Kameralar var fakat ne soran, ne arayan yok.
Yer İstanbul Fatih.
Yumruk atan dümbüğe bakarsanız, sanırsınız şerefsize vahi
geldi.
Türk olma ihtimali neredeyse sıfır, olsa olsa zorla
İslamlaştırılmış bir Türk desen, yine mümkün değil.
Bundan ancak ve ancak, Tayyip'in vatandaşlık vereceği namussuzlardan
biri olabilir diye düşünüyorsunuz.
Ve bunlar Polis, Asker olabilecek, nasıl ama?
Tayyip kendi özel ordusunu yaratmak için, çıkarlarını
korumak, uluslararası yargılanmayı engellemek için açık ve net olarak kendi
çetesini yaratıyor gibi.
Bir zamanlar Prof. Ümit Özdağ, Türklerin meşru müdafaa
hakları doğmuştur diyordu.
İster katılın, ister katılmayın.
Gerçek olan tek şey var, halkın kendisini, milletinse onurunu
koruması için önlem alma zamanı gelmiştir.
Hem mülteci adı altında beslenen teröristlere karşı hem de
onları bu millete besletenlere karşı.
15 yılda ülke kerhaneye döndü, hangi gavatın hangi ororspuyu
pazarladığı belirsiz durumda.
Bir Türk vatandaşı bakkaldan ekmek çalsa, 3 dakika içinde
polis yakalayabiliyorken, IŞİD, ÖSO vs...tipi besleme mülteci adıyla ülkeye
sokulan terörist olunca, ne soran var ne arayan.
Neden?
Çünkü onlara bu izni veren, göz yuman bizim vergilerimizden
beslenenlerdir.
Ey Türk halkı, dağdaki şakiden daha, daha, daha tehlikeli
hale gelen düşman, artık içimizdedir.
Herkes neslini korumak için, devleti ele geçirenlerden
değil, iradesinden gücünü almayı yeniden öğrenmeli ve bunda kararlı olmalıdır.
Aksi halde çok kısa zaman içinda Hatay başta olmak üzere,
mültecilerin istilasına uğrayan şehirler, referandumla ülke topraklarından
ayrılacaktır.
Bu gün 3 milyon olan mülteci, hemen her yerde karşımıza
çıkıyor.
3 milyon devletin tepesindekilerin açıklamasıdır.
Benim tahminime göre bu rakam 6-7 milyon arasındadır.
Öyle günler yaşıyoruz ki, Türkiye'de Türkler asimile edildi.
Açık ve net olarak istila altındayız, herkes başının
çaresine bakmalı, önlemini almalıdır.
Bu şerefsizlere cami önlerinde para toplanıyor neden kimse
bu paralar nereye gidiyor diyemiyor?
Her gün kapımıza bunlardan biri geliyor, kırmızı ışıklarda,
market önlerinde, kaldırımlarda, hemen her yerde, okul önlerinde her an
çocuklarınız tehlikededir.
Türbanlılardan, takunyalıdan bunları anlamasını beklemek
sadece bir hayaldir.
Tek suçlusu vara yoğa hamd edip, AKP'ye oy verenlerdir.
Çünkü AKP'nin gerçek amacı Türk devletini parçalamaktır, en büyük iş birlikçi
(eş başkan) bizdedir.
Herkes daha uyanık davranmaya mecburdur.
Bu ülke birilerinden bize miras kalmadı diyorsanız, AKP'nin
iktidardan gitmesi için artık başka şansınız kalmıyor.
Çok yakında iç savaş projelerini devreye sokacaklarını
dillendirmeye başladılar.
Benden söylemesi, ne iktidara ne de muhalefete güvenmeyin.
Kurtuluşun, emperyalist çetelerle anlaşanlarda olmadığını
ancak ve ancak, yine milletin azim ve kararında olacağını asla unutmayın.
Dün küfredenlerin bu gün özür dileyenler olduğunu
anlayamıyorsanız, dün göz yumduklarınızın bu gün size göz açtırmayanlar olduğu
gerçeğini artık anlayın.
Unutmayın, başka Türkiye yok.
Başka ülkenin sivil kıyafetli düşman askeri, topraklarınızda,
çocuklarınızı yerlere serebiliyor ve yakalanamıyorsa, sıra her an size de
gelebilir.
Düşman askerinin içimizde olduğunu anlamanız için, illa
askeri kıyafet mi giymesi lazım?
9.7.2016
A. Dursun

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder