30 Ekim 2025 Perşembe

Kasnak yuvarlandı elek oldu, eski Fettoşçular melek oldu.

Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda (Birleşik Krallığı) Başbakanı Keir Rodney Starmer, kendi sosyal medya hesabından; "Az önce Türkiye ile İngiltere genelinde 20.000 İngiliz'e iş imkânı sağlamak için bir anlaşmaya vardık" diyor.

Bir milletin yüzüne karşı sosyal medya hesabından hakaret edercesine dünyaya ilan ettikleri şeye bakar mısınız, AA'nın haberine göre ise Starmer, "Bu NATO'daki güvenliği derinleştirecek, artıracak. İkili savunma sanayindeki işbirliğini artıracak" dedi şeklinde haberleştiriyor.

Yaklaşık 25 yıldır Fettoş'un sümüklüleri öylesine çökmüşlerdi ki ülkenin damarlarına, kazıyıp atması anlaşılan mümkün olmuyor.

AA'nın, TBMM'nin, TSK'nin, Adalet ve benzeri kurum ya da kuruluşlarda kaç adet kaldıklarını vatandaş olarak bilmesek dahi devlet aklı biliyordur, o nedenle onlar artık istihdamlarında minicik bir sıfat değiştirilmesiyle melek kadrosundan hizmete başlamış durumdalar.

Anımsarsanız o devirde devlet kadrolarında yükselmek isteyenler Fettoş'un sümüklü mendilini yalıyorlardı, şimdi de değişen pek bir şey yok mendilini yaladıkları adama en çok sövenler çifter çifter maaşlı yerlere atanıyor. 

Eski Fettoşçular melek olmaya oldu da AKP dışında kalanlar ne oldu onu biliyor musunuz?

Neyse biz birbirleriyle yaptıkları kâh açık kâh gizli savaşta bir perdeyi minicik olsa dahi aralayalım. 

Şimdi de meleklerin savaşı başladı, dur hele bu milletin ahı daha başınıza neler getirecek neler.

Toplumun hafızasını silseniz bile, Devletin hafızasını silemezsiniz, bu mümkün de değildir. 

Yargıca bakın yargıca, hasbelkader (tesadüfen) seçildim diyor.

Yargıç dediysem öyle bildiğiniz yargıç da değil, Yargıtay Daire Başkanı olan birinden bahsediyorum. 

Eleştirimi (görüş) olumlu ya da olumsuz yaptığımı düşünebilecekler açısından söylemeliyim ki yargıcı asla tanımam ne görmüşlüğüm var ne şahsiyetinden haberim yoktur, sadece şahsi paylaşımlarından edindiğim izlenimlerin yol göstericiliği ile niyet okuyuculuğuna soyunmadan irdeleyeceğim.

Malumunuz dünya artık küçüldü, dünyanın öbür ucundaki ülkeden haber almanız köylünüzden haber almanızdan daha hızlı oluyor, tarafsız ve bağımsız medya sayesinde.

Yargıç rastlantı diyor ama nasıl bir tesadüftür ki yaptığın paylaşımlar aynı cenahın yani tetikçi ve Fettoşçu itlerin cirit attığı Yeni Şafak’ın paylaşımlarla benzeşmektedir. 

Eeee, böyledir bu işler; Camileri ahır yaptı dedikleri daha ileri giderek buğdayı denize döktü dedikleri İsmet İnönü’nün 1962 yılındaki konuşmasında ne dediğini anımsatırsam tek mumluk olsa bile belki beyninizde bir ampul yakmış olabilirim.

İfadelerinde her şey gizli, elbet görebilen gözler için.

Efendi Hazretlerinin, "Dürüstlük işimiz farz-ı ayını, olmazsa olmazımız olmalı, değil mi. Lakin memleket o kadar kirlendi ki sıradan meziyetler bile övgüyle karşılanır hale geldi. Yazık ki ne yazık" diye ifadesi var. 

Farz-ı ayn dediği şeyi Diyanet Müslüman'ın yapması ve sakınması emredilen dinin hükümleri olarak öğretiyor.

Sayfanın sonunda kendisinin de dindar (Müslim) olduğunu, "Yıllardır dindar geçinip üç kuruşluk menfaat için yapmadıkları alçaklık bırakmayan bu çeteye karşı meşru çerçevede elimden geleni ardıma bırakmayacağım elbette. Bu arada böylesi münafıkları halen Müslüman zannederek sosyal medyada beni FETÖ üzerinden linçlemeye kalkan zavallı muhafaza-kar trollere ne demeli bilemiyorum" şeklinde ifade ettiği ortada.

Yani o da bir Müslim tıpkı Mısır'ın Sisi'den önceki devlet başkanı Muhammed Mursi ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye gibi ve Diyanet'in fetvalarına bağlı olması gerekirken kendisi hüküm kurarak fetva veriyor.

Diyeceksiniz ki onlar neden Diyanet'in fetvalarına göre davransın ki?

Bu soruyu alo fetva hattını arayıp Diyanet'e sorarsanız belki Arpaguş döneminde hizaya gelmiş doğru sözlü bir Diyanet bulabilirsiniz, her ne kadar şüpheliysem dahi. 

Bana göre Müslüman Kardeşler'in yeleri olan bu kişiler elbet ayni kardeşlerin lideri olan Erdoğan ve Türkiye'sindeki Diyanet fetvalarına da bağlı olmalı diye düşünerek söylüyorum, ya her neyse uzatmamak adına şimdi o yargıca soruyorum, "böylesi münafıkları halen Müslüman zannederek" ifadene acaba Müslüman Kardeşler, Hamas'da giriyor mu?

Neden soruyorum?  

İki gün önce Hamas'ın Gazze'de yönetimi geçici olarak devretmeyi kabul etmesinin ardından Trump Hamas'ı tehdit edince geri adım atmışlar.

Sormak lazım, sosyal medya hesabından lanetlediklerinin arasında Hamas var mıdır?

Nitekim Hamas'ın önce öldürdüğü sonra cesedini kamyon kasasında teşhir ettiği Shani Louk için lanet okudunuz mu, sayfanızdan paylaştınız mı?

Bunlar için Erdoğan'ın camına koydukları metinlerde "Hamas, Kuvâ-yi Milliyedir" diye okutanların varlığını Erdoğan henüz anlayamamış görünmeyi tercih ete dahi, nerelerin varlığı sizlere cesaret veriyor elbet farkındayız.

Bira zamanlar da Fettoş sümüklüsüne sümüklü diyenler içeri atılıyor, sümüklü mendilini yalayanlar ihya oluyordu.

Şimdilerde Fettoş'un ordusu dağılmış görünse dahi yanıltıcı olduğu açıktır.

HAMAS'ın 7 Ekim 2023, İsrail'in 8 Ekim 2023'te başladığı saldırılarda ölenlerin sayısının 68 bin 600 civarında, yaralıların ise 170 bin 382'ye çıktığı ancak kayıp ve en az altında kalanların bu rakamlara dahil olmadığı açıklanıyor.

Buna rağmen İsrail'in dün ateşkes anlaşmasını ihlal ederek 24'ü çocuk 91 Filistinliyi öldürüyor ancak "Erdoğan'ın dostum" dediği D. Trump, "Hiçbir şey tehlikeye girmeyecek. Bunu anlamalısınız, Hamas, Orta Doğu'da barışın çok küçük bir parçası. Ve uslu durmaları gerekiyor. Sert taraftalar ama iyi olacaklarını söylediler. Ve eğer iyi olurlarsa mutlu olacaklar. Ve eğer iyi olmazlarsa, yok edilecekler, hayatları sona erecek" diyor.

Nedense kimse eyy Trump diyemiyor?

Neden diyemiyor bakalım.

Hamas'ın yol vermesiyle 50 bin Filistinliyi öldüren Netenyahu'ya katil diyeceksin ama PKK şerefsizleriyle savaşta 45 bin civarında şehit ve yaralıya sebep olan terör örgütü ve onun elebaşı İngiliz piçi Öcalan'ı TBMM'ye davet edeceksin?

İngiliz piçleri diye boşuna konuşmadığımı bilenler bilir, malum davalarda adı geçen Hüseyin Gün isimli biri var, bunun Londra'ya götürdüğü AKP'li bakanların arasında kimler yok kimler, örneğin Egemen Bağış, Kürşat Tüzmen, İbrahim Kalın, Yaşar Yakış, Nursuna Memecan gibi isimlerin ortalıkta neyle ilişkilendirildiğini merak ediyorsanız buradaki habere bir göz atın derim. 

Elbet onları hayli zamandır yazıyorum ama ne duyan vardı ne umursayan, o günlerde "İhanette son adım. AKP'li vekiller 24 Haziran sonrası Kürdistan için, Londra'da girişime başladı" başlığında hafızalara not düşmüştüm.

Yahu PKK bu sıralar tası tarağı toplayıp Suriye'de devlet kurumakla uğraşıyor devlet, Kürdistan görünümlü Büyük İsrail projesinin savaşını bitirdiler, şimdilerde temellerini atmak üzere Suriye'nin başına bela edilen, başına 10 milyon dolarlık ödül konan Ahmed eş-Şara Büyük İsrail'in anlaşmasını imzaladı siz hala PKK gidecek mi, barış, çözüm masalları ile milli serveti peşkeş çekip durun.

Baksanıza CIA eski direktörü Petraeus, Şara'nın "bir zamanlar El Kaide hücre lideriyken" bugün "Suriye’nin geçici başkanı" konumuna gelmesini dikkat çekici bir dönüşüm olduğunu söylemiş, daha ne desin biz besleyip büyüttük demek başka nasıl olur?

El-Kaide olsun IŞİD olsun Kürdistan adıyla Büyük İsrail projesinin temellerinin atılması için kurulduğunu yine de göremeyen varsa ya kördür ya hain, daha ne diyeyim? 

İngiliz ekonomisini kalkındırmakla kalmıyoruz, İngiliz hükümeti de Ahmed eş-Şara'ya yamanan PKK'lı teröristlerin maliyetini Eurofighter Typhoon satışından elde edilen gelirden karşılayacak, buraya yazıyorum yarın bir gün bir sorumlu bunun itirafını yapacak ama iş işten geçmiş olacak.

Kafadan sallamıyorum, iftira da atmıyorum "CIA’in eski direktörü David Petraeus, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile yaptığı görüşmeden sonra açık açık söylüyor" diye röportajını yazmış Fatih Çekirge, ülkeyi yönetmeye kalkan 75-80 yaşlarındaki hasta adamlar belki haberleri bile yoktur ama bence kayda değer ifadeler var, okuyun derim. 

Türk çocuğunun katili Öcalan TMBB'ye geliyorsa Arap çocukların katillerine de yakında sahip çıkacağının işaretleri ortaya saçılmaya başladığı için kimse Trump'a "eyy Trump Efendi" diyemiyor.

Derlerse Trump "sizde hiç utanma yok mu, kendi ülkenin evlatlarının katili ile barış yapıyorsun ama Filistin topraklarında barış yapalım dediğimizde bana Eyy Trump diyorsun, halkın senin yüzüne tükürse tükürüğü ile seni boğar" demeye müsait bir yapısı olduğunu herkes biliyor.

O nedenle kimse Eyy Trump diyemiyor.

Bahçeli Diyarbakır'da "Hayırlı Günler Komşum" programı başlatmış, acaba bu ülkede "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" diyenler için de bir program başlatacak mı?

Zira bu tayfa 25 yıl boyunca Türkleri aşağılamakla, Atatürk'ü kafatası ölçümü yapan ırkçı olmakla suçluyorlardı.

Şimdilerde Londra’da Kürt dili eğitiminin geleceği tartışılacakmış, elbet bu paralelde de Kürtlerin kökenine dair bilimsel kanıtları Cambridge doğrulamış.

Dedik ya, sadece Dünyada Türk olmak zor değil artık Türkiye'de Türk olmak da daha zor.

Soru: Bahçeli ve Erdoğan'ın soyunda bu topraklar için şehit düşmüş kaç kişi var bilenler yazarsa hep beraber öğrenme şansımız olur, ne dersiniz bilenler yazar mı?

Neden mi sordum?

Şöyle söyleyeyim, sanırım net olur.

İngiliz Yüksek Komiserliği Baştercümanı A. Ryan'ın raporu.

"Amacımız bölmek ve hükmetmek olmalıdır. Biz, bu gerçek ideali dinmiş gibi davranacak çıkarcı bir grubu idareci olarak takdim etmeye çalışacağız", tarih 25 Aralık 1919.

30.10.2025

A. Dursun 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder