Oysa gazetecilik uğraş bakımından dünyanın en zor mesleği ama en basit mesleğidir de.

Basit olması namuslu olmaya bağlı.

Dürüstlük ilkesine sadık kalıp, namusunla yaparsan çok basit ancak aşırı meşakkatli.

Her neyse, bunlardan az kaldı ama biz mesleğinin asıl ne olduğunu henüz anlamadığımız canlı türünden devam edelim.

Altan'ın yazısına göz atınca, aslında aklıma İsmet Paşa'nın özde kendisini eleştirdiğini düşündüğüm, Muhalefete düşünce söylediği "Böyledir bu işler, Peygamber edasıyla size dünyaları vaat ederler. İmzayı attınız mı ertesi gün gelmişlerdir... Personeli gelmiştir, teçhizatı gelmiştir, üstleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök. Gitmezler. Sonra, ne bağımsız dış politika ne bağımsız iç politika..." sözleri geldi.

Buna daha evvelki Vahdettin CHP genel başkanı mı oluyor başlıklı yazımda değinmiştim.

Bir zamanlar kendi söylediği, "99’u alçaklık ve korkak" gazetecileri elbet o bilir ancak bilim dünyası bazı gerçekleri ortaya sermeye başladı.

Bilim adamları, Yalakalık geni, Çapkınlık (hovardalık) geni, Aptallık geninin varlığını da ispatladı.

İğne kendisine batınca bağıranlar acaba çuvaldız battığında bağıranları neden duymamışlardı?

Hepsinden ötesi, o dediği % 99 içinde midir yoksa bilim adamları incelese başka bir şeyler de bulabilirler mi?

Merak ettiğim budur, yoksa ne olduğunu bildiğimiz, Ülkemi bir çift kadın memesine satarım diyebilen şahısları fazlaca merak da aslında etmiyorum.

Nihayetinde onun babası da bir zamanlar Cunta sevicisiydi, yalansa buyursun, değildi desin.

Çetin Altan - 28 Mayıs 1960 - Milliyet

"Bugün canım yazı yazmak istiyor" diye başlladığı yazısı. (28 Mayıs 1960)

Biz babasının oğlu, eski ve yeni söyleminde neler demiş ona bakalım.

Türkiye, Erdoğan’a olduğu kadar Türk’e de teşekkür borçlu bence.

Dünya sahnesinin önemli liderlerinden biri artık.

Şu anda Türkiye’de Erdoğan’ın çapında bir politikacı yok.

Buna, Erdoğan’a en çok kızanların bile “hayır” diyebileceğini sanmıyorum.

Erdoğan’ın "kalibresine" sahip kim var bu ülkede?

Onun cesaretine ve vizyonuna sahip kim var?

Kimse yok.

Erdoğan, Türkiye’de rakipsiz.

Ama artık sadece Türkiye’de değil bence dünyada da önemli liderlerden biri.

21 Ekim 2009-Taraf

Altan: Gazeteciliğin yüzde 99’u alçaklık ve korkaklıktır…

Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle, İstiklal Caddesi'ndeki İsveç Konsolosluğu'nda bir etkinlik düzenledi.

"GAZETECİLİĞİN YÜZDE 99'U ALÇAKLIK VE KORKAKLIKTIR"

Kendi açısından gazeteciliğe de tanımlayan Altan "Gazetecilik yüzde 99'u alçaklık ve korkaklık, yüzde biri ise dürüstlük ve cesaret olan bir meslektir. O yüzde birlik kısmıyla dünyayı da hayatı da değiştirmekte büyük rol oynar. O yüzde bir olmasaydı dünya bugün olduğu yerden çok daha geride olurdu" dedi. 03 Mayıs 2014-Taraf

POLİSLERİ GÖNDERMİŞSİNİZ

Ahmet Altan: Savcı Bey, tebligat için neden 5 polis gönderdiniz; tank, TOMA ve bordo berelileri de gönderseydiniz?

Ahmet Altan, hukuk sisteminin geldiği noktayı yazdı. haberdar.com'da çıkan bir yazısından dolayı sabah 5'de beş polisle kendisine gönderilen tebligatı anlatan Altan, bu muamelenin "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız" diyen mafya babalarına dahi yapılmadığını hatırlattı.

Altan, haberdar.com'da yayınlanan yazısında çözüm sürecinin başkanlık sistemi arzusuyla getirildiği noktayı anlattı. 'Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi' bildirisinin ardından açılan soruşturmalar ve akademisyenlere yöneltilen tehditleri devletin ve hukuk sisteminin içinde bulunduğu duruma bağlayan Altan, Bakırköy savcılığının gönderdiği tebligatı aktardı. Bir polisin getirmesi gereken tebligatı beş polisle gönderen savcılığa tepki gösteren Ahmet Altan, 'Savcı Bey, tebligat için neden 5 polis gönderdiniz; tank, TOMA ve bordo berelileri de gönderseydiniz?' diye sordu. 19 Ocak 2016-Haberdar.

Apo ve Mandela

Apo ismi, tanrı Janus gibi iki tarafı, iki ayrı görüntüsü olan bir isim.

Türklerin çoğu bu ismi nefretle anıyor.

Hatta gazetelerin bir kısmı onun isminin önüne “terörist başı” ya da “bebek katili” gibi sıfatlar ekliyor.

Kürtler içinse bu isim neredeyse kutsal bir anlam taşıyor.

Apo, Kürt sorununun bu ülkede somut bir şekilde konuşulmasını sağlayan bir lider onlar için.

Günümüzdeki Kürt kimliğinin ayrılmaz bir parçası.

Hatta PKK’lılar ondan Apo ya da Öcalan diye değil, “önderlik” diye söz ediyorlar.

Neredeyse mistik bir etkisi var onun sıfatının.

Bir iki ay önce Güney Afrika’nın zenci lideri Nelson Mandela’yla ilgili bir film seyretmiştim.

Mandela ismi de aynen Apo ismi gibiydi Güney Afrika’da.

Beyazlar için bir “katil”, zenciler için “kutsal” bir lider.