17 Haziran 2025 Salı

Gerçekten de Türk Parasının Kıymetini Koruma mı?

İran-İsrail savaşı başlayalı sadece izliyoruz, izlemeye mecbur kalıyoruz.

Yok, korktuğumuzdan falan değil desek yalan olur, savaş bu korkulmayacak bir olgu değil ki?

Yaşı müsait olanlar bilir, canlı yayından izlediği belki de ilk savaş, 22 Eylül 1980'de Irak'ın işgal hamlesiyle başlayan Irak-İran savaşıydı.

Daha sonra canlı yayınlarda savaş izlemek neredeyse moda haline geliyordu.

İlerleyen zaman içinde 2 Ağustos 1990 günü Irak Cumhuriyet Muhafızları'nın Kuveyt Silahlı Kuvvetleri karşısındaki üstünlüğünün işgale dönüşmesi ve yaşanan savaş olmuştu.

Çok detaylara girmek istemiyorum ancak 1978'de Saddam'ın Irak'tan Humeyni'yi defetmesi sonunda Fransa alıp beslemiş 1 Şubat 1979'da tıpkı Fettoş itinin de "Türkiye İmamı" olarak ülkeye sokulacağı gibi "İran İmamı" diye Devlet Başkanlığına atamışlardı.

Molla kafası o gündür bu gündür Emperyalizm'in hizmetçiliğini yapıyorlardı, şimdi misyonları bitti ve tarihin çöplüğüne gidiyorlar, umarım da giderler.

Neyse, bu kısa girişi uzatmadan aynı senaryo küçük farklarla televizyonlardan yine izleniyor, küçük fark ise hem İsrail hem Irak'ın görüntü alınmasına engel olması.

Bu arada Bahçeli, "İsrail’in siyasi ve stratejik amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek, terörsüz Türkiye hedefini efendileri hesabına baltalamaktadır" demiş diye resmi sitesinden yayınlamışlar.  


Demiş midir derseniz öncelikle Bahçeli'nin ayakta duracak hali yok, "benim adımla yazın bir şeyler" deme olasılığı yüksek.

Neden olasılık derseniz Bahçeli'nin, "terörsüz Türkiye hedefini efendileri hesabına baltalamaktadır" ifadesini kullanması muhtemel değildir.

Her ne kadar demans yaşıyorsa bile doktora yapmış biri ters psikolojinin anlamını bilir ve bu söylemin efendileri olduğunun itirafıdır.


Sanırsın efendilerin elinde oyuncak olmuş bir sitem var önce terörlü Türkiye yarattılar, misyonları bitince teröristlerin tahliyesini yani terörsüz Türkiye istediler ki yatırımlar, maden aramaları adı altında yer üstü ve altı kaynakları yasalar eliyle talan edilsin, ancak karşılarında bulunan ikinci bir efendi tarafı var, bir taraf terörsüz Türkiye ve yatırım adı altında sömürge istiyor diğer efendiler terörlü Türkiye'de ısrarcı çünkü sömürmek onlar için daha kolay duruma gelmişken bundan vazgeçemiyorlar ve efendiler bir biriyle çatışır durumdalar.

Bizim gibi sıradan vatandaşlar bunu algılamadığı gibi Türk siyasi hayatı da 'iki efendi arasında sıkışmış taşeronlar' eline kalmış görüntü çizmektedirler.


Yok eğer yanılıyorsam, Bahçeli bu ifadeyi neden, hangi efendilerin hatırına kullansın ki? 

Belki de Bahçeli-Erdoğan arasındaki neredeyse ana-avrat sövecek durumlara gelinmiş olmasının gerekçesi de buydu ama biz zavallı halk anlayamıyorduk.

Daha ötesi Türkiye'nin F-35'ten kovulması, S-400'lere para gömmesi, belediyeler eliyle cemaatlerin, tarikatların, vakıf adı altında kurulan Siyasal İslamcı örgütlenmelerin, Türkiye'nin ekonomisine göz dikenlerin aynı yerden beslendiğinin bilinmesine rağmen halk neden umursamaz olmuştur, bu sömürüyü görmezden gelmenin bir açıklaması var mı?

Bir de tutmuşlar torba mı çorba mı belirsiz "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" sunmuşlar.

İfadeye bakın ifadeye. 

MADDE 8- 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "yurt dışına" ibaresi "yurt dışına, serbest bölge içine veya diğer serbest bölgelere" şeklinde değiştirilmiştir. 


Çok rica ediyorum, buradan hangi sıradan vatandaş ne anlıyor, eğer ki doğru bilen sıradan vatandaş çıkarsa daha da bir şey söylemiyorum.

Fazla uzatmanın alemi de yok ki, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler'in söylemine bakarsanız anlayacağınız şeyler var, zira o da aslında kendisine söyleneni ezberlemiş konuşuyor.

Anlamını bilmeden konuştuğu ortada değil mi?

Güler, "Serbest Bölgeler Kanunu'nda yapılan değişiklikle serbest bölgede üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bulundukları serbest bölge içine veya diğer serbest bölgelere yaptıkları ürün satışlarından elde ettikleri kazançlarının da gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi sağlanmaktadır" demiş.

Anlayanlar anlamayanlara anlatsın, yine de anlamayanlar varsa emeklilere sorsun, size artık anlatabilirler.

Daha Trump'ın Suriye'den ABD askerlerinin çekiliyor numarası yapmasının, Suriye'nin teröristten kırma atanmış başkanının kadınları yok sayması ve ona göre yasalara yönelmesi sanırım yakında onun da işini bitirecek, bakalım sırada kimler olacak?

Emekli zamlarını gördüğünüz üzere konuşamıyoruz bile. 

Dilerim Tescilli KaçAK Saray dehlizlerindeki Fettoş ve PKK'nın dalkavukları Erdoğan'ı kandıramaz olsun. 

Yoksa İsrail daha çoooook ilerler.

18.6.2025

A. Dursun 

 

Serbest Bölgede Faaliyette Bulunan Firmanın Elde Ettiği Faiz ve Kur Farkı Gelirleri

Serbest Bölgelerin Vergi Muafiyetiyle İlgili Değişiklikler (5084 Sayılı Kanun)

Serbest Bölge Vergi Mevzuatı ve 01.01.2025 Tarihinden İtibaren Elde Edilen Kazançlara Uygulanmak Üzere 2025 Hesap Döneminden İtibaren Yurtiçine Yaptıkları Satışlardan Elde Edilen Kazançlara Tanınan İstisnanın Kaldırılması. 

85 SERİ NO'LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ 

SERBEST BÖLGELER DE İSTİHDAM DESTEĞİ KAPSAMINDA İHRAÇ KAYITLI SATIŞIN DEĞERLENDİRİLMESİ 

SERBEST BÖLGELERDEKİ İŞLETMELERİN FAALİYET DIŞI GELİRLERİNDE VERGİ İSTİSNASI 

SERBEST BÖLGELERDE VERGİ UYGULAMALARI

Saray Soytarısı Fettoşçuların çemberi daralıyor. 

Müstafi Hükümet giderayak para AKlama yollarını buldu.

Fuhuş serbest bölgesi mi geliyor, her türlü ticareti yapacak ne demek?

Bakan Ala, egemenlik hakkımızı devredecek yasa çıkartacağız dedi.

Davutoğlu, Anayasa değil işgal istiyor. "Şehir kardeş projesi" ihanetin diğer adı mı?

Türkiye Kandil Dağında kim adına Petrol arayacak?

Macron süre uzatılmasını teröristlerle görüşüyor deyip, 150 saat süre uzatmak...!

Bu kez Davutoğlu, paydaşlarını işgale çağırdı.

Alman istihbaratı AKP'yi, "DHKP-C'li" İsmail Akkol ile tehdit mi ediyor?

Türkiye'nin NATO'daki veto yetkisi elinden alınabilir mi, Rusya Türk konvoyuna neden saldırdı?

Dünyadan uyarı geliyor fakat TBMM, milletle dalga geçen Erdoğan'a, "ARTIK YETER" diyemiyor.

Ege sorunları paneli-152 adadan diplomasi, akademisyenler, sokaktaki vatandaş sorumludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder