Trump'ın gelişi Kenan Evren'in gelişine benziyor diyesim geliyor.
1980 darbesi olduğu gün 22 yaşındaydım ve o günleri yaşayanlardan biri olarak Trump'ın bu gelişini o günlere benzetmeye başladım.
Evren'in cuntacı olup olmadığına bakılmaksızın, sonradan onu darbeci diye suçlayacak olanların bile Evren'in eteklerini öptüklerini dün gibi anımsıyorum.
Aslına öpülen etek Darbeci eteği değil Emperyalizm'in eteği olmuştu, elbet o günleri ve dahi bu günleri birlikte yaşamayan kavramakta zorluk çeker, yaşayan az sayıda insan kaldık ama ne anlatabildik ne de anlaşılabildik.
Çünkü bizim dönemin çocukları da son 23 yıla, daha öncesiyle 1980'den bile eskisiyle damgasını vurmuş olan CIA güdümlü İslamcıların ayakları altında kalıp kültürel kirlilikle ezilmiş oluyorduk, ne kadar gerçekleri anlatırsan anlat artık kimseye faydası olmuyordu.
Düşünsenize 1970 yılında Ankara Mimar Kemal Lisesi (o dönem sadece ortaokul idi) sınıflarında otururken yabancı dil laboratuvarımız, kimya ve fizik deney laboratuvarımız hemen her derste oralarda işlenirken bu günlere geldiğimizde tuvaleti sağlam okullarla övünebilecek derecede eğitim sisteminden bahsediliyorsa, yaşları 28 ve altındaki çocuklarımız neyi anlayabilecekler ki?
Zira 23 yıl önce iktidara gelirken iki dönem kuralı vaat ederek gelip, ballı koltukların lezzeti ağızlarda kalınca ve üstüne Emperyal iştahlarla bezeli bolluk ve bereket aylarında semirenler kaynağın her ay aktığını görünce iki yıl kuralını önce üç yıla revize edip sonra ölene kadar şeklinde değişim ve dönüşüme gidiyorlarsa biz çocuklarımıza neyi anlatacağız ki?
Hayatında evrim okumamış, laboratuvar görmemiş, taşımalı eğitim sisteminin bile çok görüldüğü, devlet okullarının devletle birlikte paralel çökertilmesine göz yuman bir derin devlet masallarda kalırken teröristle pazarlığa zorlanan bir ülkede yaşıyorsak kime ne anlatabiliriz ki?
Neyse konunun özü sarı öküzü vermeyecektik kısmına kadar gider.
Bize bu zulmün, bu çilenin, bu eziyetli günlerin yaşanmasına sebep olan Emperyalist çetenin baş rol oyuncusu Fettoş geberip gitmiş olsa bile kırıntıları Trump'ın her hareketinden son derece memnun görünmektedir.
Israrla ve mutlaka Erdoğan'a birileri bu satırları okur da bu adam ne anlatıyor derler mi diyerek söylüyorum, KaçAK Saray dememdeki sebepleri yazdım, neden KaçAK Saray'ın karanlık dehlizleri dedim ne anlatmaya çalışıyorum mütemadiyen, gizler açılana kadar yazmaya belki ömrüm yetmeyebilir fakat bir gün olur bu satırları okuyanlar olursa umuduyla yazmaya ısrarla devam edeceğim.
Erdoğan ile Trump'ın hem benzer yönleri ok sayıda hem ayrıştıkları yönleri.
Her ikisi de yerli ve milli söylemini dile getirilerken yazık ki KaçAK Saray'ın karanlık dehlizlerinden uzanan eller Erdoğan'ın çenesini dağıtmaya, suratını tokatlamaya yeminli gibi davranmaktan vazgeçemiyorlar.
İyi de neden görmüyorlar, Erdoğan'ın etrafında tek bir adam kalmadı mı, bu nasıl bir işgal senaryosudur ki sıradan 67 yaşında emekli bir vatandaş, oturduğu yerden çoğu rezilliği görüyor da Erdoğan göremiyor diye kahroluyor?
Hiç kimsenin dikkatini ekmiyor mu yahu, hiç mi ahlak sahibi kalmadı bu memlekette ki tek bir kişi Erdoğan'a gerçekleri söyleyemiyor?
Söylüyor da Erdoğan görmek istemiyorsa derhal oradakilerin def edilme yoluna gidilmelidir, çünkü her şeyi bilen henüz yaratılmadı, öyleyse kurmaylar ne diye vardır deyip yargının önü açılmalıdır.
Hele hele şu Bahçeli denen zat ne ağzından çıkandan haberdardır ne de önüne konan metinlerde ne yazdığını anlamaktadır.
Böyle birinin 85 milyonun geleceğinde nasıl bir payı olabilir ki?
Y-CHP desen ihanetin merkezi olmuş durumda, utanarak söylüyorum ama CHP'li olmamın nedeni büyük önderim Atatürk'ü bugün bile temsil etmiş olduğundandır lakin o CHP'ye oy veremiyorum, tıpkı MHP'ye veremediğim gibi.
Her neyse, amaç neydi nerelere geldim.
Eşekten düştük milletçe eşekten, içinizde eşekten düşen varsa bizi ancak onlar anlayabilir.
Erdoğan'a sormak isterim ne buluyorsun şu Bahçeli denen şahıstan, sana ne fayda sağlıyor?
Defet başından, bak o zaman gör bir simüle ettir bir tart, ölç, biç bakalım MHP seni ne kadar teslim alıyor bir gör yahu gör.
Ben AKP'ye oy vermiyorum ancak Bahçeli denen sıhhat fukarasını hele bir def eyle bakalım ne oluyor gör yahu gör, adamın PKK ile nasıl gülücüklerle oturup kalktığını görmeyen kaç Türk kaldı, kaç Kürt, kaç Abhaz kaç Çerkeş, kaç Laz kaldı, yeter yahu yeteeeeeeeeeeeeeeeeeer, def eyle şunu başından hepimiz rahata edelim.
Onun tayfadan sana ekmek çıkmaz, bunu böyle bil.
Her neyse, şu Trup konusu sürüncemede kalıyor ama 9/11 dönemlerinde neredeymiş, ne yapmış hatta 1980 Evren darbesinde neredeymiş neler yapıyormuş bilen, arşivleri olan varsa bence ok değerli ve paha biçilemez arşivler olacaktır.
İnternet ön belleği Türkiye'de AKP iktidarı ile çöplüğe dönüştürüldüğü, ulaşılamaz olduğu gibi belki Trump'ın da aynı uygulamayı yapmış olması muhtemel diye düşünüyorum.
Nitekim bu konular hakkında Trump ile bağdaştırılacak arşivler çok kısıtlı.
Evren cuntasından tutum 9/11 saldırılarına kadar Trump'a ulaşabilecek arşivsel doküman her ne kadar yok olsa bile, yabancı kaynak ağırlıklı birkaç denemeyi arşivlerinize almak isterseniz diye aşağıda şimdilik kaydı ile derleyeyim istedim.
Bazı açıklamalar eşliğinde bakmanız için derleme çalışmam aşağıda sunulmuştur.
Bu açıklamalarda dikkatinizi çekeceğini düşündüm noktalardan birinin de 9/11'de de kullanılan nothing will be the same after (artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak) söyleminin bu günlerde özellikle de Trump tarafından söylenip söylenmediği ya da bu anlama gelecek atıfların yapılıp yapılmadığı olmalıdır diye düşünüyorum.
Bunlardan birini şu şekilde yakaladığım için bu konuyu özellikle kurcalıyorum.
Nothing will ever be the same again.Neden bu söylem derseniz, üstte verdiğim adreslere bakın ilk kimler, hangi olaylardan sonra söylemiş ve o söylemlerden sonra iktidarlar, toplum, anlayış nasıl değişip dönüşmüş görün.
Ben ırar ediyorum, her şey bu ifadede sır gibi gizlenmektedir.
Deneyin, bu sözün her söyleyenini bulun, dönemleri inceleyin görün.
Daha ne diyeyim ne Gazze ne yoksul bırakmayacaklar.
Yıllar önce yazmıştım sanırım 2005 yılıydı.
Filistin'de Hristiyan devlet kurma çabaları var, gelecekte Filistin Hristiyanlaşmış olursa kimse şaşırmasın demiştim ve o gün geldi.
Darbeci Evren'in kemikleri sızlamaktan inilti yayıyor mu elbet bilemeyiz ama nasıl kulaklarda sızıntı bırakıyorsa, çok yakın gelecekte Allah ile kandırılanların çocukları da kendilerini mezarlarında sızlatacak sanıyorum.
5.3.2025A. Dursun
2012'de Reuters, Evren'i anımsarken gücü kısıtlanan TSK
ifadesi kullanıyor. Kaynak...
Trump, 1980'lerin başında New York'taki Trump Tower'a yapılması planlanan konut asansörlerinden Braille (Körler alfabesi) yazısını kaldırması için bir mimardan yardım istemiş ve görme engelli insanların orada yaşamayacağını söylemiş. Kaynak...
İnşaattan sorumlu eski başkan yardımcısı Barbara Res, New York Daily News'de yayımlanan bir köşe yazısında ve ardından The Washington Post'a verdiği röportajda bu iddiayı dile getirdi. Res, olayın 1980 veya 1981'de Trump Tower'ın tasarımı sırasında meydana geldiğini söyledi. Kaynak...
Trump, 11 Eylül'deki kasvetli röportajında binalarından
birini "Ve şimdi en yükseği" diye övmeden edemedi. Kaynak... (İstanbul'a ihanet ettik diyen kimdi anımsadınız mı?)
El Cezire, Türkiye'nin gizemli "derin devlet" ve darbe planları geçmişine bakmıştı. Kaynak...
Nedense kimse ABD derin devletinin son zamanlarına bakalım demiyor.
Trump 11 Eylül 2017'de Bugün üzerinde durduğumuz kutsal topraklar, ulusal
birliğimizin ve gücümüzün bir anıtıdır. Kaynak...
Trump, Ülkemiz artık "woke" (uyanık) olmayacak
demiş ama o uyanık bildiğimiz uyanık değil.
Kaynak...
Amerikan Merriam-Webster sözlüğü "woke" kelimesini değerlendirme
notları verirken içlerinden bana en mantıklı açıklamanın sıfat kısmında yapılan
değerlendirmeler olarak gördüğümü söyleyebilirim.
Orada "Trump'ın ilk başkanlığı, birçok açıdan, Amerikan
halkının Obama dönemindeki uyanık Demokrat Parti'nin yükselişine verdiği
tepkiydi" diyor. Kaynak...
Bir düzineden fazla Demokrat, ayakta alkışlarla Cumhuriyetçilere eşlik etti. Kaynak...
Trump, "Hiç kimsenin adını duymadığı Afrika ülkesi
Lesotho'da LGBTQI+'yı tanıtmak için sekiz milyon dolar harcanacak" dedi. Kaynak...
Trump'dan, 11 Eylül Anıtı için 2 Milyon Dolarlık Hibe Duyurusu.
18 Temmuz 2020
Trump, New York Şehri'ndeki Ulusal 11 Eylül Anıtı'na 2
milyon dolarlık 11 Eylül Anıtı Yasası hibesi verildiğini duyurdu. Ulusal Park
Hizmeti aracılığıyla sağlanan fon, anıtın ve müzenin sürekli işletimi, bakımı
ve güvenliği için kritik destek sağlayacak. Kaynak...
Trump: Henüz yeni başlıyoruz.
Musk’ın da katıldığı oturumda Trump, iki aylık görev
süresinin ardından “Henüz yeni başlıyoruz” diyerek daha büyük değişimlerin
sinyalini verdi. Cumhuriyetçi vekiller, Trump’ın hemen her açıklamasını
alkışlarla karşılarken, Musk da kendisine yöneltilen övgülerde ayağa kalkarak
Kongre’yi selamladı. Kaynak...
Trump harekete geçtiğinde, birkaç Demokrat, üzerinde "Gazileri koruyun", "Medicaid'i kurtarın" ve "Musk çalıyor" yazan siyah pankartlar açtı ve ters çevrildiğinde, arka tarafında "Yanlış" yazıyordu, böylece Trump'ın gerçek olup olmadığını anında kontrol edebiliyorlardı (o kollar yorulmuş olmalı).
Kongre Üyesi Rashida Tlaib, üzerinde "Bu bir yalan" yazan el yazısıyla bir kâğıt parçasıyla başladı ancak daha sonra çeşitli noktalarda "Bu bir yalan!", "Kanser araştırmalarını kestiniz", "Sizin için çalışan göçmenler ne olacak?" ve "Elon'u kesin, Sosyal Güvenliği DEĞİL" yazan küçük bir beyaz tahtaya yükseltti.
En muhteşemi, Trump konuşmasına 5 Kasım'daki başkanlık
seçiminin "on yıllardır görülmemiş bir yetki" olduğunu ilan ederek
başladığında, Cumhuriyetçiler hızla ayağa kalkıp "ABD! ABD!"
sloganları atarken, Green "Medicaid'i kesmek için yetkiniz yok!" diye
bağırdı ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson'ın Temsilciler Meclisi
çavuşuna onu meclisten dışarı çıkarması emrini vermesine neden oldu.
Cumhuriyetçiler tezahürat ederek "Çık dışarı!" ve "Na na na na
... elveda!" diye bağırdılar. Kaynak...
Hava Kuvvetleri Savaşçı Ahlakını Aşılamayı ve Ölümcül Gücü Artırmayı Hedefliyor
Hava Kuvvetleri Komutanı General David W. Allvin, Hava Kuvvetleri'nin Savunma Bakanı Pete Hegseth'in öncelikleriyle uyumlu hareket ettiğini, vergi mükelleflerinin parasını tasarruf ederek bunları muharebeye hazır olma durumuna yönlendirdiğini söyledi. Kaynak...
ABD Çocuk Askerliğini İnsan Ticareti Olarak Kabul Ediyor.
ABD Hükümeti çocuk askerliğini bir insan ticareti biçimi olarak kabul eder. Çocuk askerliği, bir hükümet silahlı grubu (polis veya diğer güvenlik güçleri dahil), paramiliter örgüt, isyancı grup veya diğer devlet dışı silahlı grup çocukları yasadışı olarak askere aldığında veya kullandığında meydana gelir — zor, dolandırıcılık veya zorlama yoluyla — savaşçı veya destek rollerinde. Bu tür destek rolleri, aşçı, hamal, muhafız, haberci, sağlık görevlisi, hizmetçi veya casus olarak görev yapan çocukları içerir. Kaynak...
SORU: Bu anlatılmaya çalışan konuları bir bütün ve objektif olarak değerlendirirseniz gerçekten Trump ve Darbeci Kenan Evren arasında benzerlik mi çıkartıyorsunuz yoksa...?
Yanıtı sizde kalsın derim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder