Son 17 yılda, Türkiye’yi de Arap ülkeleri içerisine sokma gayretinde olanlar, bunda başarılı olduğunu sanmakta olsalar dahi, Türk halkı yaşanan pislikleri gördüğü için, bunun mümkün olmayacağını, kabul edilemez olduğunu artık bilmektedir.
Özellikle son 5 yıldır, Türk halkına dayatılan, adına onların İslam dediği, İslam'la hiç bir ilgisi olmayan ancak kendilerinin İslam ülkesi olduğunu iddia edenlerin, Türkiye'ye dayattıkları onursuzluğu, şerefsizliği, haysiyetsizliği bir kez daha gözler önüne sermek zorunda kalıyoruz ki, 24 Haziran 2018 tarihinden sonra, bu ortamlar ülkemizde de yaşanmasın istiyoruz.
O nedenle Milletimiz, kendilerine dayatılanların ne olduğunu, dünyadaki konumumuzun nereden nerelere geldiğini, İslam ülkeleri içindeki hallerimizi görebilsin diye, bu sayfayı hazırladım.
Önce dayatılanın ne olduğu gerçeğini video eşliğinde görelim, sonra bazı verilere bakmanız için adresler sunacağım.
Diyeceksiniz ki, 1 Mayıs İşçi, Emekçi bayramında bunun anlamı ne?
Diyorum ki, 24 Haziran'da AKP iktidar olursa, ne işçi ne de bayramı zaten kalamayacak.
Ülkemizde işçilerin durumu sendika ağalarının iki dudağı arasında olduğu için, ne işçi ne emekçi huzurlu değildir.
Bunu çok yazdığım için, artık üzerinde fazlaca durmayacağım.
AKP'nin yaşam koçu konuşuyor.
Yani para karşılığında ilişkiye girsin, bedava şey etmesinler diyor.
Sanki Manukyan konuşuyor sanırsınız, ama değil, Yahudi şeriattı isteyen biri konuşuyor.
Ve yazık ki Müslümanlar buna tepkisiz kalıyor.
Sonunda ülkede Mut’a nikâhı resmileşecek.
01.5.2018
A. Dursun
Birleşmiş Milletler Teşkilatının her yıl hazırladığı İnsani Gelişmişlik Raporlarının (Human Development Report) 2014 yılına ait olanı yayınlandı. İnsani gelişmişliği belirleyen ortalama ömür, sağlık, eğitim, kadın-erkek eşitliği, gelir durumları gibi sosyo-ekonomik kriterlerin değerlendirilerek ülkelerin puanlandırıldığı raporda, 2013 yılında 90. sırayı alan Türkiye, bu yıl hızlı bir şekilde yükselerek 69. sıraya çıkmış durumda.
Arap İnsani Gelişme Raporu 2016
Özet
Gençlerin geleceğin anahtarı, Arap bölgesindeki kalkınma ve istikrar konusunda ilerlemeleri teşvik etmekte bulunuyor.
Gençlik ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Arap İnsani Kalkınma Raporu (AHDR) başlattı.
Değişen Gerçeklik İnsani Gelişme için Beklentiler.
UNDP, Arap Ülkeleri Bölge Bürosu Müdür Vekili Sophie de Caen, "2011 beri Arap bölgesinde öncü olan ayaklanmaların dalga ancak, artık pasif şekilde ya da bir neslin-waiting olarak Arap bölgesinde, gençleri yönlendirici olduğunu bize göstermiştir, bugün bölgedeki gençler daha önce hiç olmadığı kadar eğitimli, daha fazla bağlı ve daha fazla mobiliteye sahipler. Arap ülkelerini temsi eden genç nüfus, kapasitelerini artırmaya ve kendilerine sunulan fırsatları genişletmek üzere yatırım yapıldığını görüyor, çok büyük demografik temettü elde edebiliyorlar "diyor.
Bölgeye daha önce hiç bu kadar büyük bir gençlik payı olmamıştı; 15-29 yaşındaki genç nüfusun oranı % 30 veya 105 milyon kişi ye karşılık geliyor.
Rapor, nüfusun % 60'ının henüz 30 yaşlarına ulaşmadığı bir bölgede, bu genç demografik momentumun önümüzdeki on yıl boyunca en azından kritik öneme sahip olacağını öngörülüyor.
Olumsuz gelişme zemini, insani gelişme, ilerleme.
Raporda, İnsani Gelişme Endeksi (HDI) açısından ölçülen, Arap ülkelerinin büyük çoğunluğu eğitim ve sağlık gelirlerinden kaynaklanan 1980 ve 2010 arasına göre başarı düzeyi artarken, gelirdeki büyük farklılıklara rağmen, sıkıntıların geride kaldığı bildirildi.
Farklı Arap ülkeleri arasında HDI, ilerlemeyi yakalamak için sağlıklı insani gelişimi üç alanda ölçmektedir.
1-
Uzun ve sağlıklı bir yaşam,
2-
Eğitimli ve bilgili olmak
3-
İyi bir yaşam standardına sahip olmak.
Bununla birlikte, rapor ayrıca, 2008-2009'daki küresel mali ve ekonomik krizin, 2011'den bu yana siyasi istikrarsızlık ile birleştiğinde, bölgedeki insani kalkınma üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor.
HDI'daki yıllık ortalama büyüme 2010 ve 2014 arasındaki büyümeye oranla, 2000 ve 2010 arasında yarıdan fazla düşüş gösterdi.
Büyüyen eşitsizlik.
HDI verilerinin ileri analizi de, eşitsizliğin Arap ülkelerinde yükseldiğini gösteriyor.
Raporda, artan silahlı çatışma seviyelerinin, Arap bölgelerinin toplumsal yapısını yok ettiği ve yalnızca savaşçılar arasında değil, aynı zamanda sivillerin arasında büyük bir yaşam kaybına neden olduğu konusunda uyarıda bulunuluyor.
Çatışmalar, aynı zamanda, üretilen kaynakları, sermayeyi ve emeği imha ederek, savaştığı komşu ülkelerdeki daha büyük bir bölgeyi de yok etmek suretiyle, kazanılan ekonomik kalkınma kazançlarını tersine çeviriyor.
2000-2003 ile 2010-2015 arasında, bölgedeki silahlı çatışmaların ve şiddetli
krizlerin sayısı yüzde olarak artarken, çatışmalar doğalmış gibi uzamaya
başladı. arabstates.En.pdf
hdr.undp.org profiles-TUR kısmından görebilirsiniz.




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder