15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, idam cezası ile cezalandırılır.
Ya bitirmemişse, serbest midir?
Yasalara veya tekliflere bakıyorsunuz, tamamında 15 yaşını bitirmişler için kural konuyor.
Bu, sapıklığın farklı yansıması mıdır?
15 yaşından küçükleri hangi kapsama değerlendireceksiniz?
Bu ne ahmakça teklif böyle?
Yoksa Ensar tecavüzcülerine, ensest düşkünlerine, sapkınlara örtülü kapı mı aranmaktadır?
Var olan yasalar zaten "15 yaşını bitirmiş olma" üzerine bina edilmiş ama yine de caydırıcı değildir.
Öyleyse, "mahkeme kararı ile yaş büyütme olsa dahi, 18 yaşını doldurmamış çocuklarla" demesi gerekirken, nedense ısrarla 15 yaşını bitirmiş deniyor.
Yani buradan, "15 yaşını bitirmemiş sabilere yapılan her şey serbest" anlamı çıkmıyor mu?
Evrensel hukukta, kanunsuz suç ve ceza olmaz (nullum crimen nulla
poena sine lege) ilkesi kabul edilmektedir.
Buna göre 15 yaşını doldurmayan sübyanlar için bir yasalarınızda
bir ceza ön görülmüyorsa, 15 yaşından küçüklere yapılan istismarlara kimse suç
isnat edemez.
Nitekim AYM'nin 3.10.2013 tarih, 2013/28 Esas, 2013/106
kararlarında geçen ifadeler şöyledir.
“Anayasa’nın 38/3. maddesinde “Ceza ve ceza yerine geçen
güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” hükmü yer almaktadır. “Kanunsuz suç ve
ceza olmaz” ya da “suç ve cezada kanunilik” olarak da adlandırılan
bu ilke kişi hak ve hürriyetlerinin teminat altına alınması amacıyla hangi
fiillerin suç teşkil ettiğinin kanunda açık bir şekilde belirlenmesi anlamına
gelmektedir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de, sık sık değişen durum ve
ihtiyaçlar karşısında yasama organının “yapısı bakımından ağır işlemesi ve
günlük olayları izleyerek zamanında gerekli tedbirleri almasının güçlüğü
dolayısıyla kanunda esaslı hükümleri saptadıktan sonra acil olaylarda hükümete
veya kimi makamlara tedbir almak yetkisi bırakması” nın “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine
aykırı olmadığını hükme bağlamıştır (6.7.1973 tarihli ve E.1973/12, K.1973/24
sayılı Karar).
AİHS’nin 7. maddesinde öngörülen “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi
ise sadece ceza hukuku alanı ile ilgili bir ilke olarak kabul edilmektedir
(Osman Doğru-Atilla Nalbant, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi, Açıklama ve
Önemli Kararlar, C.I, Ankara 2012, s.857). resmigazete.gov.tr
Bede mi algı sorunu var, sizlere mi ifade sorunu, bir anlayabilsem.
Buyurun bazı kanun teklifleri, kanunlar, çalışmalar, komisyon raporları-İNDİR
Özetle, yasa teklifi verenler, 3 adım sonrasını düşünmekten acizlerse, lütfen yasa teklifi sunmasınlar.
Zira mevcut yasaları düzenlemeden, olduğu gibi bırakıp, sadece verilecek ceza şekli ya da miktarını düzenlemek, yasal düzenleme yapmak değil, göz boyamacılığı yapmaktır.
Ya medeniyete yakışır yasa yapılsın ya da bilmiyorlarsa, bilenlere danışılsın.
Ülkenin bu zevzekçe hallerden arık kurtulması, bilimde ilerleme sağlaması şarttır.
30.3.2016
A. Dursun
Halaçoğlu, kanun teklifinde şu değişiklikleri talep etti:
"26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, idam cezası ile cezalandırılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, idam cezasına hükmolunur." "(7) Bu suçtan dolayı verilen cezalar para cezasına çevrilemez, indirim uygulanamaz, ertelenemez ve açılan davalarda zamanaşımı işlemez." MADDE 2- 5237 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, idam cezası ile cezalandırılır." MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür." Hürriyet

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder