Bunları sıradan bir vatandaş söyleseydi şu an ölümle burun buruna kalırdı.
.png)
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kemal Öztürk ile yaptığı röportajda Türkiye’den İsrail’e günde 8 gemi gittiğini, gemilerin 2/3'ünün ilk kalkış yerinin Türkiye olduğunu, bu oranın geçen yıl ile kıyaslandığında % 30 düşüş olduğunu söylemiş.
Buyurun, bunu sıradan bir vatandaş söylese başına ne gelirdi söyler misiniz?
Eeee, ne olacak şimdi, milletin elinden kahveleri alıp yere dökme zulmünü yapan dallamalar buna sessiz mi kalacak?
Hadi yargı taraflı davranmadı diyelim, salt Erdoğan’ın oğlu olduğu için Hz. Bilal demek zorunda bırakıldığımız oğul Erdoğan, "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" mitingi yaparken bunları sormamış, öğrenmemiş midir ki milleti Galata Köprüsü'nde miting adı altında farklı yönlendiriyor?
Hani dezenformasyonun Efendileri nerede?
Yumruk attı diye tutuklanan Ege içerde ama Ege'ye tokat atan Oğuzhan serbest, al sana adalet.
Buraya gelirsek, hangisi dezenformasyon (kirli bilgi), bakanın söyledikleri mi mitingde millete söylenen ve söylettirilenler mi?
Kirli bilgi mi ortalıkta dolanıyor yoksa kirletilmiş bilgi mi?
Filistin’e gidecek her türlü mal İsrail’in kontrolü ile gidebiliyormuş, buna rağmen 7 Ekim-31 Aralık 2023 tarihleri arasında, Türkiye limanlarından İsrail’e 701 gemi sefer yapmış.
Oğul Erdoğan'ın mitinginden önce 05.12.2023 tarihinde
"İsrail'in işlediği suçlar yanına kâr kalmamalıdır" diyen kendisi
değil miydi?
Siyasetçi yalan söyler anlarız da ya bir milleti temsil eden Cumhurbaşkanı yalan söylerse millet de yalan söylemiş olmaz mı?
Bir zamanlar "Erdoğan’ın İsrail karşıtlığı bir tuzaktır! Erdoğan’ın açılımları bir İsrail planıdır" diyenlere şiddetle karşı çıkıldığını unutmadık ama şimdilerde kimse karşı çıkacak durumda değildir.
Burak Erdoğan ismini savunup "Algı operasyonuna ilk sahip çıkanlar: FETÖ hesapları" diyenler de var elbet, zaten Fettoş pisliğinin bulaşmadığı yer yok ama nedense sadece siyasi ayağı olmamış gibi davranmak, siyasetçileri daha ne kadar kurtarır bilemem.
Elbet bu ticaret ne ilk ne de sonucu değildi ve olmayacağı
da belli.
Salom'un 11 Nisan 2013 tarihli haberinde de yine İsrail ile diplomatik kriz olduğu günlerde Ahmet Burak Erdoğan'ın gemilerinin ticaret yaptığı ortaya konuyordu.
Benim 66 yaşına girmeme tamı tamına 90 gün kaldı.
Bizim gençlik döneminde de sıklıkla kullandığımız “zengin arabasını dağdan aşırır, fukara düzde yolunu şaşırır” tekerlemesi vardı.
Şimdilerde tek zengin kaldı, o da hazretler sınıfına karışalı yandaşları çağ atladı ama emekli çağın gerisine gittikçe gitti ve artık çoğunluğu öldü, kalan azınlık ise sürünüyor.
O nedenle tekerleme artık “Efendimiz Hz. Tayyip arabasını dağdan aşırır, biz emekli düzde yolunu şaşırır” şekline dönüşmüş durumda.
Belki de "Efendimiz Hz. Tayyip gemiciklerine deniz aşırır, biz emekli güneşli havada banka yolunu şaşırır" desem belki daha uygun olur ama ne fark eder ki?
20 yıl önce zorla emekli edildiğimde 3,47 kat asgari ücret alıyordum, şimdi bir asgari ücret alamaz duruma düşürüldük, daha kötüleri de var.
Bir zamanlar da 2 bin TL maaş alanları hedef gösteriyorlar, herkesin maaşını 2 bin TL civarında tutmak istiyor, 2 bin TL ve üzeri alanları hedef gösteriyorlardı.
Her neyse biz emekliler de asgari ücretliler de bordro mahkûmu hepimiz de bunu hak ettik.
Neden mi?
Çok basit...
Sarı Öküzü Vermeyecektik...
12.01.2024
A. Dursun
Kürt petrolünün taşınması için Çalık Holding'e imtiyaz tanıyan kararlar dosyası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder