelmeden önce size, tek tek yapalım programı demiştim” diyor.

İşte mesele de budur.


Ben Y-CHP’li değilim, her fırsatta bunu söylüyorum.

Ben Atatürk’ün tohumlarını attığı, Kılıçdaroğlu’na göre eski CHP’liyim.


Bu seçimde de Y-CHP’ye oy vermeyeceğim ancak İnce’ye ya da Akşener’e vereceğimi peşinen söyleyeyim.

Uğur Dündar’a gelince;


Kamu kendisini dürüst olarak tanır, tarafsız olduğuna inanır vs…


Olabilir, dürüst olmadığını şahsen ne de iddia edemem, zira elimde böyle bir delil de yok, bilgi de.

Hemen herkes hakkında bize yansıdığı ile bilgi sahibiyiz.

Öyleyse bize yansıyan bir şeyi görmemiz gerek.

Kılıçdaroğlu, Melih Gökçek, Dengir Fırat gibi şahıslarla, Uğur Dündar’ın programlarında birkaç kez karşı karşıya geldiler.

Sonuç ne oldu?

Uğur Dündar’ın programında buluşanlardan kazanan hep AKP ve yandaşları olmuştur.

Bu bir doğrudan suçlama değil elbet, ancak görünen de bu, durum ortadadır.


İnce’nin tam yerinde tespiti de budur.


İnce'nin “Tek tek yapalım programı demiştim” sözü, herkesin dikkatinden kaçmış olabilir fakat bilinmelidir ki, hem Pamukoğlu hem İnce, AKP’nin ve dahi Erdoğan’ın ülkeyi çöküşe sürüklediğini en iyi bilenler olması gerekirken, nedense Erdoğan yandaşıymış gibi tavırlar içinde olması açıkçası beni şaşırtmıştır.

Pamukoğlu elbet tespitinde haklı görünüyor.

Zira millet de kavga değil gelecek beklentisi içine girmiştir.

Fakat gerçek olan şu ki, geleceğin neden felakete sürüklendiğini halka anlatamaz iseniz, ne yapacağınızı da anlatamamış olur, söyledikleriniz anlamsızlaşır.

Şimdi can alıcı bir soruyu akıllarınıza getirmenizi istiyorum.

Erdoğan neden hiç kimseyle ikili vaziyette TV karşısında halka hitap etmiyor?


O yetenek kendisinde yok diyenleriniz olabilir, doğrudur, o meleke yetisi kendisinde gelişmemiştir.

Ancak gerçek gerekçe bu değil.

Gerçek şudur.

Halk, birilerinin karşılıklı kavgasını, söz düellosunu, bir birlerine ne kadar üstün geleceğini görmek istemiyor.

Pamukoğlu’nun da dediği gibi, ne yapacaklarını görmek istiyor.

Şimdi Pamukoğlu’na soruyorum.

Madem halkın ne yapacaklarını görmek istediğini biliyor ve bunu ulu orta söylüyorsun, senin orada, İnce ile ne işin var?

Halk, bizim tartışmamızdan hoşnut olmaz, İnce tek başına program yapsın” demek aklına mı gelmedi, yoksa birilerinin özel görevlerine örtülü hizmet etmek için mi oraya gittin?

Hem de, Kılıçdaroğlu’nun defalarca kaybetmesine rağmen, Uğur Bey’in programına defalarca çıkmasına rağmen…!

Şimdi de sen buna yanıt ver bakalım Pamukoğlu Efendi?

İnce’ye tavsiyem odur ki, kimseyle karşılıklı tartışmaya girme.

Birilerini madara edecek yeteneğin olsa dahi, biri çıkar bir laf eder, al başına belayı…

Sen, sen ol, seçimlere kadar kimseyle laf dalaşına girme, yapacaklarını veülkeye yapılan kötülükleri anlatman yeter de artar bile.

Uğru Bey’in ya da başkalarının adaletini arar konuma düşmektense, halkın ve hakkın adaletini arar olduğunu millet mutlaka anlayacaktır.

Halka güven, milletimiz sırtını kendisine dayayan hiç kimseden yüz çevirmemiştir.

Bazı koyunlar çoban arar, sen çoğunluğa yöney, onlar çobanını zaten bulacaktır.

Biz çoban değil, lider, önder istiyoruz.

Halkın % 85’i de bunu istiyor, başka lider mi var ki sözünü millete söyletmemek istiyorsan, tek başına program yapmayı öğrenmelisin.

6.5.2018

A. Dursun


Pamukoğlu, 8 Ağustos 2012 tarihli konuşmasında "Üniter yapının kaldırılmasını, Eyaleti Milletin Genetik Kültürü kabul etmez. Bu aşamada olmaz...! " diye yorumluyordu.

Bu yorumuna, şu soruyu yöneltmiştim.

İzlencenin 10:02 dakikasında söylüyor, Bu safhada (aşamada) olmaz diyor. 

Merak ediyorum, hangi aşamada olur? 

Pamukoğlu bu ifadeyi yanlışlıkla mı kullandı yoksa beyninin arkasında bir karanlık nokta var da biz mi görmek istemiyoruz? 

Umarım hatalı düşünüyorumdur.

Bu gün gelinen noktada, Pamukoğlu'da, "Bu aşamada olmaz" söyleminin, Emperyalist bir dayatma olduğunu kabul etmiş ya da teyit etmiş oldu.




Pamukoğlu, eski konuşmasında yaptığı bir hatayı, bu konuşmasında düzeltmiş.













1 yorum:

  1. osman pamukoğlu bahsettiğiniz emperyalist söylemi anlatırken kendisini onların yerine koyup anlatmaya calışıyor, bu aşamada olmaz derken kendi düşüncesini deil karşı tarafın düşüncesini söylüyor , eğer eski videolarına da bakarsanız pkklılar hakkında anlatııklarında da coğu zaman onlarn duşuncesini aktarıyor yani düşmanını iyi tanıyacaksın kucumsemeyeeksin mantığı ile anlatıyor. özgun anlatma biçimi bu bu adamın bu şekilde emperyalist yanlısıymış gibi gelmemeli zira yaptıkları ortada.

    YanıtlaSil