Yeni Allah söylemi biliyorsunuz bana ait bir kavram değil olması mümkün de değil.
Çünkü bir Deist olarak hiçbir kitabın yarattığı ya da işaret ettiği ilahlarla işim olamaz.
Yeni Allah kavramını bilmeyenler, "Erdoğan'ı görünce Allah'ı görmüş gibi oluyoruz" diyenlerin, "Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde toplamış bir lider" diyenlerin kim olduğunu bilmiyorsa bile google amcasına sorsun o söyler.
Ben sizlere Peygamber için "O Allah'tır" diyen CIA ajanı dallamaların söylemlerini sunmaktan da hicap duyarım ama gerçek bu, daha ötesi Kur'an'a göre bu dallama kısmen haklı da.
Neyse konu o değil.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimin içine nasıl edebiliriz diye cemaatlerle oturup konuşmuş ve "...karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Millî Eğitimin temel kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır" demiş.
Cemaatlerle konuştuğu nereden belli, "Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerin argümanlarından biri de ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" demesi olmuş, bu ifade bile başlı başına CIA beslemesi cemaatlerin kaşımasının bir nedeni olduğu ortadadır.
Aslında bakan Efendi arada bir "Oğlancı ve lezbiyen liseler kurulsun" talebini seslendirmiş hepsi o, başka anlamı yok.Bu İslam'ın talebi olmadığı gibi doğrudan CIA'nın dayatması ve emirleri doğrultusunda yapılan bir aldatmaca, kandırmacanın yansımasıdır.
Tıpkı Erdoğan'ın cenazelerimizi yıkayacak kime bulamıyorduk masalı gibi, zira istisnalar hariç herkes cenazesini kendisi yıkar, eşi bile olsa.
Neyse konu o da değil.
Konu yine açlığa terk edilen emekliyi, kimin Allah'ının kurtaracağı sorunudur.
En azından 20 yıllık emekli olarak benim sorunum bu desem, belki daha netleştirmiş olurum.
Hz. Erdoğan Taliban demiyor, dikkat edin bakın "Taaaaaliban" diyor, neden dersiniz, Arapça düşünüp Türkçe konuşmak kim bilir ne kadar da zordur.
Söylemleri derken aslen okumaları dediğimi sanırım okurlar fark ediyor.
Efendimiz Hz. Erdoğan, emekliyi defalarca ısırıp defalarca teşbihen sokmuştur, yine aynı numarayla emekliyi sokmaktadır.
Örneğin yasa gerektirdiği halde yasasız olarak ek bütçe sundular ve Efendimiz kendi maaşına %39 zam yaptığı halde emekliyi defalarca ısırmış yine sokmuştur.
Erdoğan’dan İki defa ısırılmak-sokulmak ifadesinin ne anlama geldiğini konuşma videosundan anlayabilirsiniz.Efendimiz hazretlerinin bu tarz söylemlerini takip etmek isteyen pek muhterem tebaâsı olursa aşağıda birkaç adres bırakacağım merak buyurmasınlar, onları tatmin etme görevi de sanırım emekliye düşüyor da.
Nihayetinde Biden ile görüşmekten pek mutlu olmuş, koltukları kabarmış, yüceltilmiş, ele avuca sığmayan ulu hünkarımız basit emekliyi görecek değil ya, bir kere itibar yasasına aykırı.Kimdi emekli, oy verse ne olur vermese ne olur, nasılsa tek kelime Türkçe bilmeyenler belki de Türkiye'nin nerede olduğunu bilmeyenler bizim geleceğimiz için oy kullanıyorlar ya, neyimize yetmiyor ki?
Tüm bunları düşünürken Efendimiz'in tebaâsını düşünmesini bekleyemeyiz elbet.
Bu nedenle tebaâ içinden birileri Efendimiz adına olsa gerek emekliyi düşünebilmiş.
Şaka yaptığımı sanmayın, bu yüce gönüllü kişi yazık ki MHP içinden birisi olarak karşımıza çıkmış.
O birisinin kim olacağını belki birkaç tahminle bulabiliriz ama kahramanlar gizli çalışır bilirsiniz, o nedenle kurcalayıp gereksiz yorum yapmayalım derim.
O kahraman her kimse buradan teşekkür sunarım, zira Bahçeli'de sürekli eleştirdiği Tayyip gibi camdan okumalarla siyasi yaşamını sürdürdüğü için ve dahi ayak üstü konuyla ilgili soruyu bile algılamadığı görüldüğü için yeni Allah'ın Bahçeli olması ihtimali hayli zayıflamıştır.Yine de "8 bin 77 liralık seyyanen artışın, kök ücrete ve aynısı ile emekli maaşlarına yansıtılmasıdır" ifadesinde geçen "kök ücrete ve aynısı ile emekli maaşlarına" ifadesinin ne anlama geldiğini bilmeden söylediğini düşünüyorum.
Nitekim seyyanen kelimesi kök ücrete yansıtılacak bir kavram değildir ki bunu AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, "Mümkündür, ancak bütçe imkanları dediğimiz denge var" sözleriyle tespitlemiş durumda.
Yani Bahçeli'ye metni yazıp okutanın iyi niyetinden öteye anlamı olmayacağı açıktır ki bunun anlamını Bahçeli gibi Erdoğan'da bilmez.Bilse bilse bir zamanlar emekliye AB emriyle vergi getirmeyi planlayan İngiliz Mehmet dedikleri şahıs bilir.
Her neyse, emekli bunları çoktaaaan hak etti ve daha da beterini hak etti.Neden derseniz aynı İngiliz Mehmet döneminde hovardaca harcanan bütçe için hem çerez parası deniyordu hem de emekliye gelince "Emekliye 2 maaş ikramiye bütçe dengelerini bozar" deniyordu.Nihayetinde yeni Allah kim olur, yeni Peygamber kimi yaparlar ben bilmem ancak Efendimiz Hazretleri, bugün bile yıllarca pirim ödemesine rağmen bir Suriyeli kadar değer verilmeyip katkı payı ödettirilen emekliyi sokmakta ısrarcı ve kararlı oldukça sırtımızdan daha çoooook geçinirler.Bahçeli'nin "inşallah değişmez" dediği de acaba emeklinin sırtındakilerin sayısı mıydı henüz anlamış da değiliz.Çünkü seyyanen zam demek emekliye tecavüzde ısrarcıyız, sadece 2024 seçimlerine kadar idare edelim demektir.
Benim en azından talebim, emekli olduğum gün bağlanan 3,47 kar asgari ücretin vana verilmesi lazım ki o da ortalama yoksulluk sınırdır zaten.
Suçluların güçlü olduğu ülkede emekliler yaşayamaz, kur korumasına alınanlar ve dolarla beslenenler yaşar.
12.7.2023
A. Dursun
Müslüman’a aynı delikten iki defa ısırılmak yakışmaz, aynı sistemi maalesef bir daha aynı şekilde almaya gerek yok. 21.3.2015- Kaynak...
Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz; bu şuurda olacağız. 22.11.2016- Kaynak...
Müslüman, aynı delikten iki kez ısırılmaz’ hadisine atıfta bulunarak, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin Türkiye’ye verdiği zararları ve toplumsal yapıda yol açtığı tahribatları yeniden yaşamak istemediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı… 28.9.2017- Kaynak...
Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. 24.3.2023- Kaynak...









Hiç yorum yok:
Yorum Gönder