26 Haziran 2023 Pazartesi

Bahçeli hain mi, korkak mı, gizlediği şey nedir?

Yine birilerinin kuyruğuna basmış olmalıyım ki, kuyruk acısı çeken birileri hesaplara yeniden engel getirme uğraşısına girmiş.

Erdoğan'ın sayfasına bir not düşecektim, az evvel giriş yaptım baktım ki hesabım askıya alınmış, artık kuyruk kimin olursa olsun umurumda da değil, itiraz olarak şunu yazdım.

"Kimin kuyruğuna bastım bilmiyorum, ama yüce efendilerimizden birinin kuyruğunun sıkışmasına neden olduysam lütfen bakınız. Daha evvel hesabım Rusya-Bursa bağlantılı hacklenmişti ve suç duyurusunda bulunmuş size belgeyi ulaştırmıştım. O zaman yeniden açılmıştı. Şimdi ne olduysa şahsımla ilgisi yoktur, lütfen hesabımdaki engeli kaldırır mısınız ya da neden engellendim öğrenme fırsatım var mı? "

Bunları kim yapıyor, neden yapıyor artık biliyorum.

İstiyorlar ki işgal tamamlana kadar gerçekler kesinlikle ama kesinlikle engellenmeli, şimdilik bu yöntemi uygulayanlar yazık ki devleti ele geçirenlerce destekleniyor ve daha ötesi farklı yollara başvurabileceklerini, her daim gözlerinin üstümüzde olduğunun bilinmesini istiyorlar.

Ben gelmişim 65 yaşına, bir 65 daha garanti veren varsa oturup konuşuruz ama sonu nereye varırsa varsın benim için önemli değil, ölümsüz canlı yaratılmış olsa dahi o ben değilim.

Dünyada neler oluyor, ülkemizde nasıl bir cehalet damgasını vuruyor belirsiz durumda.

AKP hükümeti ekonomik çöküşü gizleyemiyor ama umurunda da değil çünkü seçimlerden yine birinci parti çıkmış olsa dahi oylarındaki düşüş belediye seçimlerinde kaybetme riskini ortaya çıkartıyor.

Arap sıcak parası kısmen ve şartlı gelecek, Kılıçdaroğlu'na faizcilerin kucağına gidiyor diyen Erdoğan şimdi kendisi gitmeye başladı, yeni Merkez Bankası başkanı ve Şimşek, sürekli dışarıdan borç peşindeler, onlar da faizlerin artışını beğenmedikleri için sıcak para vermeyecekleri gibi yatırım da getirmeyecekler.

Yeni swap yapamıyorlar, durum kritik zaten Putin darbeyle cebelleşiyor ama bu onun hatası zira Rusya paraya muhtaç durmada, para peşindeki paralı askerler elbet Putin’i de satarlar.

Liyakat yerine çıkar peşindeki insanları yüceltirsen olacağı budur ve Wagner'in ABD ve İngiliz istihbaratı ile gizlice görüştüğünü iddia edenler haklıymış gibi görünüyor.

Tüm bunlar yaşanırken başka sorunumuz yok gibi kılçık partiler ve iskeletor liderleri milletin beyinciği ile tokatlaşma oyunundan zevk alıyor.

Örneğin Bahçeli garabet konuşmalar yapamaya başlıyor elbet Erdoğan'dan talimat gelmese asla konuşamaz, istediği kadar başka parti olsun, külliyen partiyi teslim etmiş durumda ki oy veren seçmenleri de bunu görüyor.

Bakmayın oyunu yükseltmesine, bunun sorumlusu Kılıçdaroğlu'nun köhne beyincik yapısıdır.

İşe bakın ki dünya yeni bir düzenle yoğruluyor ama biz muhalefet konuşuyoruz, seçimlerden bugüne dünya şekillenirken bizim tek işimiz Kılıçdaroğlu, Akşener ve diğer ufaklıkları konuşmak oluyor.

Özellikle de yandaş kanallar bu konuda yoğun çalışırken son günlerde muhalif medya da aynı trene binmiş durumda.

Kılıçdaroğlu gidecek mi, Akşener kalacak mı, diğer ufaklıklar birleşip adam sınıfına girecek mi vs.… saçmalıkları.

Bütün yaşananın sorumlusu aslında cehaletin yarattığı seçmen kitlesidir, hiç bir şeyden habersiz sadece ve sadece kendilerine sunulanı ağzı açık vaziyette dinleyen büyük yığınların siyasetten habersizliğidir demeyi çok isterdim fakat öylesine ilginç gelişmeler oluyor ki, Kılıçdaroğlu acaba kalsa mı diye düşünmek zorunda kalıyorsunuz.

Örneğin asla sevmediğim hatta her konuşmasının PKK yandaşlığı içerdiğinden neredeyse kuşku duymadığım Murat Karayalçın, "Anayasanın ilk 4 maddesini kabul ediyorum diye bir metni bize kimse imzalatamaz" diyor.

Yani devletin şekli, cumhuriyetin nitelikleri, devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti değiştirilemez demeyeceğiz, ya ne diyeceğiz?

Sanki Murat Karayalçın değil Murat Karayılan konuşmuş ya da SADAT militanı konuşmuş gibi ama o da boşuna söylemiyor, zira Kılıçdaroğlu PKK'nın televizyonuna çıkarak "ilk üç maddeyi tabi değiştirelim söyledik zaten bunları" diyordu, Karayalçın'da haklı olarak bu sözünden dönen Kılıçdaroğlu'nu desteklemez.

PKK ve SADAT'ın istediği de bu değil miydi?

Kafalarımızdaki bu tarz bulanıklıklar, hainlerin evlerimizin altındaki ahırlara saklanmaları bir günde olmadı, uyutula uyutula, hamd ettirile hamd ettirile, hazmettirile hazmettirile bu günlere geldik. 

Artık kimse kimseyi anlamaz oldu, ülkede Türkçe konuşulmuyor, Türkçe tabelalar iptal ediliyor ve bunun işgal senaryosunun bir gereksinmesi olduğu milletten kaçırılıyor.

Haber TV100'de Afgan ordusunun Taliban'a teslim olma nedenleri sayılırken "Afgan yöneticilerinin yerel lisanı konuşamıyor olmalarıydı. Bütün bunlar Afgan ordusuna savaşmak için azim bırakmadı" deniliyordu.

CIA'nin İlim Yayma Cemiyeti ve RABITA başlıklı Gizli Raporunda ne diyordu anımsayalım.

İlim Yayma Cemiyeti (Company for Disseminatting Knowledge) Arap Gizli Servisi’nin gizli adı olup, amacı, Arapçanın konuşulması ve yazılmasının yasak olduğu tüm ülkelerde, imamları ve vaizleri eğitmek için gizli okullar kurarak, bu okulları fonlamaktır.

Bizim ana-babalarımızın gözlerini körelttikleri, onlara CIA eliyle yeni İslam modelini hazmettirdikleri zamanlarda örneğin 1970'li yıllarda orta ve lise sınıflarında fizik, kimya ve lisan laboratuvarları vardı ve kullanıyorduk.

Her şeyi görerek anlıyorduk, şimdi hiçbiri olmadığı gibi CIA İslamcılarının tuzağına düşen çocuklarımızın ıstıraplarını gözlerinin içinden okuyoruz, onlar da yeni teknolojiler ellerinde önlerine sunulan her yalanı beyinlerine doldurmakla meşgul.

27 Mayıs 1960 CIA güdümlü Cunta ile yapılan darbeyle, Türkiye karanlık zihniyete kapılarını aralamış olup 12 Eylül 1980 CIA güdümlü Cunta ile karanlık kişiler yaratılarak Yeni Türkiye söylemi ilk kez yaratılmış ve yaratılan karanlık kişilerin ellerine ülke teslim edilmiştir.

Daha eskisi de var elbet ancak son 43 yıldır ülke CIA'nin yaratıp Türklere dayattığı İslam modelinin sancıları ile bu günlere gelmiş, artık adının önünde adalet olan saraylarda bile CIA İslam'ı öğretilsin diye kurslar açılmıştır.

Ülkemizde, aldığı eğitimin hakkını vermekten aciz insanlar da yazık ki kurtuluşu ya yurt dışına kaçmakta ya da hırsızlıkla, hileyle, milletin kesesinden peşkeşlerle yaratılan haksız kazançtan semiren üst tabaka içine girmekte bulmaktadır.

Yeni Türkiye söyleminin arkasındaki gücün kaynağı budur, o nedenle Yeni Türkiye söylemleri süslenip makyajlanmaktadır ki gerçekler örtülebilsin.

Son 5 yıldır yaşanan ekonomik çöküşün nedeni de bu talan ekonomisidir.

İyi de bütün bunları ekonomik yıkım iktidarının ortakları görmüyor mu sanıyorsunuz?

Görüyor, hem de öylesine fazlasıyla görüyor ki örneğin Bahçeli, öylesine görüyor ve öylesine de görmüştür ki, şimdilerde vatan haini ilan ettiği Kılıçdaroğlu ile "Ekmek için Ekmeleddin" palavrasının mihmandarlığını yapacak kadar, sonra Kılıçdaroğlu'na hain diyecek kadar ve dahi daha evvel hain dediğinin dizinin dibine çökecek kadar görmüş, nihayetinde Yeni Türkiye evrimine uğramış tarzda ortalık yerde kalmıştır.

Türkeş'in Bahçeli için söylediklerini artık biliyorsunuzdur, bilmiyorsanız Jöleli'nin eski kayın pederinin videolarını dinleyin o size anlatır. 

Sanırım o da yeni bir parti kurma peşindeymiş ya neyse geçelim.

Türk siyaset tarihinde siyasi anlamda karanlık elleri say deseniz elbet İsmet İnönü başta olmak üzere Menderes ve devamında ne kadar lider gelmişse ya da tarihin acımasızlığı içerisinde Cunta Paşaları başta olmak üzere ne kadar lider müsveddesi dayatılmışsa sıralayabiliriz.

Geçmişi yaşayarak görenlerin fazlaca anlattığı şey yazık ki yok, gazete küpürleri, kitaplar gibi argümanlardan anlıyoruz.

1958 doğumlu olarak 1960 Cuntasının neler yaşattığının canlı tanığı elbet olamadım ancak 1980 Cuntasının neler yaşattığını canlı tanığı olarak elden geldiğince yazdım ve yazıyorum.

Birçok yazım hacklendi, bir çoğu silindi, bir kısmı şikayet üzerine ifadeye çağrılmama neden oldu ama bir kısmı da buradan arşivlere girdi, ömrüm yettiğince, aklım elimde oldukça da yazacağım, eski sıklıkta olmasa bile.

Bahçeli'ye MİT ajanı olduğunu söyleyenler kadar CIA beslemesi olduğunu söyleyenler de oldu ama ben bunlardan hiçbirini kayda değer bulmamıştım.

Fakat bazı veriler, kafanızda birçok sorunun oluşmasına neden oluyor, bundan kaçınmanız mümkün değildir.

Neler bunlar bakacağız.

Bakmadan önce anımsamamız gerekenlere bakalım istiyorum.

Son seçim akşamı Bahçeli çıkıyor, "Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez" diyor.

Konuşma videosundan ilgili bölüm. 

İşte kafanızı kurcalayan, allak bullak eden de bu ifadedir.

Zira MHP 24 Haziran 2023 tarihli kendi internet sitesinden paylaştıkları haberde, "Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yayınladıkları mesajları" diyerek bir paylaşım yapmışlar.

Paylaşımda çelişkiler, çok ama çok absürt ifadeler var.

İlgili kısma göz atalım.

"Bu haftaki Meclis Grup konuşmamda, Filistin Devlet Başkanı’nın Çin Halk Cumhuriyeti ziyareti esnasında yaptığı marazi açıklamaları eleştirerek adaletin ve hakkaniyetin yanında durmuştum. Bu konuşmamın geniş bir yankısı olmakla birlikte Sayın Rabia Kadir’in de tarafıma hitaben yazmış olduğu mektubunu okuyunca elbette memnuniyetim daha da artmıştır.
Uygur davasının yılmaz savunucusu Sayın Rabia Kadir şu anda ABD’de yaşamaktadır ve yaşı da 80’e ulaşmıştır. Bazı sebeplerden dolayı uzun süreden beri Türkiye’ye giriş yapamamaktadır. Geldiğimiz bu aşamada, Sayın Rabia Kadir’in Türkiye’ye ziyaretinin önündeki engellerin kaldırılarak milletiyle özlem gidermesi en samimi dilek ve temennimdir. Milliyetçi Hareket Partisi Sayın Rabia Kadir’i misafir etmeye hazırdır."

Bahçeli'de Erdoğan gibi camına konan yazıları okumaktan başka işe yaramaz duruma gelmiştir.

Bu duruma yaşı itibarı ile mi gelmiştir, bir yerlerden bir şekilde müdahale ile mi işte o benim açımdan belirsizliğini korumaktadır.

Benim açımdan belirsiz olmasının hayli nedeni var elbet ancak bunlardan birkaçını şöyle ifade edeyim.

Rabia Kadir kimdir, Bahçeli bunu bilmiyor mu, yoksa Bahçeli'ye akıl hocalığı yapan eski MİT görevlisi bir yerlerden talimat mı aldı? 

Bir yerlerden talimat dememdeki kasıt MHP'nin resmi yayın organı pozisyonunda olan Bengü Türk yayını ile daha da depreşiyor.

Bahçeli'nin Rabia desteğinin ardından sunulan videosu ne zaman yayına hazırlanmıştı acaba?

Diyelim Bahçeli yaş itibarı ile hafızası yerinde değil ve bu kadının kim olduğunu anımsayamadı, ya ona yön veren MİT elemanları da mı haberdar değildir?

İmkânsız, mutlaka haberdardır zira camına metin koyanlar laf olsun diye yazıp okutmuyor, nihayetinde Erdoğan'ın camına koyup okutanlar da aynı zihniyetten besleniyor besbelli.

Bunun anlamı şudur.

Meral Akşener, "Her Türk'ün evine bir ÇİNLİ erkek yerleştiriliyor" diyordu ve AKP'yi sessiz kalmakla suçluyordu.

Akşener bu bilgileri nereden alıyordu?

Nereden aldığından daha önemlisi kim adına bu söylemleri kullanıyordu sorusu daha uygun düşecek gibi.

Bu söyleme AKP ya da Erdoğan'dan yanıt gelmiyordu.

Devamında Akşener'in bulunduğu locada Doğu Türkistan bayrağı açılıyordu, İstanbul'daki Çin Konsolosluğu önünde nöbet başlatan Uygurlar, polisin gözaltı ve sınır dışı tehdidi ile karşılaşıyordu, Akşener'den Çin'e Uygur Türkleri yanıtı veriliyordu, MHP'den Meral Akşener'e "Cinping Perinçek" yanıtı veriliyordu ve bunlar hep seçim zamanlarının sorunu gibi duruyordu.

Oysa durum hiç de öyle değildi.

Derken geçenlerde bir haber görmüştüm ve haberde garip bir durum vardı, aradım yine buldum ve arşivledim.

21.7.2020 tarihli haberde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın, "Sincan Uygur Özerk Bölgesi meselesinin Çin'in terörizme karşı mücadele meselesi" dediğini yazmış ve 3 yıl önceki başlık atılmış, yani sistem tarihi otomatik attığına göre eğer o tarihte yazılan başka bir haber düzeltmeye uğrayıp bu haberle yer değişmediyse, sistemin tarihi 3 yıl önceyi gösteriyor.

22.6.2023 tarihli Meclis Haberden anladığımız kadarıyla, Falyalı olayı ile gündeme gelen "Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Abbas yönetimine gereğinin iletildiğini belirtti" denmiş.

24.06.2023 tarihli haberde 3 yıl önceki değil yeni haber gibi sunulmuş.

Haydi tarihe takılmayalım diyelim, öyleyse sormak lazım.

Bahçeli Filistin'e verdiği desteği kesecek mi ya da küçük ortak olarak iktidarı bu konuda uyarabilecek mi?

Zira aynı Filistin, Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerine darbe vururken, Rumlara Destek verip, Türklere karşı birlikteyiz derken Bahçeli ve benzerlerinden çıt çıkmamıştır neden?

Bir yerlerden talimat mı bekliyordu da Filistin yönetimine sessiz kalınmıştı?

Arafat'ın papaz aşkı malum dillere desten ya Bahçeli'nin aşkı neydi?

Yanlış anlaşılmasın, aşkı derken fizyolojik bağlamdan bahisle söylemiyorum elbet, zaten o konuda ne kadar katı tutum içinde olduğumu "Bahçeli'nin cinsel tercihleri ülkeyi uçuruma götürecek düzeyde midir" başlığında yazmıştım. 

Buradaki aşk ifadesi siyasal aşk anlamındadır. 

Soru şudur.

Suriye-Türkiye-Rusya ve İran'ın da katılıp katılmayacağı belli olmayan görüşmelere başlayacakken son dakika haberi olarak Erdoğan ve Esad'ın Rusya'da görüşeceği haberi tüm bu denklemin neresine oturuyor dersiniz?

ABD, Esad ile Erdoğan görüşmesine son derece karşı olduğu ortadayken, bu görüşmeyi engelleyip kendisi adına savaşan ve öldürdükleri askerin kalbini kesip yiyen deyyus-u ekberleri bize besletirken daha ötesi emeklinin, asgari ücretlinin hakkından kesip o şerefsizlere maaş verirken, Wagner'i kıskaca sokup bu görüşmelerin önüne engel olarak girişim yapmış olamaz mı?

İyi de Bahçeli ABD çıkarları için yine ABD'nin beslediği Rabia Kadir'i hükümete rağmen okşuyorsa korkaklığından mıdır yoka gizlediği yeni planlar mı eline geçmiştir acil açıklanması elzemdir.

Ne diyor bu haysiyetsiz yönetimleri, bizim ebedi düşmanımız da dostumuz da yoktur. Ebedi çıkarlarımız vardır.

İşte olay budur, onlara söyleyecek fazlaca bir şey de kalmıyor, unutmayın ki tarih sadece aptallar için tekerrür eder. 

Osmanlı'nın çöküşünü düşünün bakalım, bugüne benzer yanlarını göreceksiniz, elbet düşünme yetisini kaybetmediyseniz.

Aşağıda sizlere bir dizi adres paylaşacağım, bu adreslerin yukarıdaki söylemlerimi desteklediğini göreceksiniz. 

Bence göz atmanızda yarar olacak diye düşünüyorum.

26.6.2023

A. Dursun

 

Erdoğan’a destek veren de sorumludur. 5.8.2014

Erdoğan’ın dinimizi, başkanlık sistemi ve yıkımın simgesi Yeni Türkiye için alet etmesine tepkisiz duracak mısınız? 8.5.2015

Bahçeli: Erdoğan'a Şeref Nedir Diye Sorsak, 'İlk Kez Duyuyorum' Der. 15.5.2015

Konuşma videosundan ilgili bölüm.


 

Filistin, Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerine darbe vuruyor

Yaser Arafat ve Filistin hakkında bilinmesi gerekenler.

Filistin'den Rumlara Destek! Türklere karşı birlikteyiz.

Doğu Türkistan'da Oruç ve Teravih Yasağı, İslamcı masalları...

Çin Dışişleri Bakanlığı, Müslümanların kandırıldığını açıkça söylemiştir.

Bahçeli’den Erdoğan’a kapak…

Suriye'yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda başarısız olduk, dil sürçmesi mi?

Skandal; Kutlu Doğum Haftasını Roman havasıyla andılar.

Şehitlerimize mi, Hitlerimize mi yanalım?

TC Devleti, PKK'nın insafına terk ediliyor.

Erdoğan'ın gizli ve sinsi ajandası, valiler toplantısında ortaya çıktı.

Erdoğan, yargının 2018 papatya falına baktı, tüm Fettoşçulara, PKK’ya af çıktı.

KaçAK Saray, Ziya Selçuk'u hedef mi aldı, eleştirdi mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder