TUSAŞ’ın güvenliği Hasan Doğan'ın kayınbiraderine teslim edilmiş midir, kim yalancı?
Birkaç gündür TUSAŞ tartışılıp durmaktadır.
Elbet yine her şey unutulacak, hafızalarımız boşalacak ancak Cumhurbaşkanlığına bağlı ya da Cumhurbaşkanlığı'nın halk adına yalanlama merkezi olarak çaba sarf eden dezenformasyon merkezi var biliyorsunuz.
Hani F. Altun'un başına olduğu bir yer.
CHP'den Veli Ağbaba, TUSAŞ özel güvenliğinin başındaki ismin Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürünün kayınbiraderi Mustafa Çiftçi olduğunu iddia etmişti.
Bunun üzerine F. Altun'un başında olduğu merkez yalanlama yayınlamış.
Neden yalanlıyor?Çünkü bilginin yanlış, yalan olduğunu söylüyor, doğru bilgi bizdedir diyor.
Bunun üzerine Veli Ağbaba'da Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne yanıt olarak "Söylediğimizin doğruluğunu teyit eder bir açıklama" demiş.
İyi de kim doğru söylemiş?
Gazeteci İsmail Saymaz bir fotoğraf paylaşmış ve altına "İletişim Başkanlığı, eğer ‘sözleşmeli güvenlik personeli’ Çiftçi’ye ulaşabilirse kendisini ‘Kurumsal güvenlik müdürü’ olarak tanıtmamasını tavsiye etsin" notu düşmüş.
Hangi fotoğrafı paylaşmış derseniz, işte bu fotoğrafı paylaşmış.
Onur Alp Başayar kimdir derseniz km olduğunu sanırım kendisi bile bilmiyor gibi.
2 Temmuz 2019'da AKP Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı olduğu, 2014-2017 yılları arasında MÜSİAD’ ta kıdemli yönetici olduğu vs... görünüyor.
Yine de çok merak eden olursa linkedin bağlantısını takip edebilir ya da STM bağlantısından görebilir diyerek geçiyorum.
Burada asıl sorulması gereken Dezenformasyon merkezi salt F. Altun gibi birilerinin kıyak maaş alması için mi kurulmuştur sorusudur.
Elbet öyledir diyemem ancak bu ve benzeri yalan, yanlış bilgiler sanki Altun'un başında bulunduğu merkezden idare ediliyor izlenimi vermeleri çok ama çok kötü oluyor.
Altun'un bunlardan haberdar olacağını sanmıyorum, neden derseniz PC başında düşüncelerini, izlenimlerini yazan insanların bu bilgileri bir anda derlemesi neredeyse imkansızdır, zira böyle bir ihtimal yapay zekada bile yoktur.
Öyleyse iki ihtimal kalıyor.
Ya daha önceden ayarlanmış projelerdir zamanlaması hatalı olmuştur ya da bilgisizlik ve görmemişlik altında yaşanan ezikliğin hikayesini izliyoruz demektir.
Örneğin Onur Alp Başayar isimli şahıs her ne kadar eğitim geçmişi özel kurumlardan olsa dahi diğerlerine kıyasla iyi denecek kadar yerinde sayılabilir.
Buna rağmen eziklik duygusunun bunlardaki tavan yapmışlığı kendilerini önemli insanlar sınıfında gösterme çabalarını ortaya sergilerlerken yaptıkları aşırılık kendilerini ele veriyor.
Bu sadece AKP cenahında böyle değil, eziklik duygusu içinde olan MHP, CHP, DEM parti gibi tüm siyasal kadrolarda görünen bir durum.
Sadece egemen güç pozisyonu nedeniyle bilgisizlik kaynaklı bu lanet duygu en çok AKP'de ortaya çıkmaktadır.
İsmail Saymaz'ın bu konudaki tavsiyelerine katılmakla birlikte belirli pozisyonları işgal ettirecekleri kişilerde akıl sağlığı raporunun da alınması şartı getirmeleri gereklidir.
Her ne kadar bu konuda en büyük sabıkalı TBMM olsa bile hiç değilse kendilerini önemli sanmak isteyen, topluma kendilerini dayatmak isteyenlerin hevalarına ket vurulması da elzemdir.
Uyuşturucu başta olmak üzere her tür kötülük bu hevalardan beslenmektedir, umarım bunun önlemini alırlar ki, Dezenformasyon Merkezi yalanın yalanını yalanlamak zorunda kalmaz.
Laik Cumhuriyet 2023 yılında sona eriyor diyen ve onlara inanan ahmaklara rağmen Laik Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun.
Laik Cumhuriyet En Büyük Bayramdır.27.10.2024
A. Dursun
Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyon merkezi, Dezenformasyon mu yapıyor?
Dezenformasyonla mücadele düzenlemesinde, yandaş medya örneğine bakış.
Deprem bölgelerinde kamera kayıtları artık yok, Emperyalist saldırı merkezleri nasıl yapılanıyor?
Hizbullah’ın Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar’a soru.
Asgari Ücrete % 460 zam yapılmaz ise iktidara veda edilecek, kul hakkı sorgusu azap verici olacak.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde Putin parmağı olacak mı?
Rockefeller, Atatürk yüzünden planlarımızı yarım yüzyıl
ertelemek zorunda kaldık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder