25 Mart 2016 Cuma

Okul ve çocuk bahçesinin 500 metre civarındaki camiler kapatılsın.

Malumunuz, 24.5.2013 tarih ve 6487 Sayılı Kanun'un 4. Maddesinde göre, "örgün eğitim kurumları ve dershaneler, öğrenci yurtları ve ibadethaneler arasında kapıdan kapıya en az yüz metre mesafenin bulunması zorunluluğu" getirilmişti.

Gerekçesinde haklılık payı olmasına rağmen, asıl mesele kendi inançsal yapının, okul ve çocuklar bahanesine sığındırılmış olmasıydı.
 
Çünkü gerçekten çocukları ve eğitimi düşünüyor olsaydınız, kanunun 2. maddesine "Alkollü içkiler, 22:00 ila 06:00 saatleri arasında perakende olarak satılamaz" ilavesi yapmazdınız.
 
Zira eğitimi ve çocukları düşündüğünü söyleyenler, 22 ila 06 saatleri arasında ne okullar açıktır ne de çocuklar o vakitlerde sokakta alkollü içki satın alacak durumda değildir.

Her neyse, zihniyet meselesi dedim ya, yeterli değil mi?
 
Bana neyin ahlaklı olduğunu öğretmeye kalkanların ahlak anlayışını Ensar (yardımcılar) davetinde gördük.


Tayyip Efendi, "Vakit Ensar Olma Vakti" dedikten yaklaşık 8 saat kadar sonra anlamıştık ki, neye Ensar (yardımcı) olunduğu ortaya çıkmıştı.
 
Şimdi de ensar olanlara yenisi eklenmiş. 

MEB ile DİB, Cemaatler, tarikatlar "Eğitimde İşbirliği Protokolü" imzalamışlar.

Düşünebiliyor musunuz, 45 çocuğun tecavüzüne ensar olanlar dini bütün kesimin sesi gibi ortalıkta dolaşırken, sen tut Milli Eğitimin içine ensar olanları yerleştirmek için protokol imzala.

Sormaz mıyım, bunlar 45 çocuğun tecavüzünde ensar olurlarken, çocuk sayısı yetersiz mi gelmiştir de, şimdi Milli Eğitimin elindeki milyonlarca sübyana ensar olacaklar?
 
Daha 6 gün evvel yazdım, bölgemizdeki çocuk bahçesinin yanına cami yapma çalışmaları başlatmışlar diye. 

başlığında konuyu detaylandırmıştım.

Diyanet ile MEB'in bu girişimini de işin içine katarsanız, durumun vahameti, ensar olacakların ellerine düşecek çocukların sayıları ne olur hiç düşünmüyor musunuz?

TBMM acilen 6487 Sayılı Kanun'a benzer, çocukların dindar görünümü tecavüzcülerden korunması kanunu çıkartarak, "çocuk bahçeleri ve eğitim kurumlarına 500 metre mesafedeki camiler kapatılır" diye bir madde eklemeli ve yasalaştırmalıdır.
 
Aksi halde, ensar olanlar adı altında, çocuklarımıza kimlerin, ne amaçla ensar olacağı, yaşanacak tecavüzlerle ortaya çıkması beklenemez.

Bir an evvel, camilerle, eğitim kurumları ve çocuk bahçeleri arasındaki mesafe konulmalı ve bu mesafe en az 500 metre olmalıdır.

Nitekim kendilerine dindar diyenler, özellikle de İslam coğrafyasına baktığımızda ortaya çıkan gerçekleri görmezden gelenler, yakın zamanda sübyan cennetine dönmek üzere olan ülkenin veballeri boyunlarında yaftalanacaktır.

İslam'ı kullananlarla, gerçek anlamda iman edenleri ayırt edecek bu yasa bir an evvel TBMM'ye sunulup yasalaştırılmalıdır.

Malumunuz, dünyaya kendilerini Müslüman olarak tanıtanların bir bölümü canlı bomba, bir bölümü kadın pazarları kurup, esir kadın tüccarlığı yapmakta, bir bölümü oğlancılığın bir gelenek olduğunu iddia ederek yaşamını sürdürmektedir. 

Günümüz Orta Doğu'sunda Taliban denen şerefsizlerin kendilerine oğlan pazarları kurduğu artık bilinmektedir ve onlar bizim gibi ülkeleri Dârü'l-harb olarak görmektedirler.

Türkiye'yi Dârü'l-harb olarak görenler yazık ki aynı zamanda iktidarda olanların bir kısmıdır.
 
konusunda bilgileri epey önce paylaşmıştık. 

Nitekim Prens Al Saud'un, Old Bailey’de ki davasında kendi ifadelerinde, "erkeklerle yatmak Suudi kültüründe var, dedektifler Suudi kültürünü anlamıyorlar" diyordu.
 
Bir de el ele tutuşma konusu var ki, bu hareket özellikle karşı cinslerin başvurduğu bir yoldur.
 
Çünkü el ele tutuştuğunuzda artış gösteriyor. 

El ele tutuşarak Oksitosin hormonunun artması, kişilerde karşı tarafa bağlanma güdülerini harekete geçirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır.

Özellikle östrojen hormonu yoğun kişilerde, el ele tutuşma esansında Oksitosin hormonundaki seviye çok hızlı yükselişe geçer.

Bildiğiniz gibi östrojen hormonu acıya karşı dayanıklı olmayı sağladığı için, hem erkekte hem kadında mevcuttur.
 
Erkekte östrojen hormonu fazla olursa, daha kadınsı davranışlar sergilediği artık bilinmektedir.

Bunları neden anlatıyorum?

Çünkü Afganistan başta olmak üzere, Suudilerde ve diğer Orta Doğu ülkelerinde erkeklerin el ele tutuşarak gezmeleri bayağı yoğun olarak görülmektedir.

Suudi Prens Al Saud'un ifadelerinde geçen, "erkeklerle yatmak Suudi kültüründe var" söylemi aslında derinlemesine araştırılması gereken bir olgudur.

Daha geçenlerde camide çocukların, namaz kılarken cinsel sarkıntılığa uğradığı görüntüleri de akıllarınıza getirecek olursanız durumun içler acısı hali açıkça ortaya çıkacaktır.

İslam adına uygulama yapanlar veya İslam adına ensar olanlar öylesine pervasızlaşmış durumdalar ki, çocuklara gayri milli eğitim verebilmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.

Anımsarsınız, Kâ’be ile dalga geçiyorlar, resimleriyle milletin inancını aşağılıyorlardı.

O dönemde tüm bu rezillikleri, başlığında yazmıştım.

O dönemden beri iyiye doğru değişen hiç bir şey olmadığı gibi, şimdilerde milletin çocuklarına ensar olanlar iyice çileden çıktı.
 
Her çeşit sapkınlığa inançları alet etmekten geri durmadıkları gibi, yine Kâ’be ile milletin çocuklarını neye hazırladığı belli olmayan ensarlar ortalıkta dolaşıyor, Diyanet'in görevini ellerinden alıyorlar.
                                     Ana kucağı kreş ve gündüz bakım evi Kayseri
 
Madem öyle, diyanet işini yapmaktan acizdir veya görevini ensarlara devretmiştir, neden kapatılmıyor, neden bütçeden en büyük payı almaya devam ediyor?

Benim vergilerimle, benim çocuğumu kime köle yapmak istiyorlar, kimin sapkın emellerini örtbas etmek için din kullanılıyor? 
 
Bu din de yıkılır bu devlette, sebep olanlar elbet ki dinsizler olmayacak, kendisine dindar süsü verenler ve onlara göz yumanlar olacaktır.

Bir an evvel diyanet kapatılmalı, çocuklarımızın taciz ve tecavüzden korunmasını sağlamak için, camilerin eğitim kurumları ve çocuk bahçelerinden en az 500 metre etrafındakilerin kapatılması sağlanmalıdır.

Aksi halde Türk milleti yok edilecek, Arap zihniyeti din yerini alacak, Suud gelenekleri İslam'ın parçasıymış gibi gösterilmek suretiyle tecavüzler kutsanacaktır.

Benden söylemesi.

Çocuklarınızı korumak istiyorsanız, Arap ve Arapçadan uzak tutunuz.
 
Arapçayı, diğer dillerde olduğu gibi görevi gereği öğrenmesi gerekenler  öncelikle öğrenmeli, daha sonra 18 yaşını dolduran herkes dilerse bu olanaktan nasıl olsa yararlanır.

Zorla Arap kültürünü evlatlarımıza dayatanlar, bilin ki Türk ve Türkiye düşmanlarıdır.

25.3.2016

A. Dursun


İşte memleketimizden iğfal manzaraları, ibret ve dehşetle seyreyleyin

-Mazlumder AB'den toplam 81.375 avro hibe aldı. Niye? Bir başka dinci kuruluş olan Ensar Vakfı, AB'den 70.684, ABD'den 129.400 avro hibe aldı.




Matild Manukyan'da "bir kereyle" başlamıştı, sonra vergi rekortmeni olmuştu"




 Sema Ramazanoğlu bakanlık görevinden derhal alınsın


 


Türkiye bu gidişle Sapıklar cenneti olacak.

Dünyada ve Türkiye'de tecavüz Mahkemelerce Kutsallaştırılıyor.

Müftülük ve Milli Eğitim ele ele: Okul-cami bütünleşmesi projesi!

MEB’in tabletleri çöktü.

Arşivlerden hafızalara...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder