Çok değil az, biraz incelemek istediğim kişi çiçeği burnunda yeni bakan Yusuf Tekin, Milli Eğitim'den sorumlusun demişler.

Gerçi bu düzende milli irade (seçilmişler) diye bir şeyin varlığından kimse söz edemez olsa bile, atanmış bakanları millet böyle istediyse diyerek varsın milli irade sayılsın diyelim.

Milli iradenin atadığı Bakan Yusuf Tekin...

Yok olmuyor, seçilmemiş birine milli irade demek kendime hakaret gibi geliyor ama yapacak bir şey şimdilik yok.

Nasıl ki tek kelime Türkçe bilmeyenler YSK'nun kurduğu sandıklara gidip benim, senin, çocuklarımızın gelecekleri için utanmadan, sıkılmadan oy kullanabiliyorsa Türkçe Öldü diyen Türk ve Türkçe Düşmanlarına da yeni milli iradenin atadığı bakan teşekkür edebiliyor.

Farkındaysanız o zaman Bakan değil, şimdi soruyorum.

Türkçe öldü diyen Din Öğ. G.M Nazif Yılmaz'a özellikle teşekkür etmek için "hassaten" ifadesini kullanman, teşekkür etmenden çok daha yakışmış, al birimizi vur ötekimize demek istedin galiba?

Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi-10.pdf

PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 2018 sonuçları nispeten önceki diğer yıllar ve bana göre 2023'e kadar yapılan en iyi araştırma sonuçları olmuştu ama yine de bir gudubetin sonuçlarıydı.

Belki o zaman için Nazif Yılmaz'ı kutlaman normal gelebilmiştir ancak Türkçe öldü diyen birini kutlayan tek Türk sanırım sensin ve tarihe Türk Eğitim sisteminin de başına geçirildi notu düşülmüş durumdadır.

Bakan Yusuf Tekin, öğretmenler için zorunlu hizmet affı çıkarılacağını duyurdu ve af 16 Haziran itibariyle R. G'de yayımlandı.

Zorunlu hizmet affı dediği her öğretmen için geçerli değil, "yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimi" ifadesinden de anlaşılacağı üzere PIKTES (Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi) kapsamında görev yapıp, kadroya geçen öğretmenlerin projedeki çalışmasının hizmet sürelerine ekleneceğinin ifadesi oluyor.

PIKTES'in faaliyetlerinin bile ülkeye uygun olmadığı ortadayken bakan bunu zaten sosyal medya hesabından "Pictes öğretmenlerimizin, proje kapsamındaki çalışmaları" diyerek yanlış harf kullansa dahi kendisi yazmış, ben canım sıkıldıkça uydurmuyorum, nihayetinde buraya yazdıklarımı kendisine de "Pictes desteklenmesi kimin talimatı? Hem Suriyeli çocuk diyeceksin hem bize besleteceksiniz. Türk halkının vergileri Emperyalistlerin kaskosu olarak mı görülmektedir, CIA bu yapılanmanın neresindedir" diyerek yazıyorum.

Gerçi çocukluk döneminden mahalle arkadaşım olduğunu sonradan öğrendiğim eski bakan Ziya Selçuk'a da eleştirel bağlamda yazıyordum ancak bunlar Ziya'yı da aratacaklar.

Ziya dememin sebebi hem benden 3 yaş küçük hem de az-çok sokak arası top koşturmuşluktandır.

Aslında PISA rezaletine arada bir değindim ama benim söylemek istediğim iki konu daha var.

Birincisi Kürtçe öğretmen atamaları yapıldığı iddiaları vardı, ardından Eyaletleşme süreçleri yaşandı anımsarsınız.

Bahçeli şimdilerde Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçe demiş, normal değil mi?

Bahçeli aklı, tasında durduğu gibi durmuyor, camına ne konursa ancak onu okuyabilecek kadar işi kotarabiliyor, elde olan bu yapacak bir şey yok.

Hani diyorum, 100 il olursa hazır parlamenter sisten ebedi kapatılmış da diyor, öyleyse Eyaletlere geçsen nasıl olur der mi der.

Ne de olsa % 52 gibi devasa bir destek araklarında, millet açlıktan kıvranmış, asgari ücretliye dolar emsal olmaz demişler, TL demişler ama çetelere olur demişler kimin umurunda, Bahçeli'nin mi?

Neyse neyse, kan sulandırıcı ilaçları bile parayla veriyorlar, damarda stent takılıyken kendimi fazla öfkelendirmeden geçeyim.

Sahibinin sesi gazeteleri bir zamanlar “Çıraklık ve staj süreleri emeklilik hesabına dahil edilecek” diye davul-zurna çalıyorlardı, sonra anladık ki davulun tokmağı meğer zurnanın kılıfına kaçmış haberimiz yokmuş.

Bakan efendi "Öğretmenler Odası sohbetlerimizde" dediği her nasıl bir sohbet türüyse o sohbetlerde bunları konuşmayı da başarabilseydi diyeceğim ama ne mümkün, varsa yoksa sığınmacıların entegrasyonu palavrasının peşine takılmış gidiyorlar.

Örneğin 15 milyona yaklaştığı iddia edilen sığınmacıların asimilasyonu mu entegrasyonu mu daha kolay olur tartışmaları da yakında başlayacak gibi.

Nitekim Erdoğan'a bu pek yabancı bir kavram değil, çünkü 19.01.2009 tarihinde Belçika’daki Türklere yönelik entegrasyon çağrısı yapan Erdoğan 08.12.2017 tarihinde Gümülcine’de “Yunanistan Devleti benim soydaşlarımdan asimile olmasını istememeli. Entegrasyon ayrı bir konu; ama asimile olmasını istememeli” derken Lozan'ı örnekliyordu.

Nedendir bilinmez diyelim (aslında biliniyor) 2023 yılında Lozan bitecek diyenler de kendileri, garabet olan ise eğer Lozan sana Gümülcine'de müftü hakkı tanımışsa senin Lozan'ı reddetmen oradaki mü'minleri de Yunan'a teslim etmen anlamına gelir ama bunun bile farkında değil, belki de bilinçli yapıyor henüz anlamış da değilim.

İyi de bizdekiler Entegre mi edilecek asimile mi?

Örneğin 17.12.2019 tarihinde Erdoğan'a eğer yalan söyletmedilerse, camına konan yazıdan "3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere beş milyona yakın yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyoruz" diye okutuyorlardı.

Türkiye'nin AB'ye onurlu üyelik palavrası gibi şimdi de asimilenin onursuzluğu, Entegrasyonun onuru tartışılıp dururken Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 17 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla Mart ayına göre 29 bin 600 kişi azalarak toplam 3 milyon 381 bin 429 kişi olarak açıklandı.

Neresinden bakarsan bak, neresinden tutarsan tut iki ucu moklu değnek olmuş ve ucuz işçiliğin adeta temeli atılmış, ÇİN modeli çoktaaaaaan hayata geçirilmiş, dolu dizgin giderken staj ve çıraklık eğitimi emeklilik hesabına neden sayılmıyor anlamıyor olmak neyle açıklanabilir, hadi bunu da geçtim ilgili malum yasaya "yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimi" ifadesi koymayı bilenler ilgili kanunlara staj ve çıraklık eğitimi ifadesinden sonra gelmek üzere "kısmen ifadesi, külliyen olarak değiştirilmiştir" ya da benzer daha uygun bir düzenleme yapmaktan, "tamamen kaldırılmıştır" ifadesi koymaktan acizler midir?

Elbet değillerdir, öyleyse neden yapılmamaktadır?

Türk çocukları olduğu için mi yoksa patronların işine geldiği için mi?

Gerçi patronların işine her daim ucuz hatta kaçak olması bile önemli değil, illa ki ucuz olsun yetiyor.

Baksanıza tüm patronlar ve onların yalakaları hele de yeni seçilen vekiller ve Prof. unvanı taşıyan bazı kendini bilirler TV'lerde çıkmış "Burası Türkiye, dolarla asgari ücret kıyaslanamaz" diyor.

Ama bu dalkavukların hiçbiri çıkıp da çetelere dolar bazında garanti verirken "Olmaz burası Türkiye" diyemiyordu neden dersiniz?

Gerçi durumdan memnun % 52'ye üzülecek değilim elbet, bana ne?

Efendimiz CIA kavliyle (sözleşmesiyle) Türkiye'de küçük Amerika Eyaleti kurup içine Suriye ve diğer uyrukluları doldurur, ÇİN modeline göre patronlara ucuz amele peşkeşinde başarılı olunursa hem kalifiye işçi ücreti de ortadan kalkmış olur.

Türkiye artık Avrupa'nın hem çöplüğü hem sigortası hem de ucuz amele cenneti olarak Erdoğan'ın iktidara ilk geldiği günlerde söylediği gibi "ülkesini pazarlama sözünü" tutmuş tek dünya lideri olarak sonsuz tarihe girer.

Hele Bahçeli'nin ileri görüşlü beyni 100 il hamlesini bitirsin görün bakın, Staj ve çıraklık mağdurları için yabancı uyruklu ibaresi işte o zaman getirilecektir.

Zaten Anayasa Mahkemesini de kafaya takmıştı, şimdi HDP’nin hazine yardımı blokajını da iptal etti ya, Bahçeli ve CIA güçlerine gün doğdu, yeni Anayasa söylemleri hız kazandı, bakarsınız AYM’de kapatılır.

ps://ahmetdursunarsivi.blogspot.com/2014/06/vahdettin-chp-genel-baskan-m-oluyor.html

CIA ajanı, Vahdettin'in mirasçısı Kılıçdaroğlu kendiyle pek övünüyor olsa gerek, nitekim Davutoğlu’nun partisi utanmadan AKP’den bize milletvekili versinler grup kuralım diyor.

Bakarsın Kılıçdaroğlu İYİ Parti için yaptığı kıyağı onlara da yapar, neden yapmasın ki?

Nasıl olsa Şeri Anayasa isteyenlerin tamamı şu an TBMM’de, onun da zamanı zaten geldi.

Çok sürmez, 2024 belediye seçimlerinden sonra hamle başlar, bekleyin çok yakında bu sinemada.

20.6.2023

A. Dursun

Cihannüma Ar-ge ve Eğitim Başkanlığı tarafından organize edilen Cihannüma Dergi, "Müslüman Zihin ve Yapay Zekâ" gibi dikkat çeken bir tema ile yayın hayatına Bismillah dedi. Yusuf Tekin

Cihannüma Dergi, ilk sayısında "Müslüman Zihin ve Yapay Zekâ" dosyasıyla yayımlandı.

Cumhurbaşkanının doğuştan Türk olması şartı kaldırıldı.

Erdoğan, "Ben Gürcü’yüm, eşim Arap", işte belgesi.

HZ. MUHAMMED TÜRKLER İÇİN NE DEMİŞ?

Muhammed'in hayatını okumadan evvel topraklarımız vardı.

CIA Gizli Raporunda İlim Yayma Cemiyeti ve RABITA...

Müslümanlar Kürdistan'ı istiyor, mutlaka Ümmet-i Kürdistan olmalı.

Ümmet-i Kürdistan isteyenler, bunlara oy verecektir.

6 yaşındaki çocuk, babam beni satıyor çünkü yiyeceğimiz ekmeğimiz yok.