8 Kasım 2023 Çarşamba

Hamas'a terörist diyenlere de demeyenlere de 2100 yılının kıyameti yaşatılıyor.

Hizbullah Türkleri tehdit etmeye başladı, tanrının laneti bunları TBMM'ye sokanların üzerine olsun.

Bu sabah e-postama baktım ki "Hizbullah Koalisyonu Kadın hakları düşmanlığında birleşti" başlıklı yazıma, DİYARBAKIR 5. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ tarafından erişim engeli kararı verilmiş.

Kararın amacı nedir, neye karşı alınmıştır, gerekçesi nedir belli değil, o nedenle bana tebliğ etmek yerine blog sunucularına tebliğ edilmiş.

Haliyle onlar da mahkeme kararını uygulamışlar.

Hani son günlerde erişim engeli kaç TL tutuyor, yurt dışı yasağı kaldırma kaç tl tutuyor, Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakılma kaç TL tutuyor gibi sorgulamalar en üst düzeyde bile konuşulup dururken, Anayasa Mahkemesi'ni tanımayan yargıçlar ortalık yerde dolaşırken birdenbire Diyarbakır'dan bu kararın aldırılmış olması açıkça midemi bulandırdı.

Yok, yargı kararlarına başkaları gibi saygı duymuyorum demiyorum elbet ancak bu kararın alınmasında e-postama yollanan bilgilerden anladığım kadarı ile Adnan Akgönül diye bir isim çıkıyor karşıma.

Kimdir, nedir, ne iş yapar hiçbir bilgim yoktu ama artık bilgilenmeye başladım.

Muhteşem bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız zira sağlık bakanlığını ele geçiren cemaatler ki bunu CİMER'e yazdım yanıt verememişlerdi hala yanıt veremediler, Adalet Bakanlığı'nı da hangi cemaatlerin ele geçirdiğini ya da hüküm sahibi olduklarını CİMER'e sorsam sanırım onun da yanıtını alamam, fakat aslen yanıtını aldığım şey ucubeliğin boyutunun yargıdaki izleri olmuştur.

Yazıya erişimi engelleyen mahkeme kesinlikle yazıyı okumamış, okusaydı TBMM'de yayımlanmış belgeler, konuşmalar, mahkeme kararları gibi belge ve bilgilerin yer aldığını görmüş olurlardı.

Eğer 5. Sulh Hakimliği yazıyı okuyup karar verdiyse, TBMM ve mahkeme tutanak ve kararlarına erişim engeli koyduğunu anlayarak, bilerek ve isteyerek engel koymuş sayılır ki bu işgale giden kapının vahamet derecesinin ne kadar büyük olduğunu gösterir, yok 5. Sulh Hakimliği okumadan bu kararı verdiyse işte o zaman Türkiye zaten işgalin tam da dibinde demektir ki, ne idüğü belirsiz kişi ya da kişilerin ele geçirdiği yargı ile Türk milleti kırbaçlanıyor demektir.

Bunu ileride olası gelişmelere göre farklı şekilde irdeleriz ama en üstte verdiğim linke bakarsanız gerekli tüm detaylara ulaşacağınızdan emin olabilirsiniz.

Yalnız sayfa üye olmayanlara gösterim var mı dikkat etek gerek. 

Neyse bu girişten sonra gelelim Gazze ve İsrail meselesine.

Hep dediğim gibi İsrail Arap savaşından İsrail Filistin savaşına dönüşen bir vahşet.

Gazze'de zavallı yavrucaklar katlediliyor, iki haysiyetsizin savaşında olanlar bebeklere, çocuklara, kadınlara ve dolayısı ile insanlığa oluyor ama iki tarafı da savunan garabet ifadeler kullananların hiçbir şey umurunda değil gibi davranıyor.

Ve çok gariptir ki ister İsrail'i ister Hamas'ı haklı bulun ya da terörist bulun hiç fark etmeksizin asıl suçlu siz oluyorsunuz.

Yani objektif bakmanız istenmiyor, peki neden?

Nedeni aslında 2100 yılında gizli.

2100 yılında ne olacak diyorsunuz elbet, daha önce çok yazdım, üzerinde çok analiz yaptım ama hiç dikkat çekmedi.

Yeni yeni bazı yerlerde 2100 yılı artık dikkat ekmeye başladı ama nafile, ok bir kez yaydan çıktı.

2100 yılında yaşanacak felaket "Saime Toktaş-Videosu" ile örtülmeye çalışılıyor gibi.

Üstelik kızcağız özür dilemek zorunda bırakılmışken bunu örtmek kimin işine yarayacak?

Öncelikle Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yeşilkaya'nın işine yaramış görünüyor.

Zira Yeşilkaya hassasiyet gösterdiklerini  kamuoyuna ilan etmiş ve göstermeye devam edeceklerini de deklere etmiş olmanın huzurunu yaşıyor olmalı.

Her neyse, içerdeki küçük hesap peşinde olanlardan daha çok hem içerde hem dışarda 2100 yılının nasıl bir sona başlangıç yapacağı önemli.

Emperyal odaklar 2100 yılı gerçeğini görmemizi istemediklerinden dolayı yıllar boyunca Türk ve Orta Doğu insanını başta olmak üzere, kendi insanlarını da daha çok dindarlaştırmaya yönelmiş, bilimden uzaklaştırmış, binlerce yıllık masalları toplumlarda durmaksızın tartışılması suretiyle aklımızı elimizden alma başarısını göstermişlerdir.

Yazık ki en yakın arkadaşlarıma, bazı bilimsel araştırmalara yakın olan dostlar hariç en yakın çevreme bile bunları anlatamaz, dinletemez oldum.

Bu nedenle de 2004 yılından beri yaptığım ama hacklenen arşivlerimi buraya taşıyor ve kurtarabildiklerimi de arşivliyorum.

Cemaat ve tarikatların kadın ve erkek cinsellikleri üzerinde sapkınlığa varan gündem oluşturma çabaları, Camilerde-Kilislerde tecavüz haberleri, bitmek tükenmek bilmeyen devlet soygunları, devletler ve istihbarat örgütleri destekleriyle uyuşturucu bataklığı oluşturulması ve bunların üzerlerinin örtülmesinin iki nedeninden biri dindar, daha daha daha dindar kesimler yetiştirme çabasıdır.

İkincisi de mikro milliyetçilik Türkçülük, Kürtçülük gibi ırksal bağlamda etnik bölünmüşlüğün artırılması.

Bu iki unsur öylesine kullanışlı aparat olmuştur ki, kendilerini dünyanın Efendileri olarak görenler efendilik yapmak istedikleri toplumları köreltmek için din ve etnisiteyi olanca hızıyla kullanmışlardır.

Saddam, Kaddafi gibi isimlerin önce getirilmesi sonra götürülmesi de bu faaliyetlerin bir ürünüdür.

Bizdeki siyasetçilere güvenmek de pek akılcı olmasa gerek.

Neyse uzatmayım, bir Hamas saldırısı ile savaşa dönen İsrail-Hamas savaşı aslında kimin suçlu olup olmadığından öte neden çıkartıldığı önemlidir.

Bunu net olarak anlamak için hiç uzatmadan Her 8 kişiden 7'si ölecek, efendisine hizmet etmeyen iktidardan gidecek başlığında yazdığım, belki biraz uzunca ama tamamen araştırma ve kaynaklara dayalı sayfaya giderseniz 2100 yılının neden önemli, neden insanlığın sonuna doğru geldiğini göreceksiniz.

İnanılmaz gelebilir ama bu videodaki birçok bilgi gerçekleşecek.

 

Şu video da ufkunuzda değişikliğe neden olacaktır.

Şunu da söylemeliyim ki, Türkiye'de iktidara kim gelirse gelsin İslamcı söylemlere yakın duruş sergilemek zorunda kalacaktır, çünkü Emperyalizm'in Türkiye üzerindeki dolayısı ile tüm Orta Doğu'daki enerji kaynaklarını istila başarısı buna bağlıdır. 

Gerisi herkesin kendi ahlak anlayışına kalmış şekilde yoruma müsait duruma gelmiştir, insanlar çıkarlarına göre değil ama dürüstlük ilkesine göre hareket etmedikçe daha çooooook din ve etnisite tuzağına düşecektir.

Çünkü Efendiler öyle istiyor, öyle öğretiyor, öyle eğitiyor.

Biz de sırtımızdan itibar sağlanmasını güzel ahlak olarak algılıyoruz, mesele bu kadar basittir.

Söylediklerimle ilgili bazı adresler aşağıda ilave olarak sunulacaktır.

Yazılarımı hacklemek yetmeyince mahkemeler vasıtası ile erişime engellemek çözüm gibi görünse dahi teknolojide engel diye bir şey yoktur.

Unutmayın ki artık her şey mümkündür.

8.11.2023

A. Dursun

 

ERİŞİM ENGELLEME-DİYARBAKIR 5. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ.pdf

DİYARBAKIR 5. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ'nde bu kadar etkili olan Adnan Akgönül kim, yoksa bir tesadüf mü?

Haydi bunlara da engel iste baklım...

Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül, Mısır'da cunta mahkemelerinin verdiği idam kararlarının tel'in edileceği kitlesel basın açıklamalarına "geniş katılım" çağrısında bulundu. Mısır'daki idam kararlarının tel'in edileceği basın açıklamalarına "geniş katılım" çağrısı

 

Hizbullah terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Peygamber Sevdalıları Platformu’nun 3 isminin MEB'e bağlı okullarda öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Hizbullah MEB'de kadrolaşmış: 3 isim dikkat çekti.

 

Peygamber Sevdalıları (Hizbullah) Umre Ödüllü Siyer Yarışması.

 

Eğitimde gericileşme sürüyor: Hizbullah'ın vakfının ödül yarışması okullara iletildi.

 

 

Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen Peygamber Sevdalıları Platformu (PSP) yönetimindeki üç ismin okullarda görev yaptığı ortaya çıktı. Platformun başkan yardımcısı Kenan Çaplık ile yönetim kurulu üyesi Abdulhakim Gültekin Batman’da, muhasip üye Abdulmenaf Adıyaman Diyarbakır’da öğretmenlik yapıyor. Hizbullah okullarda kadrolaşıyor

 

NOT: Aşağıdaki Doğru Haber linki, doğrudan Hizbullah'ın internet üzerinden yayın organıdır.

Orada hissettiği manevi atmosferi özetleyen Adnan Akgönül ise şunları söyledi:

25.07.2022

Adnan Akgönül

Allah nasip etti Elhamdülillah o mübarek beldeleri gördük. Kâbe-i Muazzamın yanında tavaf hali, Sefa ve Merve arasındaki say, Arafat Dağındaki bekleyiş ve şeytan taşlama hali gerçekten muazzam bir coşku verdi. Allah'a şükürler olsun günahlardan arınmış bir şeklide geldik. Cenab-ı Allah gitmeyenlere bir an önce gitmeyi nasip etsin." dedi.  İlk hac kafilesi Türkiye'ye döndü 

 

Haberin ilgili videosu budur.


Yapılan araştırmalara göre, dünya hızla yaşanabilir bir yer olmaktan çıkıyor. 2100 yılında her şeyin tükenebileceği ve önlem alınmadığı takdirde insanlığın sonu olabileceği belirtildi. Dünya’nın hayatı tehlike altında. Her şeyin biteceği yıl açıklandı

Araştırma: Buzulların yarısı 2100 yılına kadar yok olacak.

2100 yılı gelmeden önce olması muhtemel 6 olay.

AB nüfusu için "2100" yılı uyarısı.

2100 yılında dünya nüfusu.

NASA dünyanın sonu için tarih verdi.

Allah'ın ve onun yarattığına inanılan insanlığın sonu 2100 yılında gelecek.

DÜNYA NÜFUSU

Endüstri 4.0 ile Robotlaşacağız, inançlar da yok olacak, o gelecek başladı bile.

Erdoğan yalana doyamadı, Polis vatandaşa pusu kurmaya başladı, acaba Öcalan aç mı kaldı?

TBMM Başkanı'nın, akıl hastası olup olmadığı araştırılsın. Yok mu teklif verecek vekil?

Monsanto, kendine karşı olanları avlamaya çıkıyor, kampanya imzalayanların isimleri ve e-posta adresleri isteniyor.

Vanlı depremzedeler Polis zoruyla sokağa atılmıştı, İlahi adalette değişen bir şey yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder