Aslında Celâl Hoca’yı bilimsellik adına saygıyla karşılarım, severim de ancak bazen ezberlerini yanlış yerlerden yaptığını biliyorum.
Geçenlerde bir konuşmasında söylediği saçmalıkları kendisine yakıştıramadığımı da yorum olarak paylaşmıştım ya her neyse.
Sev ya da sevme, adam bilgiye aşık kimi zaman şaşkınlaşsa bile fıtratı bu, değiştiremezsin.
Şimdilerde hapis talep ediliyor.
Yani Beykoz Cumhuriyet Baş Savcılığı, Prof. Dr. Ali Mehmet Celâl Şengör hakkında Türk Milletini alenen aşağılama suçu işlediği iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle soruşturma başlatmış.
Söyledikleri ilk değil, ilk kez de duyulmuyor, onun söylemlerinde ilk başta Müslümanlaşmış Türkler vardı, baktı ki kimse anlamamış “bari baltayı budaktan vurayım, bakarsın uyanmaya sebep olurum” demiş gibi geldi.
Ne demeye çalıştığımı özetlemek için önce ne dediğinin özetine bakalım.
Şengör'ün Bakü'de öğrencilerle sohbeti sırasında söyledikleri Türkiye'de Aralık 2019'da gündem olmuştu.
Şengör'ün o birinci videoda "Türkler cahil bırakılmadı, Türkler cahil kaldılar, kendi kendilerini cahil ettiler. - En cahil Türkler Müslüman olan Türklerdir. Osmanlılar ne eğitime önem verdiler ne bir şeye önem verdiler. Kendi dinlerini bile adam gibi öğrenmediler" dediği duyuluyordu, nedense kimse bu söylemlerinde aşağılama ifadesi bulamamıştı.
Ne olduysa oldu aradan 5 yıla yakın bir zaman geçtikten sonra 20 Kasım 2024 tarihinde İstanbul'da yaptığı bir konuşma videosu bahane edilerek suçlu bulundu ya da bulunması için bir yerlerden düğmeye mi bastılar?
Şengör 2024’te ki ikinci konuşmasında "Türkiye uyduruktan ufacık bir ülkedir. Benim dünyada gördüğüm en ilkel ülkelerden biridir. Ben Türk halkı kadar cahil, Türk halkı kadar ahlak kavramından yoksun bir toplum tanımadım… Bugün Anadolu Türkü'nün ortalama IQ'su 86 normal insan IQ'su ise 90. Yani siz istatistiklerde geri zekalı bir millet durumundasınız" gibi ifadeler geçiyor.
Şengör'ün söylediklerini Programme for International Student Assessment (PISA-Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) da doğruluyordu.
Nedense ona dava açan çıkmamıştı, sizce neden dava açılamamıştır dersiniz?
Örneğin "OL dedi mi olduran" izin vermemiş olabilir mi dersiniz?
Sadece Türkiye'nin zekâ seviyesi için değil tüm dünya için bu tarz girişimler var.
Bunları geçelim ve bundan daha ağır hakaret içeren ifadeler yargılandı mı, bırakın yargıyı savcılıklar kılını kıpırdattı mı?
Örneğin;
Bir zamanlar Fettoş mü'minleri hani şu (Kur'an Müslümanlığı sapkınlıktır) diyenler vardı , onlara dava açıldı mı yoksa kelaynak sürüsü gibi koruma altına mı alındı, Müslüman teröristtir diyene dava açıldı mı, küçük kıza tecavüz edip hacca giden AKP takımına dava açıldı mı, Türk diye bir ırk yoktur, Türk Bayrağı ismi bana problemli geliyor diyene dava açıldı mı yoksa "Erdoğan’a salâvat getirin" dediği için bırakın davayı ödül aldı mı, peki Türk Bayrağı Küfürdür, Türk askeri Kâfirdir diyen hapse atılmıştı şimdi hapiste olmadığını biliyor musunuz, ya Şengör, bizi yönetenler bir aile bile yönetemez dediğinde neden dava açılmadı?
Tamam siz bizden daha akıllı olduğunuzu düşünebilirsiniz ki bu çoğunluk olmakla ilgili olmadığı halde, aynı kaynaktan beslenen çoğunluk durumunda olduğunuz için haklı olduğunuzu sanıyorsunuz, ispata gerek duymuyorsunuz, inanıyorsam üstünüm diye düşünmeye zorlanıyorsunuz ama inancınızı yaşamaya çalıştığınızı iddia ettiğiniz camilerde kullandığın suda, elektrikte sadece camiye gidenlerin değil alkol kullananların, a-teistlerin, kerhanelerden, kumarhanelerden, farklı inanç gruplarından dolaylı ya da direkt alınan vergiler de var, onlardan neden helallik istemiyorsun, helallik almayanlara dava açan birini gördünüz mü?
Göremezsiniz çünkü sizin inançlarınız öylesine sakatlandı ki, sadece camiye gelenleri adam sanıyorsunuz.
Buna gerekçe de zaten kitabınızda var.
3/139'da; a’levne in kuntum mu’minin (inanıyorsanız üstünsünüz) dediği için, sadece inananlardan yani mü'minlerden helallik istemeniz yetiyor.
Ancak 107/4'te sizin gibi mü'minler için veylun lil musallin (veyl olsun namaz kılanlara) demekle, lanet etmektedir.
Ben de diyorum ki, bir dinsiz olarak sadece sen değil, tüm mü'minlere vergimden harcanan paralar haram, sizler gibilere de veyl (lanet) olsun.
Kuru kalabalıklarla elde ettiğiniz çoğunluğun kimler olduğunu çok merak ediyorsanız AKP'nin eski bakanlarından Taner Yıldız anlatmıştı, merak ediyorsanız gidin dinleyin.
Sonra da "sınıfların kapılarına salavat matikler koyan" Müslümanlaştırılmış
Türkler değil mi bir bakın.
Fatih Altaylı'nın "Hakaret ticareti" başlıklı yazısında bu tip davaları açanlar hakkında söylediklerine göz atarsanız bu davaları kimler, ne amaçla açıyor, kimler ne kazanıyor ve kazançlar elde ederlerken beslendikleri ele korku imparatorluğu kurma fırsatını nasıl veriyorlar, ülke neden soyulup soğana çevriliyor anlarsınız.
Umarım Erdoğan bunlara bir son verir diyeceğim ama Mâtürîdî kelâmcıları gibi "KÜN" emri beklentisi içine düşmüş gibi görüntü veriyor.
Hafızalarınıza iki türbanlı, iki mü'min portresi sunayım ve kararı siz verin.
Daha ne diyeyim arif olana?
Son olarak yinelemeliyim ki En büyük uyuşturucu din, ama yasak olan alkol, paradoks bu değil de nedir?
18.5.2025
A. Dursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder