29 Nisan 2018 Pazar

Tayyip Erdoğan ve Erdoğan Bayraktar ikilisinin dans gösterisi günlerinden...

Bu sayfada, eski arşivlerimde kalan, açılamayan bazı bilgileri not olarak sunacağım.


Böylece, hangi olaylara nasıl tepki vermişiz anımsamış olalım istedim.


Tayyip Erdoğan ve Erdoğan Bayraktar ikilisi dans gösterisinde...!

Şubat 04, 2014, 03:08:26 ÖS
Bunların sayesinde sıkça anımsadığımız, mesleğini hakkıyla yapan Sayın dansözlerimize selam olsun ve onlara laf edenin dili kopsun.
 
 
DÜN: "Soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın onayıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için Sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyorum."
BUGÜN: “Sayın Başbakanımız, benim davamın lideridir. 25 Aralık 2013 tarihinde yaptığım açıklamada bu hususun altı çizilmiş ve Sayın Başbakanımızın da icranın başı olduğu zikredilmiştir. Bunun aksi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etmek için maksadımı aşan bir şekilde “istifa” kelimesi tarafımdan kullanılmıştır. Bu ifademden dolayı liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür diliyorum.”
Yorumsuz...


Başbakanın eline verilen sahte fotoğrafları kim veriyor?

Başbakanın eline verilen sahte fotoğrafları kim veriyor?

Üst başlıkta camına yazı koyanları soruşturmuştuk, haklı olduğumuz ortada olduğu kesinlikle anlaşılıyor.

Polis, Savcı, bürokrat vs... neyi değiştirirse değiştirsin hiç fark etmez.

İlk değiştireceği şey kafa yapısı ikincisi de ona akıl, yön verenler olmadıkça hem dünya hem Türk kamuoyunda rezil olmaktan asla kurtulamayacak.

Tabi ülkemize oluyor olanlar...

CHP: O fotoğrafta Abdullah Gül'ün ismi var

Zeynep GÜRCANLI- ANKARA

27 Ocak 2014
CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün kamuoyuyla paylaştığı Mustafa Sarıgül'ün yolsuzluk dosyasına ilişkin fotoğrafın "tahrif edilmiş" olduğunu açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı Hürriyet'e yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, elinde bir dosya ile, üzerlerinde isimler yazılı çok sayıda yolsuzluk dosyası önünde gösteren fotoğrafta "tahrifat yapıldığını belirlediklerini" söyledi.

Başbakan Erdoğan, dün partisinin İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını açıkladığı toplantıda, kürsüden bir fotoğraf paylaşmıştı. Fotoğrafta, Kılıçdaroğlu, aralarında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün de olduğu, çok sayıda ismin yer aldığı yolsuzluk dosyaları önünde görülüyordu.

Halıcı, CHP arşivinden Başbakan'ın kürsüden, canlı yayın sırasında tüm Türkiye ile paylaştığı fotoğrafın orijinalini çıkardıklarını, bunu Erdoğan'ın elindeki fotoğraf ile karşılaştırdıklarını belirterek, şöyle konuştu;

"O fotoğraf, Sayın Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk dosyalarını sakladığı kitaplıkta çekilmiş bir fotoğraf. Bunun orijinalini bulup, inceledik. Orijinal fotoğrafta, yolsuzluğa ilişkin dosyaların üzerindeki isimler arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adı yer alıyor. Oysa Başbakan'ın gösterdiği fotoğrafta bu isim silinmiş. Yine orijinal fotoğrafta açıkça görülen, üzerlerinde Kemal Unakıtan ve Şaban Dişli gibi AKP'lilerin ismi bulunan dosyalar da tahrif edilmiş. Üzerindeki isimler okunmayacak hale getirilmiş."

"BAŞBAKAN'A SORUYORUZ..."
Başbakan Erdoğan'ın üzerinde oynanmış ve tahrifat yapılmış fotoğrafları, canlı yayında tüm Türkiye ile kürsüden paylaşmasını "fiyasko ve skandal" olarak niteleyen Halıcı, Erdoğan'a iki sorusu olduğunu da söyledi. Halıcı, şöyle konuştu,

"Başbakan Erdoğan'a şu iki soruyu soruyoruz; Fotoğraflardaki sahtecilik çok net. Başbakan'a şu iki soruyu soruyoruz;

1- Bu sahte fotoğrafları Başbakan'ın eline verenler bizim bundaki açık tahrifatı ortaya çıkaracağımızı düşünmediler mi? Bu kadar komplodan, kumpastan bahseden Başbakan, bu fotoğraflardaki kumpasın da ortaya çıkarılacağını düşünmedi mi?
2- Fotoğraflardaki tahrifat ortaya çıkarıldığında, Kılıçdaroğlu'nun önünde durduğu dosyaların birinin üzerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün isminin de yer aldığının ortaya çıkarılacağı bilinmiyor muydu? Bu bilerek, Sayın Cumhurbaşkanı'nın adının yolsuzlukla birlikte anılmasını sağlamak için mi yapıldı?"
Kaynak; 27.1.2014 tarihli Hürriyet

Erdoğan hakkında “çok gizli” rapor!

ÇOK GİZLİ...!

.../...
Ergenekon iddianamelerinin birincisinin eklerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Tayyip Erdoğan hakkında, Başbakan Bülent Ecevit’in izni ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın emri ile mülkiye başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanan “çok gizli” ibareli bir rapor var meselâ...

31 numaralı dosyada bulunan çok gizli raporun, sanıklardan İsmail Yıldız’dan ele geçirildiği kaydı da düşülmüş.

Raporun sonuç bölümünde “Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturduğu ve bu teşekkülün liderliğini, Belediye Başkanı seçildiği 01.04.1994 tarihinden 06.11.1998 tarihine kadar fiilen ve aktif bir şekilde, söz konusu tarihten bugüne kadar ise perde arkasından sürdürdüğü” diye bir ifade var.

Ve Erdoğan ile birlikte, bugün bazıları bakan olan ekip arkadaşlarının Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne verilmesi isteniyor. Yani özel yetkili mahkemeye!

Eğer müfettişin iddiası doğruysa cürüm işlemek için kurulan o teşekkül bugün Türkiye’yi yönetiyor ve suç işlemeye devam ediyor!

Ergenekon, Balyoz gibi davalarda ise 2008’de üretilmiş sahte belgelerle 2003’teki olayların hesabı soruldu askerlerden.

Bugünkü yolsuzluk olaylarının hesabı sorulmak istendiğinde de CHP’nin uzak-yakın geçmişi ortaya konuluyor!

CHP, yolsuzluğun hesabını vermiş, siyasi faturasını da ödemiş bir parti. AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan hakkında ise bir suç örgütü kurduğuna dair başmüfettiş raporu var ve kimse bunu dile getirmiyor!

***

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il müftülüklerinde oluşturulan Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu ekipleri ev ev dolaşıp aile içi huzuru anlatıyor. Konu ile ilgili son haber Iğdır’dan. Iğdır İl Müftüsü Cüneyt Kulaz, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, “Değişimin bunaltan bir hızla yaşandığı günümüzde toplumun taşı olan ailenin ciddi sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldığı bir gerçektir.

Aile İrşad ve Rehberlik büroları, milli ve manevi değerlerimize bağlı bir aile yapısının kurulması ve korunması, aile birlikteliğinin desteklenmesi, sorunların çözümüne katkı sağlaması ve toplumsal duyarlılık geliştirilmesi amacıyla hizmet sunmaktadır” dedi.

İstanbul ve Ankara’daki il müftüleri, irşat ekipleri ile birlikte, oğulları rüşvet ve yolsuzluktan tutuklanan babaların evlerine de gitseler de değişimin ortaya çıkardığı sorunlarla baş etmeyi öğretseler ya... yenicaggazetesi.com


Büyük İslamcı soygununda Allah'tan yeni gece yarısı ayeti.

Adaletin eli baltalandığı milat olarak tarihe geçti.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında Adli Kolluk Yönetmeliği'ndeki değişik yayınlandı. Değişlikle Büyük Rüşvet operasyonuyla gündeme gelen polisin üst makamlara haber vermeden operasyon yapabilme yetkisi kaldırıldı.

Operasyonla ilgili hükümet adına ilk açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İçişleri Bakanı'nın bu operasyonu televizyondan öğrenmesinden daha acı bir şey olabilir mi? Valinin, İstanbul Emniyet Müdürü'nün haberi olmadan operasyon yapılması ne demek oluyor?" demişti.


"Kıyamet Mayalardan değil, şerefsizlerden, hacı-hoca takımından kopacak" diyenler doğru demiş.

Erdoğan’ın camına koyan adama söylüyorum, aynı metinleri sürekli yazıp yazıp Başbakanın eline vermekle ne kazanıyorsunuz?

Aynı ifadeleri kopyala yapıştır yapmak kolay da, akıl ile metin hazırlamak gerçekten çok zordur.

Başbakan Erdoğan Alevileri Yuhalattı..
Aynı kelimeleri koyacağınıza bari metinlerdeki kelimelerin hiç değilse yerlerini değiştirin yahu, bir başbakanı bu kadar rencide etmeye ne hakkını ne de haddiniz var.

Yılmaz Özdil, Esad’ı eleştireceğine biraz da Erdoğan’ın camına yazı koyanları eleştirsin.

Birkaç kelimelik haznesi olan papağana çevrilen başbakan değil onu bu duruma sokanlar utansın. Sonuçta başbakan malum, ne dediğinden kendi bile habersizidir.

Hiç mi Allah’ını seven yok, koymayın camına amaçsız yazıları konuşturmayın Hz. Tayyip Efendimizi…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul 'da düzenlenen İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Eğitim Bakanları Gayri Resmi Toplantısı'nda konuştu.



Erdoğan’ın camına koyan adama söylüyorum, aynı metinleri sürekli yazıp yazıp Başbakanın eline vermekle ne kazanıyorsunuz?

Aynı ifadeleri kopyala yapıştır yapmak kolay da akıl ile metin hazırlamak gerçekten çok zordur.

Aynı kelimeleri koyacağınıza bari metinlerdeki kelimelerin hiç değilse yerlerini değiştirin yahu, bir başbakanı bu kadar rencide etmeye ne hakkınız ne de haddiniz var.

Yılmaz Özdil, Esad’ı eleştireceğine biraz da Erdoğan’ın camına yazı koyanları eleştirsin.

Birkaç kelimelik haznesi olan papağana çevrilen başbakan değil onu bu duruma sokanlar utansın. Sonuçta başbakan malum, ne dediğinden kendi bile habersizidir.

Açıklarsan önce sen gidersin, adam yine tongaya geliyor haberi yok.

Kaç defa dedim, “Camına kim koyuyorsa suçlu odur” diye anlamıyor, camına koyanlar bindiği dalı kestirecekler haberi yok epilepsili efendimizin.

Yazık, buldular safı koyacaklar yine önüne cam, oradan okuyacak.

Ne okuduğunuysa sanırım dünyaya rezil olup, itiraf ettirdikten sonra camına koyanların arkasındaki güçlerin kim olduğunu anlayacak ama bir kez ipini eline verip boynuna dolamış olacaklar.

Yazık yazık bir demokrasi şehidi daha geliyor.

Bu kez canlı ama ölü gibi yaşayacak.

Bunu da göreceğiz, itiraflar sezonu açılıyor…

Buldular ne okuduğunu bilmeyen hatibi koyuyorlar camına itirafları...

Yakında sinemalarda…

A. Dursun

***

"Hepsini açıklayacağım"

21.12.2013

Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı bakan çocukları ve işadamlarının tutuklu bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Parti genel merkezinde düzenlenen yemekte bir araya geldiği milletvekillerine konuşan Erdoğan, bugün başlayacak Karadeniz gezisinde “hükümete yönelik operasyon” diye nitelendirdiği operasyonun arkasındakileri ve piyonlarını tek tek açıklayacağını söyledi.

 Bu süreçten daha öncekilerde olduğu gibi yine güçlenerek çıkacağını belirten Erdoğan, "Yolsuzluk iddiaları önemlidir, elbette soruşturulacaktır ama işin bir de öbür boyutu var. Bu, hükümete yönelik bir operasyondur. Yarın ki (bugün) Karadeniz gezimde yapacağım konuşmaları iyi takip edin. Bu işin arkasında yurtiçinde dışında kimler var, piyonları kimler hepsini açıklayacağım." dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

SAVCI SAVCILIĞINI YAPSIN
"Savcı, yok ‘Marmaraymış’ yok ‘ruhsat niye verdin’ diye operasyon yapıyor. ‘Yok burası yeşil alan yok burası imarlı mı’ diye operasyon yapıyor. Savcı savcılığını yapsın, sen imar müdürü müsün ki nereden bileceksin bunları. Bu savcı orada burada bunlardan öç alacağım deyip duruyormuş."

İPEK MEDYA GRUBU HEDEFTE
Erdoğan İpek medya grubunu, yani Bugün gazetesi, Bugün TV ve Kanal Türk'ü kast ederek "Bunların maden ruhsatları ellerinden alınınca bas bas bağırıyorlar. Altın ağalığı yaparken iyiydi. Bunların hepsini açıklayacağım.” dedi.

Maliye'nin gözü bir süredir Cemaat'e yakınlığı herkesçe bilinen Akın İpek'in üzerindeydi. Yaklaşık bir ay önce, yani dershane krizinin patlak verdiği günlerde, Koza Holding'e ait altın şirketi Koza Altın'a birden fazla yılı kapsayan vergi incelemesi başlatılmıştı. Bu incelemeler şirketin hisselerinin düşmesine sebep oldu ve bu durum İpek medyaya bağlı gazete ve TV'lerde hükümete karşı muhalefetin artmasına neden oldu.

Ayrıca Erdoğan'ın da değindiği gibi şirkete bağlı bazı maden ocaklarının ruhsatları iptal edildi. Bu yaşananlardan sonra Başbakan Erdoğan'ın Akın İpek ile ilgili ne açklayacağı merak ediliyor.
Odatv.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder