Haberde, bir ihbarcının e-posta gönderdiği yolundaki iddialara yer veriliyor.
İddiaya göre, ihbarcının Novartis'in CEO'su Joe Jimenez ve şirketin Denetim Kurulu Başkanı Srikant Datar'a 5 bin kelimelik e-posta iletisinden bahsediliyor.
Exclusive: Novartis investigating $85 million bribery allegations in Turkey
E-posta'daki iddialar göre Novartis, Alp Aydın Müşavirlik Şirketi'ne 290 bin doların yanı sıra 2013 ve 2014 yıllarını kapsayan bir ödeme yapmış olduğunu gündeme getiriyor.
İhbarcı, Novartis'in Alp Aydın müşavirlik şirketine 290 bin dolar ve ilaveten 2013-2014 yıllarına ilişkin masrafları içeren bir ödeme bir yaptığını iddia etmiş.
Novartis, ilaçlarının devlet hastanelerinin satın alma listelerine eklenmesi, başka ülkelerdeki fiyat indirimlerinin Türkiye'ye yansımaması için iki ilacın isminin değiştirilmesine resmi izin alınması gibi haksız kazançlara sebep olduğunu bildirmiş.
Türkiye bu haberi dış basından öğrenip, soruşturma başlattı deniyor.
Bu nasıl bir ülkedir ki, KaçAK Saray'ı korumaktan başka görevi olmayan insanlar ülkesi olmuştur?
Onca kanserli hastanın ölümleri uğruna bu şerefsizliği yapanlar, kesinlikle siyasi güçten destek almasalar bunu asla yapamazlar.
Nitekim bunlar ne ilk ne de son vurgun.
77 yıldır soyulan Türk halkı, güya İslam ahlakıyla ahlaklanmış insanlara yönetimi teslim ettiği için, tecavüze uğramadığı bir kulak ardı kaldı ama yine de illa ki sünnetli olsun istiyor.
Bakalım, sünnetlilerin, sünnetli tecavüzlerine karşı yapacağı soruşturma nereye varacak?
İsterseniz daha evvel paylaştığımız ama kimsenin dikkatini çekmemiş görünen, bir yazışma esnasındaki paylaşımlarımızdan örnek vereyim.
ROCHE: AKP'ye ŞÜKÜRLER OLSUN (Satılan TÜRKİYE)
Hükümetin ilaç kararı ABD gündeminde imiş...
Bence hükümet hastalara ilaç vermeyeceğini ve acilen "Risale-i Nur" dağıtacağını açıklamalıdır.
Yoksa ABD dersini verir...
Ne demiş müstemleke valisi?
Şirketlerle masaya otur.
Tabii bu sözün arka planı da belli değil mi?
Hastalara "Risale-i Nur" kitabı verin dememiş midir acaba?
Dememişse biz diyelim de millet kurtulsun, bedavadan şifa bulsun bari.
Neden mi?
Bakınız...
"Risale-i Nur, kalbi, ruhu, duyguları aydınlatan ve insanların her derdine ilaç olan bir kitaptır. " !!!!!! diyor!!
Lemalar | Fihrist | 365
Bütün musîbetzedelere mânevî bir tiryak ve gâyet nâfi bir ilâç hükmünde bir risâledir.
Bu risâle, maddî musîbetleri, ehl-i îman için musîbetlikten çıkarıyor.
Asıl ehemmiyetli musîbet, kalbe ve rûha gelen dalâlet musîbetleri olduğunu beyân ettiği gibi, musîbetzedelerin ömür dakikaları ehl-i sabır ve şükür hakkında ibâdet saatleri hükmüne geçip, şekvâ kapısını kapar, dâimâ şükür kapısını açar bir risâledir.
Hadi bakalım kolay gelsin hükümetimize...
Hükümetin ilaç kararı ABD gündeminde. İlaç yok "Risale-i Nur" verelim.
01 Nisan 2016
A. Dursun
Aşağıdaki yazılar E-postamdan alıntıdır.
ROCHE: AKP'ye ŞÜKÜRLER OLSUN (Satılan TÜRKİYE)
Avrupa
ROCHE in en fazla kazandığı TÜRKİYE imiş. Özellikle son 6 yılda.
İnanılmaz kârları var. Simdi Kürt - Arap- Çerkez- Alevi - Sünni- vs...
açılımlar ile oyalanan Türkiye Cumhuriyeti Halkının başına akıl,
HASTAHANE kapılarında geliyor.
Hasta olan bebekleri ve çocukları olan ailelere yoksul ise etnik ayrımı yapılmıyor. Hepsi soyuluyor.
Ama PARAN varsa. O da soyuluyor. Ama hiç olmazsa evine gidebiliyor. (Hasta yakınları bilinçli ise ve para tuzak soygun çetelerine düşmemiş ise kurtuluyor. Yani paranızın olması da yetmiyor.)
Türkiye
Avrupa'nın en fazla ilaca para ödeyen ülkesidir. İlaç harcamamız yıllık
17,5 milyar avro. Toplam sağlık harcamamız 35milyar avro.
Hatta 200 milyon nüfuslu Rusya"dan bile daha fazla ilaca para ödüyoruz. Rusya ise ilaca yılda 5,5 milyar Avro.
Almanya'nın yıllık tüm sağlık harcamaları 22 milyar avro.
Peki, buna rağmen salıklı mıyız?
Hastanelerimiz
Almanya hastanelerinden çok mu iyi? Alınan hizmetlere bakalım. Türkiye
Cumhuriyeti halkı çok mu sağlıklı? Almanya"daki Hastaneler ile
karsılaştıralım mı? Ya Rus halkı ile karsılaştırılalım mı?
Sağlık
harcama bütçemiz 35 milyar dolara doğru gidiyor. 2000 yılında 6,6
milyar dolardan. Türkiye Cumhuriyeti halkının harcaması 35 milyar avro
ya gitmiş.
ROCHE ise HAPİSTEN Saraylara taşınmış.
İlaç
tedarikçileri, depoları STAR gazetesi sahiplerine dönmüş. Simdi de
zincir eczacılar. Depocular oluşturuluyor. Jenerik ilaçlar yaşandıkça,
yerli ilaç üreticileri batırıldıkça TÜRKİYE batırılıyor. Hükümet dalkavukluğundalar.
Tüm
ilaç sanayimiz son 7 yılda kapatıldı. Hepsi gitti. Jenerik ilaçlar
kapatıldı. Aşılarımız geliştirilmez oldu. Bebeklerimiz Türkiye
hastalıklarına, bölgesel gelişimlere göre değil. İlaç şirketlerinin
satmak istedikleri ilaçlara göre aşılanıyor.
Hastanelerimiz
çökmüş durumda. Devlette bugün de 35 milyara ulaşan sağlık harcamaları 5
yit içinde 70 milyara ulaşması bekleniyor. Yani bu bedelleri ödeyemez
duruma geldi.
Ya Doktorlarımız;
AB ve Rusya gibi
ülkeler de DOKTORLAR halkın hasta olmaması üzerinden para kazanır.
Koruyucu hekimlerdir. Ne kadar az hasta ve ne kadar çok koruyucu
hekimlik onları kazandırır.
Onların SAGLIK sigorta sistemi kazandıkça
doktorlar kazanır.
Mesela Fransa'da Sigara yasağının ardında
Sağlık Sigorta şirketleri var. Doktorlar var. Şehirlerin imarında
Doktorlar var. İlaçların gelmesinin, gelişmesinin ardında doktorlar
var.
Diyelim ki bir bölge de kadınlarda kansızlık sorunları yaygın. Hemen sebebi araştırılıyor. Bireylere şu bu ilaçlar yazılmadan önce. Sorunlar çözülüyor. Pancar - turp gibi yiyecekler yemeye bölge halkı teşvik ediliyor.
ORADA
DOKTORLAR insanların Hasta olmaması üzerinden kazanıyor. Sağlık sigorta
şirketleri bölge halkını sağlıklı tutan doktorlara yüksek prim
veriyorlar.
Yani sürekli ilaç yerine hastalığın sebebini yok et.
Bizde önce kansızlık ilacı, sonra yan etki ülser v.s. ilaçları v.s. v.s.
mezara yolla.
Ya patlayan Astım, mikrobik hastalıkları, Hemen
imar meclislerinde etkilerini kullanıyorlar. Yeşil alanlar korunuyor.
Bizdeki gibi PARKLAR - ağaçlar hemen yok edilmiyor?
Bizde çözüm
hemen ilaçlar yazılıyor. Mikroplu - hastalıklı alanların temizliği
yerine Antibiyotikler. Hem de nasıl? Diş hekimleri en ağır
antibiyotikleri yazıyorlar.
Herkes uyanmalı. AKP denilen EBU
SUFYANCILAR- EBU LEHEBCILER bu seferde bizleri çok iyi soyuyor. Fakat bu
soygunları halkın sıradan soyulması değildir.
Yok oluşa gidiştir.
NOT: Bunları yazdık ya hemen bizi kâfir - din düşmanı ilan edecekler. Ben Müslüman'ım.
Yusuf TAHA
***
ROCHE RAKİPLERİNİN AYAĞINI KAYDIRMAYA DA ÇALIŞMIŞ
VATAN GAZETESİ
Mustafa Mutlu 30.11.2006
İhaleye fesat karıştırarak SSK'ya fahiş fiyatla ilaç satmaktan yargılanan Roche, ülkemizdeki fabrikasını kapatma kararı aldı.
Ama
mahkeme dosyasındaki belgeler netleşmeye başladıkça, bu kurumun
hakkındaki suçlamalardan kolay kolay yakasını sıyıramayacağı da
görülüyor.
Savcılık iddianamesine de giren ve bugüne kadar
dikkatlerden kaçan bazı belgeler, bu kuruluşun pazardaki rakiplerini
yıpratmak için kimi gazetecileri de kullandığını gösteriyor.
"İkna"
edilen gazeteciler rakip firmaların iddialı ürünleri hakkında yazılar
yazmış; böylece Sağlık Bakanlığı o ürünleri "ilaç" olarak tanımlamaktan
vazgeçmiş ve "geri ödeme listesi" nden çıkarmış. Bu ürünlerden boşalan
yeri de tahmin edebileceğiniz gibi Roche firmasının ürünleri doldurmuş.
Konuyu somutlaştırmak için iddianameden kısa bir alıntı yapayım:
"Roche
şirketinin, Abdi İbrahim ilaç firmasının ürettiği Tebokan adlı ilaç ile
Santa Farma firmasının ithal ettiği Eprex adlı kanser ve diyaliz
ilaçlarının satışlarını basını kullanarak engellediği yapılan
incelemelerden anlaşılmıştır."
Kısacası; Roche gider ama geride bıraktığı pislikler o kadar büyük ki ne zaman temizlenir bilinmez!
***
Sudan'daki eczaneler ilaç gibi Risale-i Nur dağıtıyor
Türkiye'deki bazı eczanelerin başlattığı uygulama, Afrika ülkesi Sudan'da da başladı.
Risale-i Nur külliyatından Hastalar Risalesi, hastalara manevi güç vermek bakımından büyük ilgi görüyor.
Sudan'daki bazı eczaneler ilaç almaya gelen hastalara manevi ilaç hükmündeki Hastalar Risalesi'ni de veriyor.
Eczacılar hastaların bu uygulama karşısında şaşırdığını ancak büyük bir ilgi göstererek teşekkür ettiklerini belirtiyorlar. risalehaber
Roche ilaç firması çalışanlarına işe gelme zorunluluğunu kaldırdı.
Roche İlaç, 2016'da insan kaynakları politikalarında yeni, esnek ve daha verimli çalışma modellerini de hayata geçirmeyi planlıyor.
Roche ilaç firması çalışanlarına işe gelme zorunluluğunu kaldırdı
Roche İlaç, 2016'da insan kaynakları politikalarında yeni, esnek ve daha verimli çalışma modellerini de hayata geçirmeyi planlıyor.
Son olarak çalışanlarına istedikleri yerden çalışabilme imkanı sunan Roche, 2016'da insan kaynakları politikalarında yeni, esnek ve daha verimli çalışma modellerini de hayata geçirmeyi planlıyor.
ÇALIŞANLAR İSTEDİĞİ ZAMAN OFİSE GELECEK
Teknoloji ile birlikte iş yapış biçimleri ve çalışma modelleri de değişim gösteriyor. Değişimi yakalayan şirketler, daha esnek çalışma modelleri geliştirerek hem iş verimliliğini hem de çalışan memnuniyetini artırmayı hedefliyor. Şirketlerin bir bölümü saat konusunda sınırlamaları kaldırırken, bir bölümü de çalışanlarına belirli günlerde ofis dışından çalışabilme imkânı veriyor.
EVDEN ÇALIŞABİLECEKLER
Sürdürülebilir büyümeyi kendine ilke edinerek ekip arkadaşlarını en önemli paydaşı olarak gören Roche İlaç da "Ev'de Roche" ile esnek çalışma modeline öncülük eden firmalardan.
UZAKTAN ÇALIŞMANIN ŞARTLARI VAR
İş yapış şekli açısından bu yeni sisteme uyum sağlayabilen Roche çalışanları, işlerini ofis dışında başka bir yerden de yürütülebilecek. Bunun için de çalışanlar, bağlı bulundukları yöneticilerini bilgilendirerek ofise gelmeden işlerine devam edebilecek. Yeni uygulama sayesinde çalışanlar hem iş hem de özel hayatlarını daha rahat yönetme şansı yakalayacak. Tabi bu yeni sistemin bazı şartları da var. Her şeyden önce evden çalışanlar, mesai saatleri süresince mutlaka ulaşılabilir olmak durumunda. Ayrıca masa telefonlarını cep telefonlarına yönlendiren çalışanlar, işle ilgili ani ihtiyaç durumunda da ofise gelebilecek.
"PERSONEL AÇISINDAN MÜKEMMEL ŞİRKET" OLMA HEDEFİNDEYİZ
"Ev'de Roche" uygulamasının kurum içinde büyük heyecanla karşılandığını belirten Roche İlaç Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Salur, en önemli hedeflerinin arasında Roche İlaç'ı çalışanlar açısından da en mükemmel şirket yapmak olduğuna dikkat çekiyor. Özlem Salur, uygulama ile ilgili şunları söylüyor; "Bizim için ekibimizin mutluluğu çok önemli. Bu doğrultuda onların görüşlerine sürekli başvuruyoruz. İnsan kaynakları stratejilerimizi de bu yorumlarla oluşturmaya çalışıyoruz." Salur ayrıca bu yeni uygulama ile birlikte Roche İlaç çalışanlarının iş yaşamlarının daha keyifli hale geleceğini de belirtti. bugun.com.tr
Roche Türkiye Kurumsal Sorumluluk Raporu-2011
Roche Türkiye Kurumsal Sorumluluk Raporu-2012
Roche Türkiye Kurumsal Sorumluluk Raporu-2013
Roche Türkiye Kurumsal Sorumluluk Raporu-2014
Dünya tarihinin en büyük hırsızı Müslümanlar arasından
çıktı.
Satılık mahrem / Hükümet Başörtüsü İçin Yasak İstedi.
Domuz Gribi Erzurum'dan Çıkmış Olmasın!
Teramisin, Amphisine, Roche duası!
Beyaz Türkler için Risale-i Nur tanzim edildi.
RİSALE-İ NUR'U İLKOKULDA TANIDIM/"Ağabeyler Anlatıyor"-Risale-i Nur denen kepazelik.
Shell neden Risale-i Nur dağıtıyor?
Bakanlık Risale-i Nur basımını durdurmuş.
Babam duvarda bana gülümsüyor.-UĞUR MUMCU'NUN KIZI ÖZGE, '24 OCAK'IN BİR ÖNCESİ, BİR DE SONRASININ OLDUĞUNU' SÖYLÜYOR
Ziraat Bankası’nda Neler Oluyor, Şikeciler Kim?
ABD ve İsrail, bizi 20 yıl içinde yok edebilir (YÖK Başkanı)
Domuz gribi aşısı öldürüyor mu?
Domuz Gribi Erzurum'dan Çıkmış Olmasın!
Kısa kısa bilim.. Domuz gribinin aşısından başlıyor.
Eski Bakan Kilde, Bilderberg kararlarına göre GRİP AŞISI milyonları öldürecek./Epilepsili Tayyip aşı olamaz.
DOMUZ GRİBİ Mİ, ISLAK İMZA MI?/Prof. Dr. M. Kerem Doksat
İlaç Şirketleri Durmadan Yeni Hastalık Yaratıyor
Karatay, Yüksek kolesterolü olan kadınlar uzun yaşıyor

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder