Rasim Ozan Kütahyalı'nın "muhalifler için İstiklal Mahkemesi" ifadesi olduğunu iddia eden, Fettoşçu diye tanımlanan Cevheri Güven ne kadar haklı, ne kadar doğru bilgilerle konuşuyor elbet ki bilemem.
Ancak Bahçeli'nin yeni bir Türkiye'den bahsetmiş, "çok şey değişecek inşallah Türkiye değişmez" demiş olması, bebek katili Öcalan'ı TBMM'ye davet etmesi akıllarda hayli soru işaretleri bıraktı.
Daha bugün Diyanet'in 7. Din Şûrası programında konuşan Erdoğan, çok acayip laflar etmiş.
Bahçeli'nin çok şey değişecek vurgusundan hiç bahsetmediği gibi özellikle vurguladığı ümmet, İslam, din gibi kavramlar olmuş.
Ondan 2 gün evvel de RÜTÜK (neden RTÜK demediğimi bilenler biliyor) başkanı Ebubekir Şahin fırsatı değerlendirsin diye Erdoğan'ın camına yazı koyanların elini güçlendirmek, konuşulması gerekenleri belirlemek için twit sallamıştı.
2017 yılı araştırmalarına göre Türkiye'de anti teist (A-teist) oranı %4 iken Deist oranı % 6 çıkmıştı.
Bunun önemli nedenlerinden birinin Allah adına konuşan siyasetçiler ve "Allah için, İslam için oy verdik" diyen seçmenlerdir.
Oysa kutsal diye gittikleri topraklar üzerinde yaşayanlar her tür pisliğin ve bataklığın beslendiği topraklar haline getirmekten son derece mutlular, çünkü CIA İslam'ı RABITA oralarda başlayıp gelişti.
Kutsal topraklardan lanetli topraklara geçtiğinin haberi de böyle verilmişti.
Suudi jet sosyetesinde alkol, seks ve uyuşturucu: Vahhabizmin
gizli yüzü.
08 Aralık 2010
WikiLeaks'in bir notuna göre, Suudi Arabistan aşırı muhafazakâr bir Müslüman ülke imajı sunuyor ancak liman kenti Cidde'de güçlülerin özel partilerine uyuşturucu, seks ve alkol eşlik edebiliyor. Partiler özel evlerde yapılıyor ve genç Suudiler kendilerini hiçbir şeyden mahrum bırakmıyor.
Bu Kasım 2009 notunda "Vahhabi sokak muhafazakarlığının arkasında, Cidde'nin genç elitinin gece hayatı heyecan verici" diyor. "Alkol, uyuşturucu ve seks gibi baştan çıkarıcılıkların ve ahlaksızlıkların tamamı mevcuttur, ancak kesinlikle kapalı kapılar ardındadır."
Cidde'deki (batı Suudi Arabistan) Amerikan konsolosluğu tarafından hazırlanan bir nota göre, "Bu özgürlük ancak din polisinin, kraliyet ailesi üyelerinin veya ona yakın çevrelerin huzurunda veya yüksek himayesi altında düzenlenen festivallerden kaçınmasıyla mümkündür." Arabistan). Telgrafta Suudi Arabistan'da 10.000 prensin bulunduğu ve Suudi prenslerin korumalarını genellikle Nijerya veya diğer Afrika ülkelerinden görevlendirdiği belirtiliyor. “Akh” sözcüğünden türeyen ve “khawi” adı verilen bu korumaların şehzadelerle birlikte yetişmesi, onların sadakat ve sadakatini pekiştirmesi oldukça yaygındır.
Belgede, aralarında ABD konsolosluğu personelinin de
bulunduğu, yaşları 20 ile 30 arasında değişen 150 misafirin katılacağı bir
Cadılar Bayramı partisi anlatılıyor. "Suudi Arabistan dışındaki herhangi
bir gece kulübüne benziyor: bol miktarda alkol, dans eden genç çiftler, bir DJ
ve kostümlü herkes." Konsolosluğa göre Cidde'de genellikle fahişelerin
olduğu büyük partiler son zamanlarda ortaya çıkan bir olay.
Bir Suudi, şehrin zenginlerinin şeriata ve İslam hukukuna
saygıyı sağlayan din polislerini uzak tutmaya prensleri davet ettiğini söyledi.
Kaçak alkolün fahiş fiyatı (bir şişe Smirnoff votkasının fiyatı 400 dolara
eşdeğer olabilir), şişelerin Sadiqi adı verilen yerel olarak üretilmiş bir
alkolle doldurulduğu anlamına geliyor. Alcool, sexe et drogue chez la jet set saoudienne : La face cachée du wahabisme
Bu rezil yaratıkların Türk halkındaki İslam anlayışını baltalamaları sonunda Diyanet, kızını öpen babanın şehvet duyması durumunda karısından boşanması fetvasını vermeye başlamış daha sonra Hz. Erdoğan'ın camına Fettoş artıklarının eliyle konan birçok ucube sözleri duymuştuk.
Hatta Hz. Erdoğan İslam peygamberi Muhammed'e cahil demiş, daha da ileri giderek İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bile camındaki yazıdan bağıra bağıra okutturduklarında, o okumayı kimin düzeltme gayreti içine girdiğini, şimdilerde o kişinin hangi görevde olduğunu merak ettiniz mi?
O yazıya bakın, anlayacaksınız.
Uzatmadan anımsayalım, BABANIN KÜÇÜK YAŞTAKİ BAKİRE KIZINI EVLENDİRMESİ BABI konusu vardı.
Yazık ki İslam dünyasına bakıyorsunuz sadece bu tür konularla uğraşıyor, neden?
Çünkü Müslüman diye geçinenler kendi iman ettikleri kitaptan hiç haberdar değillerdir.
O nedenle haberdar olanlar özellikle İslamlaştırılmış Türklerin nasıl ağaç gibi yontulacağını iyi bildiklerinden, kendisini yalanlayan kitaba iman edenlerle istedikleri gibi oynamakta sakınca görmüyorlar.
Kendisini yalanlayan kitap deyince kızanlar olacaktır elbet ancak bunu ben demiyorum kitabın kendisi diyor.
Öncelikle Allah'ın vasıfları arasında Kur'an'daki ifadelerle "Allah sözünden dönmez, bir kez söylediğini hiçbir şekilde yalanlamaz, bozmaz, değiştirmez" dendiğini unutmayalım.
Öyleyse yine aynı Kaynak yani Kur'an'dan bakarak bunun aksini nasıl yaptığını görelim ve Hz. Erdoğan Efendi'mizin 7. Şûra'da neden "alimlerin, en hassas, en derin, en çetrefilli konuları, medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola girdi, ilim erbabı arasında konuşulması, müzakere edilmesi gereken konuların ulu orta yapıldı. Üniversitelerimiz özgürdür, ilahiyat fakültelerimiz özgürdür. Hocalarımız da öğrencilerimiz de her soruyu sormalı, her meseleyi cesurca tartışmalı, hiçbir endişe duymadan rahatça konuşmalıdır. Ancak bunlar ulu orta kamuoyu önünde, medya ve sosyal medyada değil ilim meclislerinde ehil insanlar arasında yapılmalıdır" dedi dersiniz?
Bunu ben de yıllardır yaklaşık aynı şekilde söylüyorum, işi ehline verin, onlar aralarında konuşsun dedikçe yazık ki başta Hz. Erdoğan olmak üzere bunun dışında ulu orta hakarete varan ifadelerle TV'lerde, yazılı basında milletle dalga geçip, küfreden, cehennemde yanmaz kefen satanlar, peygamberin idrarının, sümüğünün kutsallığı, deve idrarının şifalarını, peygamberin sünneti diyerek milleti çok eşliliğe teşvik eden soytarıları neden kimde yıllarca görmedi ve hala onlar savunulmaktadır?
Örneğin Erdoğan Cemaat ve tarikatlara sahip çıkmanın alenileştirildiği konuşmasında "film ve diziler aileyi, dindarları hedef alıyor, 2024 Türkiye’sinde 28 Şubat’ı hortlatmaya çalışanlara müsaade etmeyiz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden suimisal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler tarikatlar dini müessesler linç edilmekte, dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir" demesini neyle hangi İslam ile bağdaştıracağız?
Ahlaksızca saldırı dediği "sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımız" dediği aslında vatandaşlara o kıyafetleri inanç gibi dayatan palavracı cemaat ve tarikatları kastediyor.
Üstelik Kur'an'da olmadığı halde ve sadece tesettür ifadesi olduğu halde yıllarca parantez içinde sunulan (baş) kelimesinin parantez dışında başörtüsü olarak çıkarılmasına rağmen yalanlar, yalanlar, yalanlar durmaksızın devam ediyor.
Kur'an'da kendini yalanladığına göre mü'minlerin takıyesi neredeyse haksız da sayılmaz diyebilir miyiz, onun yanıtını size bırakalar bakalım bazı sure ve ayetlere.
69/40; İnnehu le kavlu resulun kerimin. (Muhakkak o, şerefli resulün sözüdür)
69/41; Ve ma huve bi kavli şairin, kalilin ma tu’minun. (O, şairin sözü değildir. Ne az inanıyorsunuz.)
69/42; Ve la bi kavli kahin, kalilen m tezekkerun. (Ve bir
kahin sözü değildir. Ne az hatırlıyorsunuz)
Ebu Cehlin amcası Velid bin Mugire, Kur'an-ı Muhammed ve arkadaşlarının uydurduğunu söylediğinde 74/25, İn haza illa kavlul beşer (bu olsa en çok insan sözü olur) ayeti geliyor.
Eğer Kuran Allah'ın sözü ise ayet bir emir ya da uyarıdan çok Kur'an'ın insan sözü olduğunu Allah'a söyletmekten başka ne anlama gelir, Allah kendisini zor durumda bırakmak mı istemiştir?
81/19; İnnehu le kavlu resulin kerimin (Kur'an muhakkak
elçinin sözüdür)
81/20; Zi kuvvetin inde zil arşi mekin (Güç sahibinin
yanında şerefli taht sahibidir)
81/21; Mutaın semme emin (kendisine itaat edilen, orada
güvenilirdir)
81/22; Ve ma sahıbukum bi mecnun (ve arkadaşınız deli
değildir)
81/23; Ve lekad raahu bil ufukıl mubin (Ve and olsun onu
ufukta apaçık gördü)
Özellikle bazı işgüzarlar iş bilir ama korkaklar, insanlar uyanmasın diye 81/23'e parantez içinde Cebrail ilavesi yaparlar.
Neden?
Çünkü Hristiyanlarca Mukaddes kitap/eski Ahit denen İbranice ve Aramice metinlerin (Tanah) başmeleği Gabriel, İncil'de Cibril, Arapçada
Cebrail'e dönüştürülmüş ve mü'minlerin kavram kargaşası yaşayarak uyuması için
hazırlanmış bir tuzaktır.
15/6; Ve kalu ya eyyuhallezi nuzzile aleyhiz zikru, inneke le mecnun (Ve kendisine zikir indirilene sen mutlaka delisin dediler.)
15/9; İnna nahnu nezzelnaz zikre ve inna lehu le hafizun (Zikiri muhakkak ki biz indirdik, onun koruyucuları da elbette biziz)
Vahi konusu da çelişkilidir.
Örneğin Hristiyan ve Musevilerde vahi (emir, buyruk) taşıyan (Cebrail) yoktur.
Onlara göre vahi olmadığı için Peygamberler kendi kelime
dağarcıklarını kullanarak kitaplarını yazmıştır.
İslam'a göre bütün dinler İslam'dır ve dahi dinlerin hepsi vahyedilmiş olmak zorundadır ki öyle olmaz ise Velid bin Mugire haklı çıkacaktır.
Bu ifade zaten diğer dinlerle temelden tersleşiyor ama buna rağmen İslam'a göre tüm kitaplar (vahiler, sözler) Allah tarafından vahyedilmiş oluyor.
İslam'ın uydurmaları arasına okunan vahiy kakıştırıldığı gibi okunmayan vahiy sokuşturmalarından da karıştırıldığı ortadadır.
Bir başka anlatımla söylersek vahiyi kimi zaman ilahi esin ile kimi zaman da vasat ilham ile karıştırılmış duruma düşürülmekle vahi anlayışı da boşa çıkartılması amaçlanmış olduğu ortadadır.
Diyanet'in de onayladığı gibi bütün semavi dinler İslam ise vahi yeniden yargılanmaya başlanacak demektir.
Öyleyse Kur'an'a bakalım ki, Allah bu yargılanmaya yol verecek neler söylemiş.
39/65 Ve lekad uhıye ileyke (diye vahyolundu) diyor, kime diyor?
Tekunenne minel hasirin (mutlaka hüsrana düşenlerden olursun) diye vahyolunduğunu söylüyor.
Peki vahi neydi?
Doğrudan doğruya Allah'ın sözleriydi.
Öyleyse Allah nasıl olur da vahyolundu der, eğer vahi Allah'ın sözleriyse Allah'a vahyeden başka bir Allah mı vardır ki Kur'an'ın Allah'ı bile vahyolundu diyor da neden vahyettim demiyor?
Hani her şeyin yaratıcısı Allah ise Allah'ın yaratıcısı kim diye sorarlar ya çocukluk çağından çıkan gençler, demek ki boşuna da sormamış gibiler diyesiniz geliyor.
Buyurmak (Vahi anlamında) olarak Kur'an'da 42 defa, İncil'de 57 defa, Zebur'da 4 defa, Tevrat'ta 225 defa geçer.
Buyruk (Vahi anlamında) olarak ise Kur'an'da 12 kez, İncil'de 130 kez, Zebur'da 41 kez, Tevrat'ta 473 kez geçer.
Oysa doğrudan Vahiy olarak Kur'an'da 9 yerde, İncil'de 9 yerde geçer diğerlerinde geçmezken Vahyetmek mastarıyla bağlı olarak Kur'an'da 69 yerde, İncil'de 2 yerde geçerken diğerlerinde geçmez.
Çok kısa birkaç örnek.
İncil
Matta- BÖLÜM 15: Mat.15: 4 Çünkü Tanrı şöyle buyurdu: 'Annene babana saygı göstereceksin'; 'Annesine ya da babasına söven kesinlikle öldürülecektir.'
Matta- BÖLÜM 27: Mat.27: 9-10 Otuz gümüşü aldılar; Rab’ bin bana buyurduğu gibi, Çömlekçi tarlasını satın almak için harcadılar.
Zebur
106. Mezmur(1Ta.16:34-36): Mez.106: 34 Rab’ bin onlara buyurduğu gibi yok etmediler halkları,
Tevrat
YARATILIŞ KİTABI: Yar.1: 14-15 Tanrı şöyle buyurdu: "Gök kubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." Ve öyle oldu.
Görüldüğü üzere Allah ile aldatılan toplumlar nihayetinde parçalanmaya, bölünmeye mahkumdurlar.
Emperyalizm ve uşakları dört koldan saldırıya geçti, tek hedef Türkiye.
29.11.2024
A. Dursun
Millet "BİRLEŞİN" dedi; Emperyalistler birleşiyor.
Allah'ın dini hangisi, Allah kendini yalanlar, dininizi beğendim der mi?
Anti Teist'e (A-teist) Müslüman bakışı. IŞİD, PKK katliam kardeşliği.
Genelev İşleten Kiliseler, Halifeler Şehri İstanbul’da
Fuhuş...
Dötünde yaprak, elinde mızrakla TL’yi hallaç pamuğuna çevirmişler.
“ABD İslamcıların gençleri ve solu ortadan kaldırmasını istiyor”
Ülkede bebekler cinsel tacize hedef oluyor, Burka giysinler...
Cemaat yurdunda çocuklara cinsel istismar! ‘Din eğitimi için bana icazet verildi’
2 yaşındaki bebeğe cinsel istismar: Sanık suçlamaları kabul etti, istenen ceza belli oldu.
AKP'li ismin öz oğluna istismar davasında skandal karar.
Cin yalanlarıyla cinsel istismar.
BRICS ve Afrika: Yeni kazan-kazan ittifakı mı, yoksa yeni görünümlü sömürgecilik mi?
.png)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder