6 Mayıs 2018 Pazar

Yasalar, Duvarlarla Davarlar...

Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre Çorum'da AKP'li il genel meclisi üyesi Erhan Ekmekçi, belediye meclisinde "Haydi Kızlar Okula" kampanyasına ilginç bir tepki verdi. Ekmekçi, "Evet, kızlarımız okuyor ama bu sefer de erkeklerimizi evlendirecek kız bulamıyoruz" dedi.
Haydi kızlar kocaya!
Ekmekçi’nin bu konuşması mecliste gülüşmelere neden olurken söz alan AKP Osmancık İl Genel Meclisi Üyesi Recep Öztürk, Ekmekçi’den daha ilginç açıklamalara imza attı. Erhan Ekmekçi’nin sözlerine karşılık olarak “Demek ki daha çok çalışmaları lazım” diye cevap veren Öztürk’ün bu açıklaması, salonda buz gibi bir hava estirdi.

Daha sonra durumu toparlamaya çalışan Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 çocuk yapın tavsiyesini dile getirerek, durumu kurtarmaya çalıştı. 4.2.2012


Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, "trafik kurallarına uymanın dini açıdan da sorumluluk olduğu" savunarak konuyu gündemine alacağını bildirdi.

6.2.2012

Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak yurttaşları "eğiteceklerini" söyleyen Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Raşit Küçük, şunları kaydetti:

''Bu anlamda çeşitli konularda, trafik kuralları, uyuşturucu kullanmak gibi konularda Emniyet Genel Müdürlüğü ile Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerini biraraya getirip, bu konuları konuşacağız. İnsanımızı bu yönde eğitip, mesela kırmızı ışıkta geçmenin asla caiz olmadığını, bunu yaptığında bir kişinin hayatına mal olmuşsa, bu insanın aslında ömür boyu bunun vebalinden kurtulamayacağını ve aynı zamanda çok büyük bir ceza alması gerektiğini anlatırız, bizim yapacağımız bu.''

Hesabı Allaha havale etti

Küçük, şöyle devam etti:

''Mesela bir kişi, aklını ve idrakini izale eden içki, uyuşturucu kullandıktan sonra araba sürüyor. Bu, bile bile hayata kast etmek gibidir. Dinin bunu makul görmesi mümkün değildir, zaten kanunlar da bunu makul görmüyor. Dolayısıyla dinin koyduğu kuralların şöyle bir arka planı var; insanları bu açıdan eğitmemiz çok önemli. Yani kanunlar bunun cezasını dünyada tayin ediyor, veriyor. Din ise tüm insanlara varlığı sabit olan iki alemi hesaba katan bir anlayışı öğretiyor. Dünyada da sorumluluğun var, ahirette de. Burada, kanundan kaçabilirsin, ama orada Cenab-ı Hak bunun hesabını sana soracak. İnsanlara bu arka planı, Allah'ın huzurunda hesap sorma düşüncesini inancı gereği kabul ettirebilirsek, bunu çok işlersek, bu insanlar umulur ki 'Kanundan kaçarım ama Allah'tan kaçamam' duygusuna sahip olur da belki çok daha disiplinli olurlar.

Meşru olarak konulan ve insan hayatıyla alakalı, insanın, bireyin ve toplumun huzurunu sağlayıcı kurallara uyulmasını din de zaruri görür. Buna vacip, farz dememiz gerekmiyor. Trafik kuralları da buna dahildir." Cumhuriyet



Diyanet’ten ‘trafik kuralları’ uyarısı
Diyanet İşleri Başkanlığı müftülükler aracılığı ile ülke genelinde bayram tatili sonrası yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle vatandaşları trafik kurallarının uyulması konusunda uyarı yaptı.

Cuma hutbesinde cemaate seslenen imamlar trafik kurlarına uymamanın ‘kul hakkı’na girdiğini belirten imamlar herkesin sabırlı olmasını ve kurallara azami ölçüde riayet göstermesini istediler.  Millet olarak Kurban Bayrımı’nı ve bayram dolayısıyla 9 günlük tatilin sonuna gelindiğini belirtilen hutbede dönüş yolculukları nedeniyle oluşan trafik yoğunluğunun dikkat çekildiği hutbede her bayramda yaşanan trafik kazaları dile getirildi. Kurallara uyulmaması sonucu yaşanan kazalarda onlarca ocağın söndüğü ve büyük acıların yaşandığı belirtilerek bayram sevincinin hüzne dönüşmemesi için özellikle dönüş yolunda herkesin kuralara uyması istendi.

“Trafik kurallarına uymamak da kul hakkına girer”
Hayatın her alanında olduğu gibi trafikte de saygı ve kurallara uyulmasının insani vecibelerden olduğu belirtilen hutbede, “Son yıllarda yaşadığımız trafik kazaları, bayramların huzur ve sevincini acı ve hüzne dönüştürüyor. Bu kazalarda nice insanımız, nice kardeşimiz can veriyor. Nice aileler yok oluyor. Nice ümitler, nice istikballer sönüyor. Nice anne-babalar, evlatlar, yakınlar, gözü yaşlı, boynu bükük kalıyor. Bugünlerde artık evimize, yuvamıza, işimize geri dönüş yolculuğumuz var. Bu noktada bütün kardeşlerimizi trafik kurallarına uymaya, sabırlı ve dikkatli davranmaya, birbirimizin hak ve hukukunu korumaya davet ediyorum. Yüce Rabbimiz, bütün kardeşlerimizin sağ salim yuvalarına ulaşmasını nasip etsin. Bizleri her türlü kaza, bela ve musibetten muhafaza eylesin” denilerek trafik kurallarına uymamanın kul hakkına girdiği belirtildi. 9.2016-İbrahim Kılınç


Yasalar, Duvarlarla Davarlar

Diyanet trafiğe de el attı.

Trafik konusunu da gündemine alan Diyanet'ten, "Kırmızı ışıkta geçmek caiz değil" açıklaması geldi.

Yukarıdaki yazıyı okuyup, duyup oha, yuh demeden edemedim.

Yasak var, kanun var ama tanıyan yok.

Tipik bir Anayasa yapım sendromu gibi.

Yasaları değiştirmek için öncelikle uygulanıyor ancak yeterli olmuyor demek gerekir.

Yasayı kim koyuyor, kim uyguluyor?

Türk Milleti adına yasa koyucuyu da, uygulayıcı da kökten değiştirsen neye yarar?

Kırmızı ışıkta geçince yaşanan katliamları defaten gören halk yığınlar anlamıyorsa fetvayla bunu anlatmanın tek anlamı vardır.

Ne demiştim?

Ya aklını kullanacaksın ya dinini, hem akıllı hem dindar olunmaz.

Bir arkadaşım Almanya'dan gelen dayısı ile arabalarına binmiş geliyor.

Bir ara arkadaşım araç sollamak istemiş ve sollamış.

Sollama biter bitmez dayısı ensesine bir tokat atıyor.

Neden vurdun dayı dediğine aralarındaki konuşma şöyle oluyor.

_Oğlum çift çizgi var görmedin mi?

- Ama dayı yol müsaitti.

_Ulan it, çift çizgi duvar demektir, davarlar anlasın diye illa ki duvarlarla mı örülmesi gerekiyor? Duvar örülü olsaydı sen üstünden geçebilecek miydin?

İşin özeti budur.

Duvarlar ile davarlar arasındaki farkı belirleyen akıl değil de inançlar oluyorsa insanların, toplumların anayasasını değil dünyasını değiştirseniz bir şeye faydası olmaz.

Anayasa değişikliği yapılırsa fazla değil bir yıl sonra duvarlarla davarlar başlığını anımsayınız derim.

Dinler bile insan kılığındaki hayvanlardan ne kadar bıktığını uzun yıllar boyunca anlatmış ama yine de davarlaşmaktan kendini alamamış insanlık.

Altta bir kaç örnek göreceksiniz.

Sağlıkla...

6.2.2012 


A. Dursun

Kur'an:
A'RAF SURESI: 179 Yemin olsun ki, biz, cehennem için, cinlerden ve insanlardan, birçok kişiye vücut verdik/birçoğunu döllendirip yaydık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar.

MUHAMMED SURESİ: 12 Şu bir gerçek ki, Allah, iman edip barışa/hayra yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların.

Tevrat:
MISIRDAN ÇIKIŞ: Çık.12: 32 Dediğiniz gibi davarlarınızı, sığırlarınızı da alın götürün. Beni de kutsayın!"

İncil:
PETRUS'UN İKİNCİ MEKTUBU: 2.Pe.2: 12 Ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir. Hayvanlar gibi onlar da yıkıma uğrayacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder