Ne var ki bunda?
Çavuşoğlu'da, TSK İşgalcidir dedi, Dışişleri Bakanı oldu.
Ne olmuş Kıbrıslı bunu söylemişse, aynı şeyi söyleyen bizde Dış İşleri Bakanı olurken neden kimseyi rahatsız etmemişti de, şimdi görüyorlar dersiniz?
Haber şöyle,
05 Temmuz 2016
Kıbrıs'ta bulunan tek ilahiyat kolejini kapattırmak için sol görüşlü sendikalar tarafından başvuru yapılmış ve Hala Sultan İlahiyat Koleji'ni kapattırmak için Yüksek İdare Mahkemesine başvuru yapmışlar.
Mahkeme de kolejin, meslek eğitim lisesine dönüştürülmesine karar vermiş.
Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı öncülüğünde inşa edilen Hala Sultan koleji, 2011 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayarak bu yıl ilk mezunlarını verdi. Adadaki tek İslami eğitim veren okul olma özelliğini taşıyan kolej, ismini ise türbesi Kıbrıs'ta olan Muhammed'in halasından alıyor. 1300 kişilik kapasiteli okul, 600 kişilik kız ve erkek yurtlarını da bünyesinde barındırıyor.
Kanal 7'den Fatih Kandemir'e konuşan KİSAV mütevelli heyeti başkanı Hikmet Kaynarca, Hala Sultan Kolejinin, KKTC'deki özel okullar dahil en modern okul olduğunu, akıllı tahtalar, tam teşekküllü laboratuarlar ve birçok etkinlik bölümlerinden oluştuğunu ifade etti.
Hala Sultan'ın eğitimde yakaladığı başarının bir takım çevreleri rahatsız ettiğini belirten Kaynarca, okul hakkında karalama kampanyalarının başlatıldığını ve siyasi baskılarla kapatılmaya çalışıldığını söyledi.
Adadaki Rum yanlısı siyasi partiler Yeni Kıbrıs Partisi, Birleşik Kıbrıs Partisi ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, adanın tek ilahiyat kolejini kapattırmak için Yüksek Mahkemeye başvurdu.
Bununla da yetinmeyen sendika ve siyasi partiler konuyu bir şikayet mektubuyla Avrupa Parlamentosu'na da taşıdı.
TÜRKİYE İÇİN İŞGALCİ TANIMLAMASI
Hala Sultan'ın hedefe konulduğu söz konusu mektupta, Türkiye'nin adadaki varlığı "işgalci" olarak tanımlanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Hükümetleri adada asimilasyon çalışması yapmakla suçlandı.
Skandal şikayet mektubunun ardından Hala Sultan Koleji önünde basın açıklaması yapan grup, Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeyini askeri güçle kontrol altında tuttuğunu ifade etti.
Mektuptaki o kısım ise şöyle:
''Adamızın kuzeyini askeri güç ile kontrol altında tutan Türkiye, tüm bu faaliyetlerle Kıbrıslı Türkleri asimile etmek ve Türkiye'ye entegre etmek için T.C. elçiliği ile birlikte 'Policy' faaliyetleri uyguluyor.
Hala Sultan kolejinde eğitim gören öğrencilerin velileri ve KİSAV vakfı sosyal medyada okulun kapatılmaması için imza kampanyası başlattı.
Kanal 7
Bence çok da yerinde bir karar vermişler.
Neden mi?
Yukarıda verdiğim resme bakarsanız, orada Atatürk'e atıf yapıldığını göreceksiniz.

Yani iddia şudur.
Atatürk, "Bütün dünyanın Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, H.z Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler" demiş olduğudur.
Peki böyle bir söz söylemesi mümkün müdür?
Bu iddiaları "Atatürk, ölümünden yaklaşık 15 gün kadar önce söylediği son söz" başlığında sıkça dillendirilmiştir.
Bu ve benzeri Atatürk'ün Müslüman olduğu tarzındaki söylemlere kaynak olarak genelde Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Şemsettin Günaltay, Prof.Dr. Utkan Kocatürk, Cemal Kutay, Muhterem Erenli, Sinan Meydan gibi isimler gösterilmektedir.
Lakin özellikle Cemal Kutay ve Nedim Senbai isimleri oldukça şaibelidir.
Zira Kutay'ın "ATATÜRK'ÜN AĞZINDAN UYDURULANLAR" başlığında, nasıl uydurmalar yaptığını, Aytunç Altındal ve AKPP kurucularından Prof. Nevzat Yalçıntaş'ın nasıl gizli vasiyet uydurduğunu detaylarıyla vermiştim.
Bu konuda aynen bu şekilde uydurmayla gelişmiştir.
Oysa böyle bir sözü olsaydı resmi kayıtlarda da olurdu.
Örneğin Ahmet Gürtaş, "Atatürk ve Din Eğitimi" adlı kitabında "Atatürk'ün son mesajı" başlığı altında sunulmuştur.
1979'da DTCF tarafından "Urduca Yayınlarda Atatürk" adlı eserde, Nedim Senbai tarafından Urduca olarak yazılmış ve Prof. Dr. Hanif Faruq tarafından Türkçeye çevrilmiştir. O tarihte rektör olan Prof. Dr. Tahsin Özgüç, Önsöz ile fakültenin dekanı olan Prof. Dr. Oğuz Erol da Birkaç söz ile Atatürk'ün Son Mesajı' başlığı altında bir bölümde bunu belirtmişler.
Nedim Senbai ise, Atatürk'ün son mesajını Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladığını da belirtmiş, "Atatürk'ün bu mesajı, kendisinin ne kadar dindar ve gerçek Müslüman olduğunu açıkça gösteriyor. Onun için Büyük Önder'e olan sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızı ispatlayabilmek ve tazeleyebilmek için bu mesajı hatırlamalıyız. Atatürk'ün ruhunu şad etmek istiyorsak, son sözlerine göre hareket etmeliyiz. Doğrusu, Büyük Türk Lideri'nin son mesajı, Müslümanlar için yeni bir hayatın müjdecisi olabilir. Müslümanlar, Atatürk'ün sözüne uyarak, hem dünyada, hem ahrette yüksek mertebeye erebilirler" şeklinde ifade etmiştir diyor.
Yani kaynak olarak sunulan yazılardaki ifadeler böyledir.
Peki bu kaynak nerededir?
DTFC'nin adresine girip bakacak olursanız, Prof. Dr. Hanif Faruq tarafından Türkçeye çevrildiği iddia edilen ne böyle bir eser ne de böyle bir akademik çalışma yoktur.
Sadece internet sazanlarına hitaben yapılmış yayınlardan ibarettir.
Garip bir şekilde bu yazıyı en çok kaynak olarak kullanan, akıl hastalığı raporla ve mahkeme kayıtlarıyla tescil edilmiş olan Adnan Oktar (Harun Yahya) denen meczuptur.
Oktar kendisi için de, "Peygamber benim dedemdir, ona çekmişim, çapkınlığım ondan gelir" diyen bir akıl hastası.
Ey Sayın Savcılar, Adnan Oktar hakkında, suç duyurusunda bulunuyorum, dikkatinize
Garabet bununla da bitmiyor.
Sinan Meydan, "Atatürk ile Allah Arasında" adlı kitabında, Ahmet Gürtaş'ın şu yorumunu verdiği halde kimsenin dikkatini çekmemektedir.
Gürtaş, "Bu mesajın tarihi bakımdan varid olup olmadığını, şayet varid ise, yerli herhangi bir kaynakta bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Bu itibarla bu mesaja dayanarak herhangi bir sonuca ulaşmak istemiyoruz. Zaten Atatürk'ün İslam karşısındaki tavrını tespit konusunda, bu mesajın mevcuda ilave edeceği yeni bir şey de yok. Ancak mesajın, Müslüman ülkeler halkının Atatürk'e bakış açısını göstermesi bakımından ayrı bir değeri vardır ve bunu buraya alışımızın sebebi bunu tebarüz ettirmektir."
Sinan Meydan bu kitabı nerede bulmuş, görmüştür ki, bu notu düşmüştür, açıkçası kendisine sormak lazımdır.
Oysa Sinan Meydan, Celal Bayar'ın, Tevfik Rüştü Aras'ın arşivlerini karıştırsaydı, böyle bir bilginin olmadığını, külliyen uydurma olduğunu görebilecekti.
Başka örnek, Atatürk’ün çocukluk arkadaşı Süleyman Asaf İlbay'ın torunu Ferda İlbay'ın, "Atatürk’ün Hususi Hayatı" adı altında Tan Gazetesi'nde yazı dizisinden kaynaklı, dedesinin ifadeleriyle ilgili bilinmeyenleri açıkladığı bir yazısı vardı.
Okumadım ama, "Çocukluk Arkadaşım Atatürk-Mustafa Kemal'le 45 Yıl" adlı bir ktap yayınlanmıştı, belki de yazarı torun Ferda İlbay olabilir.
Eminim ki, o kitapta da bu bilgilerin olmadığını göreceksiniz.
Çünkü Atatürk, kendi yazdığı "Vatandaş için Medeni Bilgiler" kitabında, "Manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler" diyerek, din hakkındaki görüşlerini açıklamıştır.
Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların ...
Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi.
Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu.
Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.
Din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Artık Türk, cenneti değil, son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra.
Yazık ki, Türk Tarih Kurumu tarafından 1969 ve 1988'de basılan "Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları" adıyla kitap basılmış ve bu satırlar çıkartılmıştır.
Bütün bunları neden anlattım?
Sürekli söylediğim gibi, Bir gün gelir de “Atatürk dindardı” dersem bilin ki beni de satın almışlardır.
Kesinlikle inanıyorum ki, Atatürk din düşmanı değil ancak yalnız yaratıcıya inanan, dinlerin tamamının palavra ve masaldan ibaret olduğunu bilecek kadar büyük insandı.
O nedenle Atatürk'e olan saygım sonsuz derecededir.
Şimdi sizlere bazı yazıların derlendiği adresimi sunayım.
06.7.2016
A. Dursun
Deizm kitabı.rar
Müslümanlar Kürdistan'ı istiyor, mutlaka Ümmet-i Kürdistan olmalı.
Amerika Kıbrısa Ödünç Para Vaadinde Bulundu mu.rar
AKP, MUSTAFA KEMAL'E 4 ELLE SARILACAK, HAZIRLIKLAR TAMAM
Atatürk'ün gizlenecek hiç bir şeyi yoktur.
80 yıl önce sansürlenen Ata'nın mektubu bulundu
ATATÜRK'ÜN RESMİ İSLAMİ VASİYETİ Mİ?
Atatürk'ün hafızı cenaze namazını anlatıyor
Atatürk'ün Vahabi Suudi Krallığı'na Ültimatomu
Kültürel Kirlilik-Atatürk ve Mukaddes topraklar palavrası
Suudiler bizi "Ortadoğu'nun Kerhanesi"ne
çevirdiler.
VEHHABİ İNGİLİZ İLİŞKİLERİ
TSK Şeriat sarmalıyla işgal edilmiş.
TSK İşgalcidir dedi, Dışişleri Bakanı oldu. İşte mü'min budur, okumaz, sadece hamd eder.
Lozan'ın 92. yıl dönümüne bir gün kala TSK IŞİD'le savaşıyor.
Kıbrıs'ta, terör örgütü EOKA ile çözüm süreci başlatıldı da biz mi bilmiyoruz?
Müslümanlar Kürdistan'ı istiyor, mutlaka Ümmet-i Kürdistan olmalı
Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşik Kıbrıs Federasyonu'nu açıkladı.
Türkiye, hem Soy Kırımcı hem İşgalcidir.
Türk Bayrağı Küfürdür, Türk askeri Kâfirdir.
Türk Bayrağı'nı ayağı altında çiğneyenler kimler?
Türk Bayrağına karşıyız, Osmanlı Bayrağını görmek istiyoruz.
Atatürk şimdi de okullarda yasaklanıyor.
Erdoğan ve Çavuşoğlu, ABD'de kıvırtma rekoruna imza attılar.
Aliya İzzetbegoviç, neden "Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç" olarak Türklere sunuluyor?
Su savaşları çoktan beridir başladı... GAP Ve İsrail Stratejileri
YENİ ANAYASA ve İKİZ SÖZLEŞMELER ilişkisi
Vahhabi, AKP iş birliği, Türk milletinden intikam almaya devam ediyor, kör müsün ey halkım?
Ertuğrul dizisinde Kur'an, nefret suçlusu gösteriliyor, Muktedir uyarılıyor, çocuklar katliama hazırlanıyor.
Kara çarşafla yeni anayasa çalışmaları, katliam fetvaları geliyor.
Atatürk ve Din tartışmasından bir bölüm... Anadolu Tasavvufu şeriata açıkça başkaldırıdır, isyandır.
Büyümekten patlayacak duruma gelmiş, tabiî ki zenginlerimiz...
AKP, Kürdistan nüfusu oluşturmak için, kanser hastalarına ilaç vermeyi yasakladı.
DİKKAT! GERÇEK CHPLİLERE TASFİYE PLANLANIYOR
Taşnaklar, Kürdistan, “Bölünen Türkiye” planları...
Atatürk'ün Gizli Vasiyeti var mı?-(TSK)
Joe Biden'in Ekümenik talebiyle ne ilgisi olabilir? Papa, KaçAK Saray yapılmadan önce davet edildi.
Köy Enstitülerini İnönü kapattırdı diyenlere…!
Kâbe’de sel baskınları
Yaşar Nuri Esma'ül Hüsna şirktir diyordu ama...!
Atatürk'e 80 yıl önce Kürtçe şarkı yazılmış
20/04/2012
Van'da 80 yıl önce Atatürk için övgü dolu sözlerle yazılmış olan bir türkünün kayıtlarına ulaşıldı.
Gülay ÖZEK
VAN - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van Gölü Çevresi Tarihi Eserler ve Kültür Değerlerini Araştırma Merkezi Müdürü Murat Oto, TRT arşivlerinde, Van’da 80 yıl önce Atatürk için övgü dolu sözlerle yazılmış Kürtçe şarkıyı ortaya çıkardı. Şarkının, Gürpınar’ın Yoldüştü Köyü’de yaşamış Semut Elmas tarafından yazıldığını belirten Oto, "Hazırlayacağım kitap için Van Türkülerini araştırırken, TRT’nin arşivlerinden bu şarkıyı buldum" dedi.
Van türkülerinin yer aldığı bir kitap hazırlığı için araştırma sürdürdüğünü belirten Öğretim Görevlisi Oto, Kürtçe şarkıyı, TRT kayıtlarını araştırırken 1967 yılında Muammer Sun ve Cenan Akın tarafından hazırlanan ’Birinci folklor derlemesi’ adlı çalışmanın kayıtları arasında bulduğunu söyledi. Öğretim Görevlisi Oto şunları anlattı:
"Bu kitabı çıkartmaya karar verdikten sonra ilgili tüm kurumların ve kişilerin arşivlerini araştırmaya başladım. Bunlardan biri de TRT’nin 1967 yılında yaptırmış olduğu ’Birinci Folklor Derlemesi’ adlı çalışmaydı. Bu çalışmada 667 türkü kaydı yapılmıştı. Bunlardan biri de bu türküydü. Atütürk’e Kürtçe yakılan bir ağıt olması itibariyle bana ilginç gelmişti. Bu türkü, Ali ve Babacan Elmas adlı iki amcaoğlu tarafından söylenmiş. Babalarından duydukları türküyü söylemişler ve bu da 1967 yılında kaydedilmiş."
’ODAM KİREÇ TUTMUYOR’ DA VAN TÜRKÜSÜ
Öğretim Görevlisi Oto, Van Türküleri ile ilgili yazmakta olduğu kitabında bu türkünün de yer alacağını belirtti. Toplam 723 türküyü araştırdığını, bunlardan 245 sözlü ezginin Van’a ait olduğunu saptadığını belirten Oto, ikinci kitabında da uzun havalar, halk oyunları ve Kürtçe ezgilere yer vereceğini söyledi. Öğretim Görevlisi Murat Oto, Van türkülerini araştırırken, yıllardır dillerde olan ’Odam Kireç tutmuyor’ türküsünün de Van’a ait olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.
ATATÜRK TÜRKÜSÜ’NÜN SÖZLERİ
Kemale (Kemal)
Kemale Kemale vere le le (Kemal iyi adamdır, gelin)
Muhsıne cemale vere le le (Yüzü, cemali çok güzeldir, gelin)
Beşire me tağle vere le le (Halkın yüzü ekşi (asık), gelin)
Hude Kemal heşti vere le le (Allah Kemali bağışlasın, gelin)
Ankere runişti vere le le ( Ankara ’da oturdu, gelin)
Sed vanji kuşti vere le le (Onlardan yüz tanesini öldürdü, gelin)
Kemal hate Van’e vere le le (Kemal Van’a geldi, gelin)
Kemal babe meye vere le le (Kemal bizim babamızdır, gelin)
Şepke da seremeye vere le le (Şapkayı kafamıza bıraktırdı, gelin)
Kemal e İsmet’e vere le le (Kemal ile İsmet’i var, gelin)
(Dünyaya Cumhuriyet’i ilan ettiler, gelin)
DHA






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder