23 Haziran 2023 Cuma

NAS, bir cinayete nasıl kurban gitti?

Bir gece yattık, sabah kalktık ki Arap elifbası yok olmuş, hepimiz cahil kaldık.

Türk halkı bu ve benzeri sözlerin sahiplerini iyi biliyor, tek tek isim versem buraya sığmayacak kadar çoktur.

Bu masalcılar hiç durmaksızın halkı aldatma ve kandırma politikalarını aralıksız NAS kavramına kadar getirip dayadılar.

Bunların başını elbet ki Efendimiz Hz. Erdoğan çekmiştir lakin onun asıl akıl hocalarının kim olduğunu da artık millet biliyor.

Gerçi bilse dahi iman denen olgu, bilgiyi de alaşağı ediyor.

Belki de başlığı "Allah ve NAS, planlı bir cinayete nasıl kurban gitti" diye seçmeliydim ama seri katillerin elinde sıradan bir cinayete değil, seri bir cinayete kurban gittiğini hepimiz görebildik, o nedenle kavram iki ucu açık kalsın istedim.

Seri katillerin isimlerini teker teker vermek isterdim ama çok uzun yazmam gerekir diye detaya inmeyeceğim.

NAS neydi ne değildi masallarına da girmeyeceğim, altı üstü bir dogmadan ibaret bir lafız ancak CIA İslamcılarının, Allah'ın kuralları vs... gibi uydurmalarla bizi ne günlere soktuğunu, kimlerin bizi hangi faiz çetelerinin kucağına attığını artık görmeyen varsa diyecek bir şey de kalmamıştır.

Kur'an'ı, Allah'ı sık sık seçim meydanlarında, konuştuğu kürsülerde masaya yatıran Efendimiz Hz. Erdoğan artık daha ileri aşamaya geçerek NAS cinayetlerine başlamayı kafasına koyduğunu biraz geç olsa da anlamaya başlıyorduk.

NAS cinayetleri serisi.

Örneğin 19.12.2021 tarihli, CIA beslemesi İlim Yayma Ödülleri Töreni’nde konuşurken "Neymiş efendim? Faizleri düşünüyor muşuz, benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslümaaan olarak naslar (nusus) neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim, onu yapmaya devam edeceğim, hüküm bu" diyordu.

Oradaki Müslüman kelimesini özellikle "Müslümaaan" diye yazmadım, doğrudan kendi ifadesi böyledir ki birçok Arap kökenli kelimeyi kullanırken böyle uzatıyor olması da Hatip eğitiminin bir yansımasıdır.  

Defalarca söyledim, kendi Twitter adreslerine de defalarca yazdım, sordum, anlat anlayalım dedim ama kime ne anlatıyorsunuz?

Allah'ın yaratmadığı her şeyi bilen adamı bu millet yarattı, sonrası malum.

Bir de bu milletin dışında olup her şeyi bileni yaratanlar var adını da (AI-Yapay zekâ) koydular, bizim yarattığımızın çok çok üstünde kapasitesi var, öyle ki gelecek için ondan korkanlar bile var.

Gelelim bizim her şeyi bilen adamımızın, NAS'ı nasıl bir cinayete kurban ettiğine.

NAS masallarının temelini aslında 06.12.2014 tarihinde yani Fettoşçu darbe dediklerinden 2 yıl kadar önce ama 17/25 Aralık korkusunun dillendirildiği günlerde Yeni Türkiye söylemiyle bazı şeyleri anlatırken "göreve geldiğimizde devletin borçlanma faizi yüzde 63 iken, şu anda tek haneli..." diyor.

Dikkat edin devletin borçlanma (borç alma) faizlerinden bahsediyor.

Ancaaaaaaak, 15 Temmuz Allah'ın bir lütfu olduktan sonra devletin borçlanma faizleri yerini Merkez Bankası'nın para piyasalarına yani tefecilere yani bankalara verdiği faizle yer değiştirip milleti kandırmaya, bankaları bir yılda 6-7 kat kazanca boğmakla başlıyorlar.

Buradaki cinayetin ilk kurşunu "Yeni Türkiye" sözü oluyor ve "Eski Türkiye" nefretini öylesine yayıyor ki, Muhalefet bile Eski Türkiye'den nefret sözcükleri kullanmaya başlar duruma getiriliyor.

İlk kurşun artık sıkılmıştır, ikinci kurşun bankaların yüksek kazanç sağlamaları için politika faizlerine müdahale oluyor, artık parmak tetikten bir türlü çekilemez oluyor.

Her tetiğe basıldığında politika faizi iniyor ama "devletin borçlanma faizi yüzde 63 iken" dediği günleri arar konuma geliyorduk.

Enflasyon bırakın patlamayı, alenen devalüasyon yaşıyorduk ama kimse bunu korkusundan dile getiremiyordu.

Hatta öyle oldu ki, dolar artacak diyenler yargılanmaya başlandı, bunlardan biri de Erol Mütercimler idi ve dolar 10 lira olacak dedikleri için yargılanıyorlardı, sunulan gerekçe provoke edici paylaşımlar olarak gösteriliyordu.

Bu gerekçeyle yargılanan 38 kişinin Avukatlarından Sanem Bahçekapılı "38 kişi 2018 ağustos ayında dolar 7 tl’yi geçince attıkları tweetler nedeniyle yargılanıyorlar. Dosyada dolar 10 da olur dedi diye yargılanan insan var" tweeti paylaşıyordu.

Tetiğe seri olarak basan elin bu eylemleri suç oluşturmazken yandaş, trol-troliçe tarzı oluşumlar yargıyı ayrıca harekete geçirerek NAS cinayetinin tetikçiliğini yapmakta kararlıydılar.

Bunları en iyi tanıyanlar yine beraber yol yürüdükleri kişiler olduğu için Fettoş'un Erdoğan için söylediğini iddia ettikleri "Erdoğan, Afganistan'da eğitim aldı" iddiası arada bir aklıma gelmiyor da değil, zira bu kadar büyük kin bir milleti yok olmanın eşiğine başka nasıl sürükleyebilir ki ya neyse.

Erdoğan'ın NAS cinayetinden sonra getirdiği isimler nedense aslen Para Politikası uzamanı değiller.

Teker teker onların gelmişini geçmişini şey edecek değilim, dileyen araştırabilir.

Nitekim bankada PPK (Para Politikası Kurulu) denen bir yapı var, temelden orada yetişmiş kişiler var neden bunlardan birini işin başına getirmiyorlar?

Çünkü PPK'daki hemen herkes NAS'ın bir tetikçinin işi olduğunu, bir milletin çöküş emri olduğunu biliyor.

Eeee, öyleyse neden dışarıdan atama yapılıp yapılıp duruyor, neden nüne geleni işten atıp yeni bir iş bilmezi getiriyorlar?

İşte asıl cinayet tezi burada kopuyor, anlatacağım.

Önce şunu görelim.

PPK toplantısından çıkan kararla dikkat edin Erdoğan'ın dediği dış borçlanma değil, tefeciler arası borçlanma faizi yani politika faizi 650 baz puan artarak % 8,5'tan doğruca % 15'e zıplatılıyor.

Peki, bu zıplatma hani sürekli iş biliyorum diye övünerek "Politika faizi yükseltilmeli" diyenlerin istediği gibi olmadı mı?

Bakınca görüyoruz ki zıplatma sonrası dolar tarihi rekor yaptı ardından ülkenin CDS (kredi temerrüt takası) 21 puan yükselerek 518'e çıktı ve hiç beklendiği gibi olmadı.

Bu arada söylemeliyim ki, Politika Faizi artırılmalı diyenlerden biri de benim ama kuru gürültü olsun diye söylemiyorum elbet.

Örneğin Merkez Bankası 13 Eylül 2018'de faizi 625 baz puan artırarak % 24'e çıkarttığında Ağustos ayında enflasyon % 17,90'a kadar yükselmiş ve 14 yılın en yükseğini gördü denmişti, 19 Kasım 2020'de 475 baz puan arttırarak bir hafta vadeli faiz oranı 10,25'ten yüzde 15'e çıkmıştı ve kimse garipsememişti neden?

Çünkü henüz fiilen NAS palavrası devreye sokulup, önlemsiz şekilde akıl dışılıklara bu kadar derinlemesine girişilmemişti.  

Bazı önlemleri almadan politika faizini şok şekilde düşürmek de yükseltmek de uçuruma doğru giden araba gibidir.

Şu an tıpkı bunu yaşıyoruz ne fren tutuyor ne gaz çalışıyor ne de direksiyon istediğimiz yöne çevriliyor, tek seçenek var o da uçurumdan düşerken en az hasarla atlatabilmek için uçurumun sonunda çok ama çok güçlü hava yastıklarının olmasını dilemek.

Nedir o hava yastıkları derseniz, ilk olarak Merkez bankasının döviz rezervleri, sonrasında piyasaya güven telkini, yabancı sermayenin güvenini kazanıp yatırımları çekebilmek için yasal bağımsızlık sayılabilir.

Ama sen elinde keskin bıçakla araba lastiklerini sürekli delen çocuk misali o hava yastığının yani TCMB'nin döviz varlığını dolayı yoldan (arka kapı yöntemleriyle) boşalt, doları açığa satışlarla peşkeş çek, üç beş çeteyle anlaşıp çocuklarımın ABD'deki servetlerine yatırım yapsınlar diye milli serveti heba et, sesleri çıkmasın diye Emperyalist ajanlarına sığınmacı kılığında ülkeye sok ve bu millete beslet, yetmesin salt ABD istiyor diye Suriye'de tampon bölge oluştur ve onların çıkarlarına uygun ordu kur ve maaşa bağla, hatta maaşını TL'nin alım gücü düştüğü için dolar olarak istemelerine olur de, Emperyal çıkarlar uğruna kurduğun tampon bölgeye 40+40 milyar dolar harcadığını ilan et, sonra seçimlerde tek kelime Türkçe bilmeyenlere parayla vatandaşlık sat, onlar Türk milletinin geleceği ile kumar oynarken sen tekrar seçil ve tut ABD'de yetişmiş, İngiliz vatandaşlarından insanları oraya buraya ata ve hiç yüzün kızarmadan Yerli ve Milli masallarını küçük-büyük ortaklarınla bize yedir.

Yahu böyle bir ülke batmasın, böyle bir millet yok olmasın da ne olsun?

Tarihe not düşen Kurucu devlet adamı Mustafa Kemal'den bu kadar nefret etmeseydiniz "Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir" dediğini öğrenseydin bu günlere gelmemiş olurduk.

Bütün bu izlediğiniz yol ve yöntemler, CIA İslamcılarının yol ve yöntemleri olduğu öylesine açık ki, bu kadar ucuz, bu kadar basit siyasetin 650 baz puanlık artışa ve TCMB’nin bundan sonra yapacağı tüm müdahalelerine rağmen “finansal istikrarın oluşmasına ve sürdürülmesine katkı” yapamayacağı açıktır, nettir, kesindir.

Bunları söyleyenleri yargılamanız durumu değiştirmediği gibi, yabancı yatırımcının kaçıp gitme nedenlerinden biridir de.

Uçurumdan aşağı yuvarlanan arabanın hava yastıkları kala kala Arap aleminden gelecek birkaç milyar dolara bağlanmış durumda.

İnanın ki 15 Temmuz finansörleri size yardım eder gibi görünmelerinin arkasında sizi tekrar sırtınızı yere getirme planları yatmaktadır, bunu en az benim kadar siz de biliyorsunuz ama belediye seçimlerine kadar hava yastıkları uçurumun dibinde kalsın yeter mantığı sizi belki seçimlere kadar kurtarabilir, ya seçimlerden sonra?

Benden sonrası tufan diyorsanız o ayrı yok millet diyorsanız işte o belirsizliğini gittikçe çelişki ve kaosa doğru yöneltiyor demektir.

Araplarla yaptığının onlarca swap anlaşması ne oldu, neyin karşılığında yapıldı, milletin menfaatleriyse nede açıklanmıyor, şahsi bekanızı ilgilendiriyorsa o makamda ne işiniz var?

Benim vergimi nereye harcadığınız devlet sırrı mı, böyle bir açıklama yapmanız mümkün müdür sanıyorsunuz, millet belki seçimlere kadar yer ama kalan 4 yıl, ömrünüz yeterse sizi bilmem de bizim için sürüngenler senaryosunda baş rol gibi olur.

Asgari ücreti açıkladınız, henüz yeni asgari ücretle maaş ödemesi yapılmadı çünkü 7. aydan itibaren geçerli olacak.

Daha 3 gün önce asgari ücreti açıkladığınızda 500 dolardan vazgeçtik de 485 dolara denk geliyordu, çok uzun zan değil üç gün sonra 454 dolara geriledi.

Mini inceleme yapalım.

20.6.2023 tarihinde yani üç gün önce asgari ücret açıklandığında 485 dolara denk geliyordu.

Şimdi 454 dolara geriledi yani asgari ücretli henüz zamlı maaşını alamadan 31 dolar kaybetti.

Üç günde 31 dolar kayıp, daha eline bile almadan 31 dolar, vay be. 

Bir de sadece bugün için görelim, tek bir gün için.

23.6.2023 saat 01:40 DOLAR SATIŞ 24,8946 TL (14 saat önce

23.6.2023 saat 16:20 DOLAR SATIŞ 25,1079 TL (14 saat sonra)

14 saatlik fark 0,2133 TL

Asgari ücretli sadece ve sadece 14 saatte ne kadar kaybetti, onu da siz bulun.

Hem enflasyon düşsün hem büyüme olsun hem de dolar kesemize göre konsun, yok böyle bir dünya.

Çünkü adalet yok, hukuk yok, hak yok, emek yok, yok oğlu yok.

Var olan tek şey var trol ordusu, semizleştikçe semizleşiyor ve aralarına sürekli olarak Türkçe bilmediği halde vatandaş olanlar ordusundan yeni yeni üyeler katılıyor. 

Başta da demiştim, bunlar neden yapılıyor söyleyeceğim diye.

Tüm bu görgüsüz, bilgisiz, cahillerin Türk milletine ayar vermelerinin nasıl bir utanmazlıkla bağdaştırıldığını Levent Gültekin'den öğrenmiştik ancak utanmazlık yerini utanmaya vermiş olsa gerek ki Efendimiz Hz. Erdoğan'ın tam üç gündür tweet hesabına bir çizik bile atılmamış.

Bakarsın kutsal Cuma günü atılır, elbet hasta falan değilse. 

O vakit aklımıza tek şey geliyor, bu kadar dalavereden sonra Efendimiz Hz. Erdoğan bile utanır mı oldu, Levent Gültekin'in yorumuna havale ediyorum elbet, zira kendisini pek seven ve tanıyan biri olarak tahmin ediyorum.

Sonuç olarak Erdoğan, tüm bu taktikleri üç büyük şehri geri alabilmek için yapıyor.

Nasıl yani der gibisiniz.

Özetle söyleyeyim.

Yeni TCMB başkanı ve İngiliz Şimşek'e bu kadar tavizkar davranmasının nedeni kısa bir süre sonra, "Faizleri yükseltin dediniz işte yükselttik, görüyorsunuz ki onların kafası basmaz diyordum basmadığı ortada. Ben haklıyım, faizleri yükselttik dolar patladı, işsizlik arttı, açlık, yoksulluk aldı başını gitti, enflasyon keza öyle, alım gücü tükendi, kepenkler kapandı, işsizlik arttı. Artık faiz artırmak yok, NAS cinayete kurban edilemez. Eski söyleme tekrar dönüyoruz. Nasıl ki parlamenter sistem bir daha açılmamak üzere bitmiştir (salak muhalefet eliyle), faiz artırımı da bir daha açılmamak üzere kapatılmıştır. Üç büyük şehir belediye başkanlığı hayırlı uğurlu olsun" diyeceği günlerin hazırlığı yapılmıştır.

Eğer Erdoğan'ı yıllardır tanımadıysanız ve ölmez sağ kalırsa seçimlere ramak kala Hafize'yi de Şimşek'i de görevden alıp bu açıklamayı yapar ve ardından Araplardan sıcak para alır ve seçime giderse, seyreyle gülüm keten helvanın yanışınız.

Çünkü bu gerçekleşecek olursa bir Milletin ölüm ilanı verilmiş olacak demektir.

Daha uzatmaya gerek bile duymuyorum.

Gelecek de bir gün gelecek İran'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Afganistan'da nasıl geldiyse Türkiye'de de öyle gelecek.

Sadece bekleyin, geliyor gelmekte olan diyen ahmak muhalif lideri de onlarla birlikte kavurdukları helvamızı yerken siz artık ne yersiniz bilemem.

Ben mi?

Ben emekliyim, yiyeceğimizi zaten yiyoruz, darısı başınıza olsun.

Sizin anne-babalarınızın bunda büyük sorumluluğu var.

Suriyeli Gebeler ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Gebelik ve Doğum Sonuçları.pdf

23.6.2023

A. Dursun

 

Bunun kim olduğunu söylemiyorum eminim tanıyorsunuzdur ama bir yanlışlık var bu işte.

 

Terslik nedir derseniz yukarılarda es geçip bakmadıysanız buyurunuz, kendiniz bakınız tersliği hemen anlayacaksınız.  

Rabbi'si insanı düşürmeye görsün bir kez, artık onun için yapılacak bir şey kalmamış demektir.

8/30; 3/54: Vallahu hayrul makirin (Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder