Türkiye yeniden bir Anayasa Dayatma sürecine doğru hızla evriliyor.
Sizlere tahlil yapabilmeniz için mümkün mertebe özet sunmak istiyorum.
Kim istiyor yeni Anayasa'yı millet mi, belirli çevreler mi?
Aç bir milletin veya 12 milyon yabancıyı beslemekten telef olmuş insanların dünyanın en iyi Anayasası diye derdi olabilir mi, önce buna yanıt versinler.
Özellikle de türban üzerinden yapılacak bir propaganda sürecine hızla gireceğiz, üstelik türbanın CIA köpeği Fettoş tarafından Nihal Bengisu Karaca'nın Fettoş'a hitaben "Başörtüsü şart değilse bizi niye kandırdınız" demesiyle Türk halkına dayatıldığını milyonlarca insan anlamıştı.
Bu Fettoş ve artıklarının neredeyse bire bir aynı söylemleri, kelimelerin yerlerini değiştirmek suretiyle örneklerini aşağıdaki videoda göreceğiniz üzere;
Gazeteci Yazar Fatih Ergin, Konakçı'nın CIA misyoneri olduğunu, CIA İslam’ının yayılmasında öncü olduğunu iddia etmişti, şimdi siz de şüphelenmez misiniz?
Hani Fettoş temiz kimlikse o halde şüphelenmeye gerek de yok ama ya Fettoş temiz değilse değil mi, sizce de Fettoş Efendileri temiz mi ki peşinden örtülü ya da açıkça koşanlar temiz olsun verin yanıtınızı da görelim.
12.9.2023 tarihinde aynı deklarasyonu tekrarlayarak MİLLETİN ÇEŞİTLİLİĞİ diye vurgulamıştı.
Camına konan her yazıyı okumakla mükellef olan Erdoğan ya ne okuduğunu sonradan kavradı ya da KaçAK Saray dehlizlerinde korumaya alınan Fettoş çakallarından biri yaptıkları hatayı anlamış olmalı ki hemen iki gün sonra 15.9.2023 tarihinde Milletin Çeşitliliği gafını örtercesine yeniden ve acilen "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" söylemini kırmızı çizgimizdir diye yazıp okuttular.
Benim zavallı emekli, asgari ücretlimde bunlar Anayasa yapacak diye açlıktan meleşip duruyoruz.
Bence hiç ama hiç sakıncası yok, emin olun yeni Anayasa hazırlığının içeriğinde ne olduğunu bırakın, taslağının var olup olmadığını bilmeyen % 98 oranında halkımız bunun için oy kullanacak.
Garabet olan şudur ki, vekillerin içinde de konuya hâkim milletvekili sayısının bir elin parmaklarını geçeceğini sanmıyorum.
Öyleyse ne için yapılacak bu Anayasa?
Öncelikle muhalefet "ne istediniz de olmadı, hangi konu eksik kaldı, hangi konuyu düzelttiniz de uyguladınız ama yetmedi" sorusunu iktidardakilere sormaya mecburdur.
Eğer soramıyorsa cahiller ya da İngiliz iş birlikçileri TBMM'ye oldurulmuş demektir, elbet sorulur da yanıt veremezlerse iktidar da aynı yolda demektir.
Anımsarsanız
Anımsatsanız gazeteci Tolga Şardan, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın Süleyman Soylu'ya "size her söylediğimizde sızıntı oldu" dediğini aktarmıştı.
Şimdilerde benzer bir haber İsveç'in Aftonbladet gazetesi tarafından İsveç istihbaratının Türkiye'deki yetkililere aktardığı çok gizli istihbarat bilgilerinin Kürt Tilkisi olarak bilinen Rawa Majid için çalışan bir çete üyesinin cep telefonundan çıktığı iddiaları gündemde.
Ne diyelim kardeşim, ülke kim tarafından yönetiliyor bir türlü çözemedik.
Camdan okuyan tarafından mı, camına koyup okutanlar tarafından mı?
Ah bir çözebilsek, sanırım sıra ona geldi, dikkatli ol ey halkım iş işten geçmiş durumda ama hala son bir mut daha var.
Unutma, yeni Anayasa kim için isteniyor, kimler tarafından isteniyor çok iyi düşün incele.
Suriye'de her doğan için mi, Türkiye'de her doğan için mi yoksa Erdoğan için mi?
Düşünce üretmek de mal ve hizmet üretmek de durup dururken olmuyor, bedavaya hiçbir şey yok.
Çoğunluk duydu, biliyor ama yine de anımsatmalıyım.
Bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir.
Ne kadar NET ifade değil mi?
16.9.2023.png)


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder