Ahmet Dursun: Erdoğan, "Muharrem İnce bizim adamımız" dedi.

İddianın sahibi, hani şu kafa topuna yükselip omuzuyla gol atan ama gol attığının bile farkında olmayan, Fatih Terim'in ısrarı yüzünden anlı-şanlı futbolcu diye tarihe geçen, sonradan ülkeden kaçan Torinolu Şaban lakaplı Hakan Şükür.

Bu videoda bakın ne diyor.

Torinolu Şaban'ımız, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce için "Tayyip Erdoğan’ın birçok milletvekili ve bakanın bulunduğu bir ortamda İnce için, “O bizim karşı taraftaki adamımız" demiş.

İnanacak mıyız?

Bunlara Fettoşçu dediğinizde sorun kalmıyor, istediğini söylesinler dikkate alınmıyor ama OSLO fatihinin kim olduğunu unutturduklarını başarmışlar gibi davranıyorlar.

O nedenle Fettoşçular doğru da söyleseler, abartmış da olsalar önemi artık kalmıyor.

Çünkü ülkede hukuk bitmiş durumda.

Bir adamı çıkartıyorlar ortaya, koyuyorlar önüne cam, oku babam oku.

Sonra ne okuduğunu bilmediği için "Ben öyle bir şey demedim, ispat edemeyen şerefsizdir" tarzında kendisini yalanlatıyorlar.

İki ucu moklu değnek haline bizdeki siyaset.

Bize alenen 40 satır mı 40 katır mı diye dayatıyorlar.

Bir tarafta Erdoğan, öte tarafta Kılıçdaroğlu.

Hangisi satır hangisi katır mecazında varın onu siz bulun.

Neden mi öyle söylüyorum.

Daha iki gün evvel Kılıçdaroğlu seccadeye basmış diye ortalığı yıkan tetikçi akİT ve troller Kılıçdaroğlu'nun üzerine hücum etiler.

Efendi baskıya dayanamayınca özür dilemiş.

Kimse de "senin aklın yok mu, seccade ne zamandan beri kutsal icat edildi, CIA İslamcılarının baskısına nasıl boyun eğersin" diye bir kişi çıkmadığı gibi, kurmayı geçinenlerde aynı saflarda trollerin baskısına boyun eğmiş.

Bak bakalım seccade nedir bilmiyorsan öğren, ya da bir bilene danış bak bakalım seccade Kur'an'da geçiyor mu yoksa uydurulmuş kutsal mekanizmasının efendilerine boyun mu eğdiriliyorsun?

Biri de çıkıp "kesin bre zırlamayı, namazdan sonra hala yerde duran hiçbir şey seccade değildir" diyememiş.

Buradakiler kim diyememiş, yazıklar olsun sizin ham ervahınıza diyememişler.

Çünkü ne toplumumuz ne de siyasilerimiz İslam nedir bilmiyor, haberleri dahi yok.

Onca bebeklerin ırzına geçiliyor, onca haram yeniliyor, faizin alasını Diyanet yiyor, İslam'ın direğini parçalayıp ahlakı, şerefi, haysiyeti söküp atıyorlar yerine dinin direği namaz diye dayatıp yutturuyorlar ama yazık ki bir ahlaklı çıkıp "CIA İslam'ı da onun ajanları da zihnimizi teslim alamazlar" diyemiyor.

Diyemezler çünkü bunların bizi yönetmesini Allah istiyor diye inandırılmış bir toplum yarattılar.

"Hoş geldin Allah'ın elçisi hoş geldin" diye bağıranlar mı istersin, “İslam için AKP’ye oy verdik” diyenler mi istersin, "Erdoğan'ı Evliyalar destekliyor. Babam da ben de Mahmut Efendi'de yetiştik" diyenler mi istersin ne arasan hepsi var.

Bana da inanmayın, zaten ben inancınızla ilgilenmiyorum ancak doğru söyleyip söylemediğimi buradaki videolara bakarsanız, kendiniz görüp kendiniz duyacaksınız.

Toplumumuz Kılıçdaroğlu kazansa kaç parçaya bölüneceğimizden ürküyor, Erdoğan devam etse Hizbullah, SADAT, Cemaat-tarikat eliyle topal demokrasiye, kadın haklarına nasıl darbe vurulacağından çekiniyorlar ama kimse de çıkıp "bunların hiçbiri Türk milletine layık insanlar değildir, Türk milletini temsil edecek yapı, eğitim ve zihniyette değil" diyemiyor.

Yani bir tarafta satır, öte tarafta katır, hangisini seçersen seç çıkmaz yol hangisi katır hangisi satır varın siz karar verin verebilirseniz.

Çakma muhalefet, kime muhalefet?

1999 depremine İlahi İkaz diyen adamın gazetesinde, eskiden Fettoş'un gazetesindeydi.

Kazım Güleçyüz, Mehmet Kutlular ve İlahi İkaz söyleminin konu edildiği yazılara bakarsanız vahameti göreceksiniz.

Adamlara bakın, Kazım Güleçyüz denen Fettoşçu, Nurcu vs... her numara çeviren CIA İslamcısını çıkartmış konuşturuyorlar.

Amaç ne?

Tayyip yeter ki yeniden kazansın.

Akıl almak ya da öğrenilecek fikir bulmak bunlara kaldıysa sizin muhalefetinizin taaaaa...

Görüntüde Türk Milliyetçisi Muhalefet.

Buradaki videoya bakarsanız Sinan Oğan'a beni yanıltmadığı için teşekkürlerimi neden ilettiğimi anlayacaksınız.

Ağıralioğlu: Müslüman olmayana insan demeyiz.

Oğan: Kitlelerimiz paralel kitleler.

Soru şu: Sinan Oğan, AKP-PEKER ortak projesi mi, kızmak yok Sinan Efendi, madem benim oyuma talipsin, buna yanıtı vereceksin başka şansın yok.

Düşmanımın düşmanı dostumdur zihniyeti çökertti bizi.

Şahıs bazında umursamam ama milletin düşmanlarına dostum diyenler, işte asıl düşman onlardır.

"Üç tane CIA İslamcısından oy devşirebilir miyim diye, ülkenin dibini dinamitleyen adamlardan cevaz alınacaksa varsın RTE kalsın iktidarda" diyecek insan sayısını hiç mi hesaplamaz bu hödükler?

Kendisi Dışişleri Bakanı iken karısı Türkiye'yi dünyaya karşı aşağılayan, AİHM'de dava açan yeryüzündeki tek canlının ödül olarak da Cumhurbaşkanı yapılan şahsı ziyareti hiç hoş olmamıştır.

Hele de benim vergilerimden semizleştikçe semizleşenlerin ayağına gitmek tam aptallıktır.

Çankaya'nın şişmanları işçi düşmanlarını da gördük, ülkesini şikayet edenleri de.

Tarih tekerrür edecek görüntüsü verilmesi, koalisyonun genişlemesi diyerek yorumlanamaz, geçiştirilemez zira tarih yalnız aptallar için tekerrür eder, bizler için asla.

İhanetle kesişecek yollarda genişleme, birleşme, büyüme kavramları olmaz ki, M. İnce için ise Önder Aytaç'ın tavsiyesi ile CHP'de yükselme kaydettiğini söylemem yeterlidir.

Bizim için tek yol vardır.

Ya istiklal ya ölüm…

İşte halâs-ı hakiki isteyenlerin parolası bu olacaktır.

Bizim şiarımız esneklerle, kösteklerle bir tutulamaz, Kılıçdaroğlu'nun da siyasi hesabı elbet görülecektir ancak öncelik CIA İslamcıları iktidardan temizlenirken, onları besleyen CIA ajanları da ülkeden temizlenmesi olmalıdır.

Kılıçdaroğlu'na da ancak ve ancak bu şartlarda destek sağlanabilir.

Gerisi lafügüzaf ve toplumu hologram gösterilerle uyutmaktır.

Ortalık ihanet şebekesi kaynıyor, biz kimi seçeceğimizi bilemiyoruz.

Eski HDP’nin Urfa Milletvekili Osman Baydemir, HDP’nin seçimlerde Kürtlerin taleplerini ve haklarını tanıyan tarafla müzakere etmesi gerektiğini söylemiş.

Bir soru üzerine Osman Baydemir, "Ne yazık ki 4 yıldır ülkemden uzakta Newroz’u kutluyorum. Bu Kürdistan’ın dışında kutladığımız son Newroz bayramım olmasını umuyorum. 2024 Newroz’unu Kürdistan’da halkımız içerisinde kutlayacağız" diyor.

İyi de o taraf kim, Kürdistan neresi?

Yok sınırlarımızın az ötesinden bahsediyorsan git orta yaşa, sana engel olan mı var ama sorun o değil, sorun İngiliz işbirlikçiliğini ifşa ediyor olduğu halde bizim toplumun okumuyor olmasından kaynaklı anlamıyor olması.

Neden okusunlar ki, CIA ajanları yeni bir İslam anlayışı getirdiler, kanaat önderi (o da aynı yapının icadı) yarattılar, onu satın aldı mı kalanlarla uğraşmıyorlar, güzel sistem.

1-Gizli Belge: S/735, belge no: 492.

Amiral Webb’den Lord Curzon’a yazılan 19 Ağustos 1919 tarihli yazı:

Amerika, Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek. Geri kalan 4 ili de Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor.

2-Gizli Belge: S/81, belge no: 10.

16 Şubat 1920 Londra Konferansı tutanaklarından bir başka parça:

Ermenistan’a 6 ilden başka Trabzon ve Adana da verilmelidir.

Konu hakkında Medz Yeğen mi? Vilayet-i Sitte mi? başlığında daha fazla detay bulabilirsiniz.

Bize dayatılan Cumhurbaşkanı adaylarını kısaca gözden geçirdik ama 6'lı çetenin diğer üyelerini unuttuk mu?

Ben unutmadım, ya siz?

Unuttuysanız 6'lı çeteyi tanımak ister misiniz alt başlığında onları teker teker analiz etmiştim, bakarsanız anımsarsınız.

Saygı Öztürk Yargıtay kararı gereği istifa etmeyen bakan, seçime giremez başlığında hukukun nasıl yerlerde süründüğünü örnekleriyle açıklamıştı.

Bir paragrafında şöyle demişti.

İSTİFAYI DÜŞÜNMEYENLERE
Bakanlar kamu görevlisi mi? Elbette. “Göster belgeni; göster belgeni” diyenler olacaktır. Buyurun size belge. Kamu Görevlisinin Tanımı ve Bakanların Kamu Görevlisi Sayılması Hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14 Eylül 1983 tarihi, 1980/4-1714 Esas, 1983/803 sayılı kararının özetini okuyalım:
“Kamu görevlisi deyimi, görevlinin bir kamu hizmetini yüklenmesi ve bu görev karşılığı devlet bütçesinden maaş, ücret, ödenek, vs. gibi her ne ad altında olursa olsun görevliye bir maddi meblağın özgülenmesi (tahsisi) iki ana unsurunu içerir. Bakanların bu iki ana unsuru tam olarak taşımaları ‘kamu görevlisi' olarak kabullerinin açık kanıtını oluşturur.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarıyla ilişkili iki dosya önersem yeterli olur sanıyorum.

TÜRKİYE’DE ANAYASA YARGISININ İŞLEVİ VE KONUMU.pdf

TÜRKİYE'DE ANAYASA'NIN ÜSTÜNLÜGÜ VE BAĞLAYICILIĞI.pdf

Özkan, "Türkiye'de Kürt varlığını tanımamak, ruh hastalığı halidir.

Türkiye'yi oluşturan halklar bir bütündür. Bugün ben bir Türk veya Kürt sorunu yaşandığını düşünmüyorum. Sorunu emperyalistler yaşatmaya çalışıyorlar. Türkiye'yi bölme amaçlı planları var. Abdullah Öcalan'ın bu konudaki görüşlerinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Yani, ulus devlet, üniter devlet yapısının korunması, birlikte ve beraberce yaşama görüşleri" dedi.

Kürt enstitüsü kurulmasının ve Kürtlerin tarihsel, kültürel dokusunu bilimsel olarak muhafazasının çok yararlı olacağını düşündüğünün altını çizen Özkan, "Benim elimde yetki olsa, Ankara, İstanbul ve Diyarbakır'da Kürt enstitüleri kurarım. Türkiye'de Kürt, Türk diye ayırmamak, herkesi bir ve eşit kabul etmek, temel ödevimiz ve görevimizdir. Kürtler bir azınlık değildir. Kürtler çoğunluğun bir parçasıdır. Tuncay Özkan: Öcalan'la aynı fikirdeyim

Kürtçe vaaz verdiği için imamlar yargılandıkça, Kürt halkının seçim iradesini kayyumlar aracılığıyla gasp etmek devam ettikçe, siyasi davalarla seçilmişler rehin tutuldukça, Şenyaşar ailesinin adalet talebi karşılık bulmadıkça herhangi bir sorunun çözümünden söz etmek mümkün değildir. Bunlar sembolik örnekler, örnekleri arttırmak mümkün. 01/03/2022 TBMM

Dedim ya, kimsenin bir şeyden haberi yok, insanlar aç, insanlar işsiz, insanlar kendi ülkesinde parya, insanlar birbirlerine düşmanlaştırılmış, insanlar besleneceğine çıkar grupları beslenir olmuş.

11 Mart 2000'de Bakan Koca'nın COVID-19 pandemisinin ilk görüldüğünü ilan ettiğinden bugüne her şey yaklaşık 10 kat artmış durumda.

Bonfilenin fiyatlarını sıraladığım tarih 22 Mart 2023 idi ve aynı bonfile bırakın tarihsel ilerleyişini sadece ve sadece 7 günde ne hale gelmiş.

Yani 7 gün içinde neredeyse % 9 zam gelmiş.

Peki çalışanın, emeklinin maaşına % 9 zam geldi mi?

Kimse bize masal okumasın, her ne olursa olsun Erdoğan ve iktidarı gidecek ve girer gitmez yurtdışı yasağı konarak yargılama başlatılmalıdır, başka çaremiz yok, çalınan servetimiz başka türlü yerine konmaz, sen kendine acımaz isen Allah bile bize acımaz.

Neden değiştirmemiz gerekir?

yedinciisanat sayfası geçtiğimiz günlerde vefat eden Robin Williams’ın bir söyleşisinden kesit paylaşmış.