11 Temmuz 2023 Salı

Erdoğan 3. kez gelince Paralel Devlet Vergisi de geldi.

Artık Efendimiz Hz. Erdoğan'ın kaçıncı kez geldiği sorun değil ne Anayasa ne tali yasalar hak getire.

Emekli desen zaten Allah bile çaresizce onları izlerken sessiz sessiz o bile ağlamaya başladı.

Erdoğan'ın Twitter adresine bakıyorsunuz, felaket zamları savunacak trol bile neredeyse kalmamış, utanmış gariplerim.

Tüm bunlara rağmen cemaat, tarikat, terörist, çete besleyeceğim derken öylesine soyulmuş öylesine çaresizliğe düşmüşüz ki, sanıyorum Rabbileri bile Kılıçdaroğlu'na acımış da seçimi kaybettirmiş gibi gelmeye başladı.

Düşünsenize Kılıçdaroğlu kazansaydı da aynı bu zamları yapıyor olsaydı ne olurdu?

Neyse, düşünmesi bile akıllara zülüm sayılırken sanki bu zulüm yetmemiş gibi yeni talimatlar, haraçlar, salmalar, vergiler, zamlar yağmurla beraber sel gibi geliyor.

Üstelik arsızca, hayasızca, dengesizce sağanak yağıyor.

Bu tanımlamaları asında ben yapmıyorum, yasalarımız, hala ayakta durabilen mahkemelerimiz ve aldıkları kararların satır aralarında usulüne uygun, nezaketli bir lisanla söylüyorlar.

Ben sadece o kadar nezaketten mahrum kalmak durumunda oluyorum.

Çünkü öylesine öfkeliyim, öylesine sinirliyim ki, beni zorla emekli edenler 20 yıl kadar önce 3,47 kat asgari ücretle emekli etmişlerdi, şimdi artık asgari ücreti bile alamaz duruma düşürüldük.

Fakat bizi bu duruma düşürenlerin çocukları saraylar üstünde ikbal tesis ediyorlarken Allah bile hesap soramaz duruma düşürüldü yazık yazık.

Erdoğan ne konuşması ne de yazmasından sorumlu değil çünkü ne kendisi yazıyor ne de kendisi konuşuyor, sadece camdan okuyabiliyor.

Yazması dediğimse Twitter hesabından bir moderatör atanmış, Erdoğan adına bir şeyler yazıp duruyor.

Örnekler de durumun bundan ibaret olduğunun ispatı, yok Erdoğan kendi yazmış olsa ya da düşüncesini kaleme aktarmış olsa yazdığından utanır biliyorum.

Örneğin tarih 11 Mayıs 2023 yani seçimlerden az önce "Meclisimizin açılmasıyla, inşallah 7 bin 500 liranın üzerinde emekli maaşı alan vatandaşlarımızı da sevindireceğiz" diyor.

Eğer kendi iradesiyse yalan söylemiş oluyor çünkü 7.500 TL üzeri maaş alanlar bırakın sevinmeyi ölümle pençeleşiyor zira 1.875 TL zam aldılar.

Başka bir örnek, yine tarih 11 Mayıs 2023 "En düşük memur maaşını 22.000 TL seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerimize de yansıtıyoruz. Milletimize hayırlı olsun" diyor.

Eğer kendi iradesiyse yalan söylemiş oluyor çünkü memur emeklileri de % 25 zam alarak sürüngenler sınıfına düşürülüyor.

Yandaşlar da utanmazlık sınırını defalarca yırtmanın gururunu bir kez daha paylaşabilme yarışına girerek Sahibinin Sesi Gazeteleri yarışması birincisi olmakla uğraşıyorlar.

Tüm bu rezalet içinde, rezil zam ve vergi sistemine rağmen sanırsınız ortalıkta bir paralel devlet yapılanması var.

Hani şu Fettoş denen sürüngenin oluşturduğunu iddia ettikleri yapılanmaya benziyor gibi.

Aramızda kalsın, o şerefsiz Fettoş'un sistemi ele geçirdiği günlerde bile emekliler bu kadar çökmüş bu kadar ölüme terk edilmiş değildi.

Bazen içimden acaba o günlerde biz neyi anlayamadık diye sorasım ya da "Türk vatandaşı değilim sığınmacıyım" diyesim geliyor.

Fettoş'un paralel devleti gitti sanıyoruz ya aslında o tekti gitti ama yerine şimdilerde cirit atan tarikatlar var. 

Canı isteyen konser iptal ettiriyor, canı isteyen millete, devlete kafa tutuyor, canı isteyen devlet kadrolarında kahramanlık peşinde kısaca devletin içinde paralelcikler peydahlanmış da onları beslemekten anamız ağlıyor birden bakıyorsunuz ortada bir LGBT abartısını masal tadına göz önünde çeviriyorlar, sanki LGBT'nin asıl kaynağının neresi olduğunu bilmezlermiş gibi.

LGBT aslında dinleri had safhada kullanan CIA'nin de işine gelen hayli kullanışlı bir kavram. 

Nitekim izleyen oldu mu bilmem, yapımcılığını Tom Hanks, Gary Goetzman ve Mark Herzog’un üstlendiği ve "The Decades" adlı belgesel dizinin parçası olan "The 2000's" Amerika ve dünyayı değiştiren on yılın ele alındığı, 9/11 saldırıları, Katrina kasırgası, 2008 mali çöküşü, Barack Obama'nın seçilmesi ve bugün kullandığımız akıllı telefonlara kadar uzanan belgesel tarzda dizi serisi.

Yanlış anımsamıyorsam birinci sezon bölümlerinden birinde Demokrat ve Cumhuriyetçilerin mücadelesinde LGBT'nin nasıl kullandığını, nasıl aşağıladıklarını, karşı tarafa oy verelerin de birer LGBT destekçisi olacağını ve seçimin nasıl biden döndüğünü işlemişti.

Şimdi aynı oyunu AKP 2023 seçimlerinde izledi ve bu gidişle 2024 belediye seçimlerinde de sergileyecek görünüyor.

Erdoğan'ın 2022 Nisan ayının son günleriydi sanıyorum, eşi Ukrayna askeri olan Julia adılı kadın ve beraberindeki grup “Erdoğan, Mariupol'ü kurtar, lütfen Mariupol'da koridor kur" diye slogan attığında tepkisiz kalan Hz. Tayyip ne oluyordu da daha dün (10.7.2023) Neo-Nazilerden oluşan Ukrayna yanlısı, Çeçenlere karşı kurşunları domuz yağına bulayarak kullanan, Ramzan Kadirov’un da Erdoğan’a seslenerek "İslam düşmanlarını kurtarmayın" dediği örgüt Azak (Azov) Tabur’unun beş komutanını, Rusya ile yaptığı anlaşmaya aykırı olmasına rağmen serbest bıraktı?

2022 Eylül aynında Rusya, Azak Taburu komutanları ve 10 yabancı ülke vatandaşı ile birlikte toplam 215 esiri serbest bırakmış karşılığında ise Viktor Medvedçuk ile birlikte 55 kişiyi geri almıştı.

Bu takasta Suudiler ve Türkiye ara bulucu olmuştu.

Rusya’nın bıraktığı esirlerin Suudi tarafın açıklamasıyla ABD, Fas, İsveç, İngiltere ve Hırvatistan vatandaşları olduğu ortaya çıkmıştı.

Dikkatinizi çekti mi, İsveç vatandaşı diyorum bir şeyler anlamanıza faydası oldu mu?

Nitekim hiçbir şey tesadüf değildir ve Emperyalistler en az 50 yıllık plan-proje yaparlar dediğimde itiraz edenleri anımsadım ya neyse.

Hani şu PKK’ya destek olduğu için NATO’ya asla giremeyeceğini sandığımız ülkelerden ikincisi.

Bu yetmezmiş gibi Hz. Erdoğan Efendi’miz "Ukrayna’yı da üye yapalım" demiş ama neyse ki aklı başında biri çıkıp bu şartlarda o kadar uzun boylu değil deyivermiş.

ABD Misket bombalarını kime neden veriyor hiç düşünen yok, yarın bir gün savaş suçları mahkemesinde yargılamalar başladığında kimlerin neyle suçlanacağı, kimlerin yataklık etmekle suçlanacağı az çok ortaya çıkıyor gibi fakat Efendi'miz Hz. Erdoğan'ın meleke zafiyetini bilenler gelecekte Türkiye'nin yargılanmasına nasıl zemin hazırlıyor şimdiden not etmeyi boynumun borcu bilerek tarihe bu kaydı düşüyorum.

Farkındaysanız etrafımızda nelerin döndüğünden kimsenin haberi yok, halkın demiyorum halk zaten balon balığına döndü de ülke yönettiğini sananlardan bahisle söylüyorum, dünyadan haberi olmayan insanlar ülke kaderiyle adeta kumar masasında gibi davranıyor.

Erdoğan, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünü TBMM’ye yani yok ettiği milli iradeye götürme sözü vermiş.

İyi de ne karşılığında, PKK mı yoksa Putin’in, Azov Tabur’una yapılan kıyağa tepkisiz kalmasını sağlamak uğruna mı?

Bu garabeti yumuşatmaya çalışanlar yine DIŞ GÜÇLER olmuş.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson artık terör örgütlerini desteklemeyeceklerini tekrarlamakla yetinirken vize serbestisi dahil Erdoğan'ın talebine yanıt bağlamında AB'ye üyelik sürecine destek olacağım demiş.

Oysa 01.10.2017 tarihinde "Aslına bakarsanız, bizim Avrupa Birliği üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır" diyerek güya meydan okuyan Erdoğan ve haliyle Türkiye’nin hesapsız hatalarını kapatan dış güçlerden biri de Jens Stoltenberg olmuş.

Erdoğan’ın daha iki gün öncesinden yeniden AB’ye katılma isteğini açıklaması Stoltenberg’in “İsveç'in AB üyesi olarak Türkiye'nin AB'ye yakınlaşması için yapacağı bir şeydir” ifadesi bir tehditle karşı karşıya kalındığının sanki resmî belgesi gibi olmuş.

Ayrıca Stoltenberg uzlaşmayı tarihi bir adım olarak nitelerken Türkiye’ye dayatma yaptıklarının anlaşılmaması için de “Onay için ne kadar zamana ihtiyaçları olduğu egemen meclislere kalmış bir şeydir. Her meclisin kendi takvimi vardır” demesi kısmi olsa bile dayatmanın utancına bir nevi örtü olmaya çalışıldığının belgesi gibi olmuş.

Çok ilginç bir başka ifade ise Stoltenberg’in, Terörle Mücadele Özel Koordinatörünün özellikle PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelede işlevi hakkındaki soruya da NATO'nun 9/11’den sonra terörle mücadele özel bir konumu bulunduğunu söylemesi olmuş.

Üstte dediğim gibi “The 2000’s” belgeselini izlerseniz sanırım kafanızda soru işareti kalmayacaktır.

Buraya yeniden not ediyorum ki, 2024 seçimlerinde en çok işlenen konu LGBT, İslam ahlakı konuları üzerine tesis edilecektir.

Daha geniş anlamda araştırmak ve dahi anlamak isterseniz, "nothing will be the same after" (artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak) açıklamalarının köklerini araştırın derim.

Tavşanın suyunun suyu gibi vergi, sanırsınız Paralel Devlet Vergi alıyor. 

Tarihe bakın tarihe, aşağıda Bakan adına Hâkim Hakan ÖZTATAR tarafından “Bilindiği üzere, 1982 Anayasasının ‘Vergi ödevi’ başlıklı 73’üncü maddesinde…” diyerek başlayan Mükerrer Harçlar konulu karar duyurusu yollanmış.

Sonunda şöyle söylüyor.

İcranın geri bırakılması taleplerinde görevli mahkeme icra mahkemesi olduğundan gerek başvurma harcının gerekse karar ve ilam harcının icra mahkemeleri tarafından alınması gerektiği, diğer mahkemelerce hem dava aşamasında hem de istinaf kanun yoluna başvuru aşamasında yeniden harç alınmasının mükerrer tahsilata sebebiyet verebileceği, ...

Soralım, neden 73’üncü maddesine atıf yapılmış diye.

Çünkü Anayasa Mahkemesi bu madde üzerinden hayli kararlara imza atmıştı.

Bunların en ünlüsü de 41 nolu AYM Kararlar Dergisi'nde görüldüğü gibidir.

Dava konusu düzenleme ile malî güç nazara alınmaksızın ve olağanüstü bir durum da olmaksızın ikinci kez vergi tahakkuk ve tahsil edilmek suretiyle vergi yükü araç sahipleri aleyhine ağırlaştırıldığından, 21. maddenin birinci fıkrası Anayasa’nın 2., 10. ve 73. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.

Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN ve Sacit ADALI bu görüşe kısmen katılmışlardır.

Baştaki soruyu yineleyelim ve tekrar tekrar sorduğumuzu, soracağımızı ilan ederken genişletelim de.

1- Türk Milleti beceriksizlerin cezasını çekecektir diye bir ayet ya da beşerî hukuk maddesi mi vardır?

2- Türk milleti bireysel olarak bu çöküşten tek tek sorumlu ise yük neden sadece araba sahiplerinin sırtına yüklenmektedir?

3- Ülkede nimeti paylaşan ortakçılar varken neden külfeti Türk milleti ödemektedir, neden tüm fırsatlar onlara sunulur kapılar aralanırken, tüm çile ve eziyet millete yüklenmektedir?

4- Hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan ve yıllardır hücrelerimizde metastaz yapmış tümör gibi "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir kusura bakmasınlar" palavrasını dayatanlar ve onların çocukları neden bunun faturasını ödemiyorlar da milletin çocukları her aşamada bu faturayı ödemek zorunda kalıyorlar?

5- Bu millete hizmetkarlık yapmaya niyetli olanlardan neden akıl sağlığı raporu istenmiyor da belli bir yaşı geçtiğinizde malınızı bile satarken akıl sağlığı raporu isteniyor, şahısların malı kadar milletin malının (mülkün-vatanın) değeri yok mu?

6- Anayasa ya da tali yasalarda suç işleme özgürlüğü, talan etme hürriyeti tanının zümreler, gruplar mı vardır ki mülk talana açılmış, kimsenin umurunda bile değildir?

7- İki ayyaşın yaptığı muteber mi diyerek aşağılamayı bilenler her sıkıştığında cami kandillerini, imam maaşlarını, ibadethane giderlerini neden alkol, kumar, kerhane vergilerinden gidermektedirler? Üstüne üstlük en büyük zammı da bu kalemlere neden yapmaktadırlar?

8- CIA'nin yarattığı milletten münezzeh dininiz ve dahi yarattığınız yeni Allah'ı kendinizce kirli saydığınız paralarla ayakta tutmayı, millete dayatmayı daha ne kadar sürdüreceksiniz, mahkemeleri bu işe alet etmekte daha ne kadar ısrarcı olacaksınız?

9- CIA'nın İşgalci ortaklarıyla beraber, milletin canına, malına, ırzına, şeref ve itibarına göz diken tarikat-cemaat yapılanmalarını daha ne kadar bize besleteceksiniz?

10- Ülkeyi özellikle son 20 yılda soktuğunuz bataklıktan çıkartmayı sadece ve sadece emeklileri ölüme terk etmekle sağlayacağınızı mı sanmaktasınız?

Unutmayın ki, bu millet belki bir devlet daha kurar denemeden bilinmez, ancak tavsiyem odur ki bu mümtaz millete bir kez daha devlet kurmanın yolunu açanlar emin olmalıdırlar ki sadece ve sadece tarihin değil, evrenin de çöplüğündeki yerini alacaklardır, iyi bilinsin.

Nasıl ki Fettoş artık düşman, hain, ajandır, dış güçlerin elemanıdır deniyor, kimse de rahatsızlık duymuyorsa gün gelecek yaşadığımız şu anları da dahil edin velev ki en az 2028’e kadar iktidarda kalırsa o günler de dahil, "Erdoğan Anayasa'ya aykırı olarak 3. kez gelince Paralel Devlet Vergisi de beraberinde gelmişti" diyecekler. 

Başka sözüm yok sayın yargıç.

11.7.2023

A. Dursun

 

Putin: Ukrayna'daki Naziler, Azak (Azov) Taburu teröristtir.

 

Türkiye bir gün soykırımcıları destekleyen ülke ilan edilirse, tazminatı da Erdoğan'ın o gün hayatta olan soyu ödesin.

Seçimden önce gaz verirken sanırım pedala uykuda basmıştınız, gözünüzü açtığınızda emeklilerin ölüme pençeleştiğini bile göremiyorsunuz, keşke hep uyurken gaz vermeseydiniz... 

 

Ali Yalçın Efendi'nin 2021 yılında 32 bin 115 lira maaşı varken 2023 yılında maaşı ne kadar olmuştur ya da kendisine yüzde kaç zam yapmıştır acaba?

 

Durumu gören halk şair oldu.

Şu şiiri yazdı:

“Oğlanlar, yaylarını gerdiler.

Arazi tahsisini 12’den vurdular” Kaynak...

Sabah ATV nasıl el değiştirdi? “Sabah ATV, Erdoğan'ın”

"Bilal’in vakfının hesabına 99 milyon dolar yatırıldı mı"

Bilal için devleti 1.6 milyar dolar zarara uğrattılar.

Müthiş iddia: Paralel devlet Gülen’in değil, Erdoğan’ın.

Başbakan vurgun planının başı çıktı... Oğlu da gizli ortak.

İTİRAZIN KONUSU: 6.6.2002 günlü, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin  (2) numaralı fıkrasının 16.7.2004 günlü, 5228 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değiştirilen (b) bendinin Anayasa’nın 2., 10. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir. 14.4.2011 Kaynak...

DAVALARIN KONUSU : 3.4.2003 günlü ve 4837 sayılı “Ekonomik İstikrarı Sağlamak İçin Ek Vergiler Alınması Hakkında Kanun”un 1. ve 2. maddelerinin, Anayasa'nın 2., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir. Kaynak...

DAVALARIN KONUSU : 30.7.2003 günlü, 4962  sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun’un, 21.   maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa’nın, 2., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir. AYM Kararı

ANAYASA’NIN 73. MADDESİ IŞIĞINDA BENZERİ MALİ YÜKÜMLÜLÜK: KÜLTÜREL KATKI PAYI

Kürdistan çalışmaları bitmedi, yandaş müjdeyi verdi. 

Kiliseye dava açıldı: 'Tanrının varlığını ispat etmezsen dolandırıcısın'

Allah katili, hırsızı, talanı, yalanı sever.

YECÜC-MECÜC; Said-i Nursi, Nurculuk ile Türk Milliyetçiliği Bağdaşır mı?

Tayyipgillere, Ümmet-i Muhammed'e KAPAK...!

Erdoğan, "Ben Gürcü’yüm, eşim Arap", işte belgesi.

HZ. MUHAMMED TÜRKLER İÇİN NE DEMİŞ?

Türk İstiklâl Harbi - Prof. Dr. Stanford J. Shaw

Deyyusu ekber kavgası.

`Deyyus' kavgası

İbşir Paşa nasıl Deyyus-u Ekber sıfatını kazandı?

Sabancı Vakfı Üniversiteye Giriş Bursu.

'Türkler kaybedecek!'

Muhalifler kimyasal silah kullandı, Sorumlusu Türkiye.

Said-i Nursi yazılarında İngiliz uşaklığı.

Nasrullah Camii’nde Said Nursi için anma programı düzenlendi. 

PKK'nın rehin teslim tutanağı.

Şehitlerimize vara yoğa Rahmet dilemek yüzsüzlüktür.

İngiliz Kraliçesi Abdullah Gül'e ne taktı?

Kılıçdaroğlu, cami yerine Anıtkabir'i tercih etti.

İsmet Paşa, Camiler, Çirkin İftira ve Gerçek.

Higgs Bozonu (Tanrı Parçacığı) keşfedildi mi?

PAPA PEDOFİLİ VE ÇOCUK PORNOSUNU ONAYLADI

Papa'yı kara para götürdü.

AKP işte böyle özelleştiriyor: TEDAŞ'ta büyük yolsuzluk!

Esad tehdit etti, saldırırız.

Ziraat Bankası’nda Neler Oluyor, Şikeciler Kim?

Halkbank Genel Müdürü Osman Aslan, 'ucuz dolar satışı'na ilişkin açıklama yaptı.

Fethullah Efendinizin sapıklıktaki son noktası.

Özgürlüğümüz G.Ö.T'lere mi Ç.Ü.K'lere mi bağlı?  

BİR TÜRKÇE KASAS-I ENBİYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder