16 Mayıs 2016 Pazartesi

Kurtuluş savaşını onlara karşı yapmıştık, şimdi onlar yönetiyor.

"Kim onlar" diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Onlar kimi zaman İngiltere, kimi zaman ABD, kimi zaman Almanya gibi ülkeler eliyle destek bulanlardır.

Babaları, dedeleri de aynı şekilde destek bulmuşlardı.
 
Ancak 77 yıldır ülkemizde faaliyet gösteren ihanet çetesi, özellikle son 15 yıldır Suudi istihbarat örgütü (Genel İstihbarat Başkanlığı,GIP/Al Mukhabarat Al A'amah) eliyle Türkiye içinde faaliyet gösteren Rabıta, Türkiye'yi  Selefi/Vahhabi İslam anlayışına teslim etmekte son derece başarılı olmuşlardır.

Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Hrant Dink gibi faili meçhul bırakılan tüm cinayetlerde, Rabıta ilişkisi tarikat, cemaat eliyle içimize sokulmuştur.

Her devlet kendisini korumakta olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti'ni eline geçirenler yazık ki milletin gözü önünde
işgal faaliyetlerini başarıyla sürdürmüşlerdir.
 
Bundaki en büyük etken inanç sistemi üzerinden yapılması olmuştur.

Avrupa ise, bu faaliyetlerin etnik ayağını üstlenmiştir.

O nedenle Türkiye'de iktidar olmak isteyenler sürekli olarak Avrupalılaşmaktan bahsetmişlerdir.

Gücü tam eline geçirdiklerindeyse, kendi istedikleri yönetimi oluşturabilecekleri fırsatı yarattıklarına inandıkları anda, Türk toplumuna, Avrupalılaşmanın kötülüğünü ve bölücü yanını göstererek, sadece İslamlaştırmanın kurtuluşa (Felah) erdireceği söylemlerini dayatmaya başlamışlardır.

Bu nedenle Türk toplumu,
Arap yaveleriyle çocuklarını toprağa verirken, son derece memnun görünmektedir.
 
Çünkü Vahhabi anlayışı topluma İslam diye sokulduğundan beri, tutun, tecavüzlerin, 4 kadınla evlenmenin propagandaları yapılmış, tecavüzlere verilen cezalar ötelenmiş, Şeriat isteriz diyenler desteklenmiş ve yargılamalarına son verilmiş, serbest bırakılmışlardır. 
 
Bunlar da korku imparatorluğu kurulması için, üzerine düşen görevleri yerine getirerek toplumu sindirmeyi başarmışlardır.

Elbet muhalefet görüntüsü verenler de bunda büyük destek ve pay sahipleri olmuştur.
 
Nihayetinde, terör örgütüyle savaşıyor görüntüsü verilmesi kolaylaştırılmış, şehitler kanıksatılmış, daha ötesi şehit olunması teşvik edilerek, kardeşi ölenler  başlanmıştır.

Artık toplumsal anlaşma yeni Anayasa ve Başkanlık sistemine hazır hale getirilmiş ve Kurtuluş savaşında, onlara karşı yaptığımız mücadele kaybedilmiştir.

Atık dedelerinin, atalarının intikamlarını alma saatleri gelmiş, her şehidin arkasından gülerek haber vermeleri normal karşılanmaya başlanmıştır.

Anımsarsanız Davutoğlu'da bu geleneği öylesine kullanmıştı ki, haberini verirken gülerek haber verebilmiştir.

Şehitlerine şükreden bir topluluk oluşturulduktan sonra, elbet ki şehitlerin geldiği anlarda, düğün yapılmasını son derece normal karşılayan bir topluluktan fazla şey beklemek artık kendinizi avutmaktan başka hiç bir işe yaramaz.

Bırakın devletleri, devlet içindeki şirketler dahi, devletin üzerinde güç şekline dönüşmeye veya devletin yasalarını hiçe saymaya başladıklarında, devlet derhal o sistemi, şirket veya örgütü ortadan kaldırmak için gereken refleksi göstermektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki, kendisini koruyan bu sitemi 2004 yılında AB Komisyonu'nun Microsoft'a verdiği para cezası ve ABD mahkemesinin Windows Media Player olmaksızın yeni bir Windows versiyonu sunması ve şirketti bölmesi için karar verdiğini biliyoruz.

Düşünebiliyor musunuz, üstelik bu ticari bir faaliyet olmasına rağmen karar veriyorlar.

Benzer bir karar da Google için verilmiş.

Onu da az aşağıda vereceğim.

TOBB 72. Genel Kurul'unda konuşan Erdoğan HDP'yi kastederek bazı sözler söylemişti, öncelikle bir göz atalım.


Dakika 13:03, Devletin esası adalettir.

Dakika 13:54 Türkie artık bir sömürü ülkesi değildir, kusura bakmasınlar. 


Dakika 14:29 3 Milyon mülteciye bu millet bakıyor, 3 milyon Avro vereceklerdi vermiyorlar. 25 tane kamp var, ne projesinden bahsediyorlar? 07.03.2016


Her sözün bir bedeli vardır. Biz bu toprakları vatanımız kılmaya söz verdiğimizden beri kesintisiz bedelini ödüyoruz. Ayrılma sözü edenler bunu şahıs olarak kendilerinin bir yere avdet etmesi anlamında söylüyorlarsa, buyursunlar diledikleri yere gitsinler. 

Dakika 18:02 Yok, vatan topraklarının bir kısmına gözü dikmek anlamında bu ifadeyi kullanıyorlarsa, açıp Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirini, Mehmet Akif’in Çanakkale şehitlerinin anısına yazdığı şiiri, hiç olmadı İstiklal Marşımızı bir okusunlar, orada kendileri için her türlü cevap var.” tccb.gov.tr 

Bunları ben kafamdan uydurmuyorum, Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinden aldım, orada bu metin tape şeklinde dökülmüş olarak mevcuttur, videoda bazı bölümlerini kesmişler ama tapelerine oradaki adresten bakabilirler.

Erdoğan, Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirini okusunlar diyor.

Yahu sen Milletle dalga mı geçiyorsun yoksa adam sanıp Milli Eğitim'in başına getirdiğin çapsızların ne dediğini unuttun mu?

Üstelik o vakitte başbakan da ben değildim, sendin.
70 yıllık şiire AKP sansürü getirildiğinde uyuyor muydun, yoksa yan gelip yatma daha mı cazip geliyordu?
Andımızı kaldırkık diyen de bununla övünen de Erdoğan değil miydi, ne çabuk unutuldu?
 
Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin, Kurtuluş savaşını verdiklerinden yapılan karşı hamlelerden birine daha bakalım.

Bu konu yani beyinlerimiz üzerinde yapılan manipülasyon, özellikle de siyasilerin toplum üzerinde oynadıkları oyunlara da benzediği için konuyu anlaşılması açısından veriyorum.

Düşünsenize, yüzlerce şehit veriliyor ama toplumda tık yok, sanki yağmurun yağması, rüzgarın arada bir fırtınaya dönüşmesi gibi, onca şehit haberlerini toplumun kanıksaması sizce de garabet değil mi?


Üstüne üstlük, komşuda cenaze varken radyosunun bile sesini açmayan bir toplumdan, şehit cenazeleri geldiği gün düğün yapan ve bunu normal gören bir topluma dönüşmüşken.

KaçAK Saray açıklama yapıyormuş, düğünde eğlenilmedi, yapıldı diyormuş, lafa bakar mısınız?

Sanki, "şehit cenazelerinde göbek atılıyor ama biz Kur'an tilâvet ediyoruz" der gibi ucube açıklama.

Kur'an Tilaveti yapan başkaları da var, üstelik sistemden beslenip, sisteme düşmanlık içindeler.

Şehitler onların da umurunda değil.
MHP'deki muhalif hareketin kongre girişimleriyle kriz yaşayan başkentte aynı saatlerde Hür Dava Partisi'nin (HÜDAPAR) İkinci Olağan Kongresi, Atatürk Spor Salonu'nda yapıldı.

Halife için ağlayan Molla Barzani; “Bizim yıllarca mücadele edip elde edemediğimiz haklara, Türkiye'deki Kürtler yıllardır sahip.”
Kuran'ı Kerim okunarak açılan kongrede İstiklal Marşı seslendirilmedi. Salonda dev çerçevelerle sabit duran Atatürk posterinin üstü partinin pankartıyla kapatıldı.
Bazı konuşmaların Kürtçe olduğu kongrede Kürtçe anonslar yapıldı, Kürtçe pankartlar yer aldı. 6-8 Ekim 2014'teki olaylarda çatışmalarda öldürülen partili gençlerin fotoğrafları da salona asıldı.
 


Ortadoğu ve Arap ülkelerinden İslami partilerin temsilcilerinin olduğu kongrede Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) temsilcisi Ahmet Kani bir konuşma yaparak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin iyi dileklerini iletti.



Barzani, 3 Devletten toprak istedik.

MHP'deki muhalif hareketin kongre girişimleriyle kriz yaşayan başkentte aynı saatlerde Hür Dava Partisi'nin (HÜDAPAR) İkinci Olağan Kongresi, Atatürk Spor Salonu'nda yapıldı.

Resim...

Kuran'ı Kerim okunarak açılan kongrede İstiklal Marşı seslendirilmedi. Salonda dev çerçevelerle sabit duran Atatürk posterinin üstü partinin pankartıyla kapatıldı.

Bazı konuşmaların Kürtçe olduğu kongrede Kürtçe anonslar yapıldı, Kürtçe pankartlar yer aldı. 6-8 Ekim 2014'teki olaylarda çatışmalarda öldürülen partili gençlerin fotoğrafları da salona asıldı.


Ortadoğu ve Arap ülkelerinden İslami partilerin temsilcilerinin olduğu kongrede Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) temsilcisi Ahmet Kani bir konuşma yaparak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin iyi dileklerini iletti. gazetevatan

Yekgirtû İslami isimli hareket, Selahattin Bahaddin önderliğinde ılımlı İslami bir rota tutturmaya çalışmakta olan bir harekettir. Mısır’daki Müslüman Kardeşler, AKP gibi parti ve gruplarla yakın ilişkisi vardır. Suudi Arabistan Rabıta örgütü vb eliyle yaptığı parasal yardımlarla Kürdistan’ın birçok köyüne cami yaptırarak belli bir kitleselleşmeyi sağlayan bir harekettir. Irak ve Kürdistan parlamentolarında temsilcileri vardır. Son serhildanlarda Goran’la birlikte çağrıcı olanlardandır. Komalî İslami isimli Ali Bapir önderliğindeki hareket, radikal İslami gelenekten gelen Bızutnawey İslami'den ayrılmıştır. 

ABD müdahalesinin ardından lideri tutuklanıp 22 ay tutuklu kaldı. Daha sonra serbest bırakıldı. Irak ve Kürdistan parlamentolarında temsilcileri vardır. O da son serhil-danların çağrıcılarındandır. Goran Hareketi, uzun yıllar Celal Talabani’nin yardımcısı olan Noşîrwan Mustafa öncülüğünde YNK’nin parçalanması temelinde ortaya çıkan bir harekettir. Daha önce Komela Rênçderan örgütünün genel sekreteri olarak, Mamosta Şahap, Şehit Aram ve Ali Askeri’nin şahadetlerinden sonra hareketi YNK’ye katan da Noşîwan Mustafa’dır. Bu hareketin ortaya çıkışı ile Türkiye’de AKP’nin ortaya çıkışı arasında ciddi benzerlikler vardır. İlişkili oldukları yönünde iddialar da vardır. Değişim dönüşüm, yolsuzluklarla mücadele, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü sloganlarıyla ortaya çıktığından kısa sürede belli bir kitlesel güce ulaşmıştır. İlk seçimlerde Irak ve Kürdistan parlamentolarına temsilci göndermiştir.

MASAK'ın Malvarlıklarının Dondurulmasına Karar Verilen Kişi, Kuruluş veya Organizasyonlar listesi.pdf

Türkiye'de devlet içerisinde örgütlenen Rabıta hakkında.pdf

Tarikatta Rabıta ve Nakşi 

Tarikatta Rabıta ve Nakşi.pdf

Terörle Mücadelede Türk Kamu Yönetimin İşlevleri-PKK Örneği.pdf


BÜYÜK İsrail için kaynak hazır. 

MICROSOFT neyin peşinde?

BILL GATES FUNDS GULEN ISLAMIST MOVEMENT

Bill Gates, Gülen'in İslami Hareketi'ni Fonluyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder